Genellikle yaşamın ilk yılında fark edilen bu sendrom, aileler için başlangıçta zorlayıcı olabilir. Ancak zamanla belirtilerin tanınmasıyla, çocukların daha sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için erken müdahale oldukça önemlidir. İşte Angelman sendromunun detayları.

Angelman Sendromu Nedir?

Angelman sendromu, beyin gelişimini etkileyen genetik bir hastalıktır ve yaşam boyu devam eder. Bu sendromlu bireylerin en belirgin özellikleri, ciddi gelişim geriliği, konuşma bozukluğu ve motor becerilerde zorluklar yaşamasıdır. Sendrom, hastaların genellikle neşeli bir dış görünüm sergilemesine neden olur; sık gülme ve kahkaha atma, dışarıdan bakıldığında mutlu bir izlenim yaratır. Ancak, bu mutlu görünüme rağmen, Angelman sendromu ciddi nörolojik etkiler taşır.

Angelman Sendromunun Belirtileri Nelerdir?

Angelman sendromu, altı aylık dönemin ardından belirginleşmeye başlar. Bu dönemde bebekler, motor becerilerde gecikmeler göstermeye başlarlar. Örneğin, oturma, yürüme ve diğer motor becerilerde ciddi güçlükler yaşanabilir. En dikkat çeken belirtilerden biri, hastaların çoğunlukla konuşamamasıdır. Bazı bireyler birkaç kelimeyle sınırlı konuşmalar yapabilirken, çoğunlukla hiç konuşmazlar. Ancak, iletişim kurma becerileri gelişmiş olabilir; mimik ve jestlerle rahatça kendilerini ifade edebilirler.

Angelman sendromunun diğer belirtileri şunlar olabilir:

  • Epilepsi nöbetleri

  • Uyku bozuklukları

  • Denge ve koordinasyon problemleri

  • Mikrosefali (küçük kafa yapısı)

  • Kas tonusu problemleri

  • Aniden başlayan kahkahalar

Angelman Sendromu Genetik Bir Hastalık Mıdır?

Angelman sendromu, genetik bir hastalıktır. 15. kromozomda bulunan UBE3A adlı genin anne kaynaklı kopyasındaki bir bozukluk sonucu ortaya çıkar. Bu genin beyin fonksiyonlarında kritik bir rolü vardır. Ancak, Angelman sendromlu bireylerde bu genin işlevi kaybolur ve bu da zihinsel, fiziksel ve nörolojik gelişimi ciddi şekilde etkiler.

Bu hastalık tamamen genetik temellidir ve kesin bir tedavisi henüz bulunmamaktadır. Ancak, erken tanı ve doğru tedavi yöntemleriyle çocukların yaşam kalitesinin artırılması mümkündür. Fizyoterapi, özel eğitim, iletişim destekleri ve nöbet kontrolü gibi tedavi seçenekleri, sendromun etkilerini hafifletebilir.

Erken Tanı ve Müdahale

Angelman sendromunun tanısı, genetik testlerle konur. Bu testler, anne kaynaklı 15. kromozomda eksiklik ya da bozukluk olup olmadığını belirler. Genellikle çocuk nörologları ya da genetik uzmanları tarafından yapılır. Erken tanı, tedavi sürecinin başarılı bir şekilde yönetilmesi için kritik öneme sahiptir.

Farkındalık ve Destek

Angelman sendromu, toplumda her 15.000-20.000 doğumda bir görülür. Az bilinen ancak ciddi etkileri olan bu hastalık hakkında farkındalık oluşturmak, sağlık profesyonelleri ve aileler için büyük önem taşır. Zamanında müdahale ve destekleyici tedavi yöntemleri, bu sendromlu bireylerin yaşamlarını daha kaliteli hale getirebilir.

Farkındalık arttıkça, bu gülen yüzler hayata daha sağlam tutunabilir ve ailelerin bu sürece olan katkıları, çocukların hayatlarında önemli farklar yaratabilir.

Muhabir: Sefa Başer