Son zamanlardaki cinayetler,  insanı çileden çıkarıp isyan ettiriyor. Devlet buna bir çözüm bulamıyor mu? Böyle devam ederse etrafta dolaşan bu canavar ruhlu yaratıklar daha kaç masun cana kıyacaklar acaba? İbret verici ,caydırıcı cezalar bir an önce uygulanmazsa ,yazık değil mi bu küçücük çocuklara?Bu akıl noksanı vicdansızlar , seçtikleri kurbanlarının masum ve korku dolu gözlerinin içine baka baka bu vahşeti ,insafsızca daha ne zamana kadar uygulayacaklar.Artık yeter!

Her gün bu vahşet haberlerini duymaktan ıstırap içindeyiz. Aileler tedirgin .Hepimiz kendi çocuklarımız için de korkuyoruz.Çocuklar serbestçe  oyun alanlarına yalnız gidemiyorlar.Toplum neden bu duruma bu kadar duyarsız kalıyor. Daha hayatının baharını göremeden o güzelim çocuklar bir hiç uğruna bir delinin kurbanı mı olacaklar? Bu nasıl insanlık? Bana değmeyen yılan bin yaşasın diyemeyiz. Çünkü her gün cinayetlerin yenilerine tanık oluyoruz ve yeni yeni yöntemlerle bu artıyor.Gücü olanın güçsüzü ezmeye hakkı yok.

Daha öncede yazdım. Sosyal ve yazılı medyada bu tip haberlerin ayrıntılı verilmesi,ruh sağlığı bozuk insanların düşüncelerine ayna tutuyor. Bir bunalım anlarında da şeytanla işbirliği yapmalarına sebep oluyor. Bu tıp insanlar günahtan ,cehennemden, ALLAH’TAN korkmayı düşünemiyorlar. O anda gözleri dönmüş,akıl tutulması içinde ,daha önceki olayları da örnek alarak,cinayeti tasarlıyorlar. Öyle ki  ne anne babası, ne karısı, kız kardeşi, ne de küçücük çocuklar için ayırım yapamıyorlar.

İnsanların yaşam haklarını ellerinden almaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Her birey eşit haklarla doğar ve ölüm sadece ALLAHIN  emri ile olur. Bir başkasının buna yetkisi olamaz. Bu hakkı kullananlara lütfen mahkemeler  en ağır cezayı versinler.Yalnız cinayetin nasıl işlendiği haberler gösterilmesin. Katillerin aldıkları cezalarda takip edilerek haber yapılsın.Belki caydırıcı etkisi olabilir.

 Bu konuda suskun kalınmasın. Öldürülene uygulanan zulüm acısı , mutlaka katile de  çektirilsin.

Son zamanlarda ki cinayetler karşısında eminim ki bütün duyarlı kişilerin içi kanıyordur. O zaman toplum olarak her birey kendine düşen sorumluluğu benimseyerek tepkisini göstersin ve elinden ne gelirse bir şeyler yapmaya çalışsın. Birlikten kuvvet doğar denir.Bu içimizi sık sık kanatan yarayı ancak bir şeyler yaparak  tedavi edebiliriz.

BIRAKIN  BÜYÜSÜNLER

Bırakın ölmesin çocuklarımız,

Yıkılmasın genç  bedenleri.

Tükenmesin kurdukları hayaller,

Bitmesin ümitleri,sevgileri.

Onlar daha küçük bir fidan,

Bırakın ağaç olsunlar.

Çiçek açsınlar ,yeşersinler,

Baharında solmasınlar.

Zincirlemeyin kollarını,

Yasaklamayın hürriyetlerini.

Bırakın kuşlar gibi uçsunlar,

Silmeyin güzel düşlerini.

Bize ALLAHIN bir armağanı,

Geleceğe umutla baksınlar.

Hırslara yem olmadan,

Bırakın doyasıya yaşasınlar.

Hepsi bir ana kuzusu bak,

Benim ,senin ,onun çocukları,

Güven içinde büyüsünler.

Gülsünler ,oynasınlar,neşeyle,

Çekinmesinler hiç kimseden,

Güçlü olsunlar  çınar gibi,

Bir darbeyle yıkılmasınlar.

Savrulmasınlar sağa sola ,

Hüzün dolmasın içlerine .

Kötü bir el değmesin ,

O fidan gibi bedenlerine.

Masum bakışları solmasın,

Küçücükken anne olmasın,

Yüklemeyin ağır bir yük,

Bırakın çocukluğunu yaşasın.

Gencecik fidanlara kıymayın,

Parlayan ışıkları söndürmeyin,

Cesurca yürüsünler yollarında ,

Bir iz bıraksınlar vatanlarında.                   
SEHER TÜRKER