Basın, yasama, yürütme, yargının yanında dördüncü güç olarak kabul edilir. Gazeteciler bu yaklaşım gereği toplum adına toplumu denetleyen bir kamu denetçisi konumundadır. Gerçekten, de karmaşık topum yapısı içinde birbiriyle ilişki kurmakta güçlük çeken kesimler arasındaki bağlantıyı gazeteciler sağlar. Günlük çalışma yaşamında basın sık sık karşılaştığı ahlaki sorunlara, çelişkilere çözüm bulmak zorundadır. Bu durumun nedeni, basının kamusal çıkarlara hizmet etmek görevini üstlenmiş olmasında yatmaktadır. Basının çözüm arayışlarında ise, genelde kendi kendini denetleme diye anılan mekanizma ortaya çıkmaktadır. Basının asıl görevi kamu adına denetleme görevi yapmak, eksik, hatalı ne varsa tespit etmek, bunu haber yoluyla kamuya bildirmek ve bu konuda kamuda kendine düşün görevi yapmaktadır.
Halkın sesi, gözü, kulağı diye evrensel bir tabir vardır. Bu Türkiye’de ve Demokrasi ile yönetilen ülkelerde de böyledir.
Basın mevcudu ve internet siteleri ile güçlü durumdadır. Her doğruyu her yerde yazmaz ve seslendirmez. Doğruyu doğru olan yerde söyler ve yazar.
Bu gücü arkasına alan basın, hep doğruları ve gerçekleri yazarak bunları gündeme taşır. Devletine, milletine zarar verecek bir haber niteliği varsa bunu es geçer çünkü faydasından çok zararı olacaktır.
Çok önemli haber niteliği taşıyorsa eğer, sayfalarına taşımadan gerekli yerlerle bire bir görüşerek halletmeye bakar daha çok…
Ama insanlarda burada nasıl olsa basının sesi çıkmıyor, ben ne yaparsam keseme kalır düşüncesi de bana göre yersizdir.
Basın Yazar:
Bazı önemli şeyleri görmez ve yazmazsak bir gün gelir büyük zararlara veya felaketlere yol açar, bundan da hepimiz ve ülkemiz zarar görür.
Yerel basın deyip geçmeyin; Güçlü yerel basın aynen ulusal basının en önde trajı olan gazeteler kadar ses getirir.
Nasıl getirecek diyecek, gibi geliyor kulağıma?
Size anlatayım:
Sosyal medya diye teknoloji harikası var.
Gazetelerin de internet siteleri var. Bu sitelere atılacak her haber dünyanın bir ucundan öbür ucunda saniyesinde gidiyor, okunuyor ve izleniyor.
Şimdi bazı sitelerde canlı yayınlarda mevcut, örneğin Kahramanmaraş’ ta internet sitelerine konan bir haber, Türkiye’ nin ve dünyanın her köşesinde okunuyor ve izleniyor.
Şimdi anlatabildim mi?
Bu neymiş yerel bir gazete diye geçildiğinde ne olacağı da belli olmaz.
Bu da nereden çıktı. “ Bayram değil seyran değil Eniştem beni niye öptü” gibi oldu.
Gazeteler okuyucu kaybına uğrasalar da; basın ve internet siteleri hala gücünü korumaktadır.
Bu aynı zamanda kamunun kendisine verdiği bir görevdir.