Hergün yazmak kolay değil ancak yazan dostlar bilir. Birde Kahramanmaraş gibi sakin ve halkının duyarlı olduğu bir ilde yaşıyorsanız işiniz daha da zor. Çünkü her konuyu yazamıyorsunuz. Özellikle eleştirel konularda hemen tepki alıyoruz. Ancak gazete okuyucuları arasında çok duyarlı kardeşlerimizde var onlar, bizi arayarak, çeşitli konularda bizi yönlendiriyorlar. Önceki akşam İbrahim Gülsu kardeşim aradı ve 15 Temmuz’un unutturulmaması gerektiğini. Bu konuda akademik çalışmalar yapılmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak; “ Mehmet kardeş, biz tarihe şahitlik yapıyoruz. Bu gün yaşananları gelecek nesillere aktarmak ve 15 Temmuz ruhumun diri tutulması için akademisyenlerimizin ciddi eserler hazırlaması, sergiler açılması, kitaplar yazılması, hatta bu işin filminin yapılması gerekiyor…” dedi. DOKTORA TEZİ KONUSU Kendim 15 Temmuz gününden başlamak üzere, yaşananları yakından takip ettim ve bir çok yazı kaleme aldım. Ayrıca ulusal gazete ve yazarların makalelerini dosyaladım, hatta çıkan habereri arşivledim. Bu kalkışmayı anlamak adına belki yüzlerce yazarı yakından takip ettim, FETÖ ve diğer terör örgütlerinin  yurt dışı bağlantıları ile ilgili çıkan her değerlendirmenen altlarını çizdim. Bazılarını kaynak olarak yazılarımda yer verdim. Şu anda elimde iki doktora konusu olacak kadar bilgi ve belge var. (Bunlar gazete ve internet medyasında yer alan yazılar) Hala da günlük gazeteleri okuyorum, bu konuda ilgimi çekenleri arşivliyorum. Gördüm ki, bu bir haçlı ve hilal savaşı. Tespit ettim ki, biz birlik olursak bizi vatansız yapamayacaklar.  Tabi birlik olmakta da tek başına çözüm değil. Aynı zamanda bilgi toplumu olmamız gerekiyor… Peki bu nasıl olacak? Tabi yeni nesillere farkındalık eğitimi vererek, nesli  uyanık tutarak, kardeşliğimizi tesis ederek… BİLMEDİKLERİMİZ ORTAYA ÇIKIYOR. 15 Temmuz'da darbeci general Semih Terzi'yi öldüren Ömer Halisdemir'in babası Hasan Hüseyin Halisdemir, kendine başsağlığı ziyaretine gelen Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı ile arasında geçen konuşmaları anlatmış. Anlatmış diyorum bu bilgileri ulusal basından okuyoruz. Baba Hasan Hüseyin Halisdemir, "Özel Kuvvetleri teslim aldıktan sonra Türkiye'yi teslim alabileceklerini düşündüler ama çocuğuma Allah rahmet eylesin kendini şehit etti. İyi ki gençlerimiz var. Ben Zekai Komutanımla görüştüm kendisine 'Efendim ben sizin korumalığınızı yapabilirim' dedim. O da teşekkür etti". Zekai Komutanın oğlunun öldürdüğü general Semih Terzi ile 5 yıl birlikte çalıştığını kendisine söylediğini hatırlatan Baba Halisdemir, "Ömer Halisdemir bu hain darbeci komutanla 5 yıl görev yapmış. Ben komutanından öğrendim. Afganistan'da 1 yıl kaldı, Kuzey Irak'ta 10 yıl görev yapmış. Ömer bu haini biliyormuş. Ömer'in teslim edeceğini düşünmüş ama o birliği teslim etmemiş. Ömer kabul etmemiş. Çocukluğundan beri Atatürk İnkılaplarını iyi okurdu 3 dil biliyordu tüm Avrupa'yı gezmiş"diye konuştu..” Bu bilgiler tarihe not düşülmeli. TEHLİKE GEÇMEDİ UYANIK OLMAK GEREK İkinci kalkışmanın olacağı iddiaları da bu arada devam ediyor.  İdiasını sürdüren Atilla Uğur, ikinci bir kalkışma tehlikesinin sürdürüğünü ifade ederek, vatandaşların dikkatli olmasını istedi. Evet bu haberlerle halkı tedirgin etmeye gerek yok ama dikkatli olmak da gerekli. Düşman uyumaz öyle ise bizde uyumayacağız. Hatta oyun bozan olmalıyız,  bu adamlardan her şey beklenmeli. Şimdi  çocuklarımıza, gençlerimize, yaşlılarımıza bu olup bitenleri farkındalık eğitimi yapılmalı. Okullarda gerekirse çizgi filmler gösterilmeli. Milli ve manevi değerler çocuklarımıza kavratılmalı. Çünkü vatan yoksa, hiçbir şeyin önemi yoktur. Son söz, Üst Akıl, ABD, AB, Rusya, İsrail, İran her ne kadar düşman varsa onlar ne olduğu belirsiz medeniyetlerini, menfaatlerini korumaya çalışıyor. İslam’a bayraklarlık yapmış olan Türkiye’yi  ve müslümanları tehlike olarak görüyor. Bu nedenle maşalarını kullanarak bizi yıpratmaya ya da yıkmaya çalııyorlar. Onlar kendi batıl davalarını böyle savunurken, biz de hak davamız uğrunda gerekini yapmalıyız. Unutmayalım ki ‘hak gelmeden, batıl zail olmaz” Allah yar ve yardımcımız olsun! Kalın sağlıcakla.