Maraş’ın tarihini araştırırken, Kurtuluş Savaşı yıllarında Ermeni kiliselerinden çıkan bazı Fransız dergilerinin bulunduğunu öğrenmiştim. Dergiler bin altıyüz yıllarından başlayarak Maraş’a gönderilmiş. Dergilerin içeriğinde Fransız yazarlar; “
Bir gün Osmanlı’yı yıkacağız, Ermenilere Osmanlı topraklarını bölerek bir devlet kurduracağız…” Batının bu hayali gerçekleşmedi ama boş da durmuyorlar. Baksanıza şu Belçika’nın ve Almanya’nın yaptıklarına… Şimdi aynı oyunu ABD, Kürtler üzerinden yapıyor. Çünkü, Büyük Türkiye(ümmete liderlik yapmış bir ülke) istenmiyor. “ABD Kürdistan’ın kurulması ve Türkiye ile federal bir çatı altında birleştirilmesi şeklindeki tarihi projesini Ankara’nın önüne ilk olarak 1965 yılında getirdi. Emekli Amiral Vedii Bilget’in, 24 Şubat 1987 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan yazısına göre ABD, 1965 yılında Türkiye’ye bağlanacak bir “Federe Kürt Cumhuriyeti” için dönemin başbakanı Süleyman Demirel’in ağzını aramıştı. Bilget’e göre “Federe Kürt Cumhuriyeti”, Türkiye, Irak ve İran Kürtlerini kapsayacak ve Türkiye ile federal bir çatı altında bileştirilecekti. Yine dönemim Senato Üyesi Sadi Koçaş, anılarında, “ABD’nin AP’yi ve Demirel’i 1965’te iktidara getirdiğinde, ‘Irak-İran ve Türkiye Kürtlerini Federe bir Cumhuriyet haline getirelim, bunu Türkiye’ye bağlayalım’ isteğinde bulunduğunu,” belirtiyordu. (Sadi Koçaş, Atatürk’ten 12 Mart’a Anılar, 4. Cilt) PENTAGON’UN KÜRT SENARYOSU ABD, bu projeyi bir kez de 12 Mart’tan sonra 1974’te ve birde 12 Eylül sürecinde 1986’da Türkiye’nin önüne getirdi.
7 Kasım 1986 günü Ankara’ya gelen Pentagon’un iki numarası, Savunma Bakan Yardımcısı William Taft çantasında “Pentagon’un Kürt Senaryosu”nu getirmişti. Evrenin kabul ettiği planı, dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Üruğ reddetmişti. ABD’nin Irak’a saldırısından hemen önce, 13 Ocak 1991 tarihinde dönemin ABD Dışişleri Bakanı James Baker planın güncellenmiş halini yine Ankara’ya getirdi. Yüzyıl Dergisi’nin 10 Şubat 1991 tarihli “ABD’nin Üç İsrail Planı” başlıklı kapağıyla kamuoyuna duyurduğu plana göre
ABD, Körfez Savaşı’ndaki desteği karşılığında Türkiye’ye “Kürdistan’ın hamiliğini” verecekti! Plan, Çekiç Güç’ün 17 Nisan 1991 tarihli Huzur Operasyonu ile işleme sokuldu. 36. Paralel ile Irak’ın kuzeyini uçuşa yasak ilan eden Çekiç Güç, Bağdat’tan kopardığı bu bölgede Kürdistan’ın temelini attı. 1996 yılında Türkiye plana müdahale sürecini başlattı; süreç 1998’e kadar bölge lehine işledi.… (Not: Bu konudaki ayrıntıları Yayınları’ndan çıkan “Büyük Kürdistan” isimli kitabımdan okuyabilirsiniz…’ Pentegonun Kürt Senaryası -Yazar Mehmet Ali Güller-12 Aralık 2012) KÜRT DEVLETİ, BÜYÜK İSRAİL HAYALİ Fransızların yıllarca Ermenileri Osmanlıya karşı kullandığı gibi, ABD’de de Kürtlere bir devlet kurdurma iddiası ile bizi içimizden bölmeye çalışıyor. Bölünmüş bir Türkiye ABD’nin, AB’nin ve özellikle de İsrail’in işine gelecektir... Ama oyunları tutmuyor. Türkiye oyunlarını bozuyor. Aslında Suriye topraklarının boşaltılmasını siyonizm istiyor. Bu nedenle binlerce insan can verdi, milyonlarca insan topraklarından uzaklaştı. Bu plan hala sürüyor. Türkiye ise direniyor. Şimdi Suriye topraklarına girdik. Cerablus operasyonu, Türkiye’nin Suriye’deki hassasiyetlerine yapılan darbe girişimine karşı verilen bir cevaptır.
Suriye’nin kuzeyinde, bizim sınırımızda Kobani’den başlayıp, Tel Abyad, Rakka, Münbiç gibi noktalar ABD eliyle bir terör örgütü olan DAEŞ’ten alınıp, bir başka terör örgütü olan PYD’ye bırakılırken, Türkiye burnunun dibindeki bu senaryoya sessiz kalamazdı. Zaten Türkiye gereken uyarıları daha önce yapmıştı. Fırat Kalkanı Operasyon ile DAEŞ'i sınırdan ve Cerablus'tan tamamen temizlemek. Kürt koridoru oyununu bozmak, YPG'yi Fırat'ın doğusuna çekmek. Güvenli bölge oluşumuyla yeni göç dalgasının önüne geçkmek. Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasını sağlamaktı. İnşallah! Devletimiz bunu başaracaktır. ABD başkan yardımcısını dinledim, bizim gazımızı almaya çalıştı. İkiyüzlü adamlar! Sonuç olarak; “
Küresel ekonomi tetikçilerinin görevi(üst akıl) kurulacak küresel imparatorluk için hedefteki ülkeleri; küresel şirketlerin, banka ve kredi kuruluşlarının, kısaca Iluminati’nin kölesine dönüştürmeye çalıştırmaktır.Tabi ellerinden gelse herşeyi yaparlar.
Üst aklın maşası ABD yönetimi, bölücü PKK-PYD ile FETÖ maşasını kullanarak Türkiye’yi bölme projesini sürdürecek. Biz ise dur diyeceğiz. Böylece hak ve batıl mücadelesi devam edecek ve zafer İslam’ın olacak. İnşallah! Kalın sağlıcakla.