Yazıma başlamadan önce, dün Saraçhane Çarşısındaki çeşitli işyerlerinde çalışan hanım kardeşlerimizin Büyük Şehir Belediye Başkanına bir sitemlerini ve isteklerini iletmek istiyorum. Hanım kızlarımız çarşıda kendilerinin kullanabileceği bir tuvalet yapılmasını ve çok elzem olduğunu belirttiler. Bende kısa bir araştırma yaptım. Halen erkeklerin kullandığı tuvaletinin yanındaki bir işyerinin Fatih Erkoç döneminde tuvalet yapılmak üzere satın alındığını ancak şu ana kadar yapılmadığını öğrendim. Buradan başkanımıza çağrıda bulunuyorum. Bu konuyla mutlaka ilgilenmelisiniz ve sizin de göreviniz bu bir hatırlatma yapayım istedim…
Hemen esas konuma gireyim. Bir büyük zat der ki: “Gerçek arkadaşı olmamak, yalnızlığın en kötüsüdür!”
İnsan, dostlarıyla güçlüdür, onlar olduğu zaman çevresinde hayat daha güzeldir…Ancak günümüzde gerçek dost bulmak oldukça zor!
Dost kara günde belli olur derler ya, bence çok haklı bir söz. Çünkü düşmeye gör, dost zannettiklerin etrafından birbir ayrılır ve yalnız kalırsın orta yerde. Aslında bu tipler dost değillerdir, dost gibi görünenlerdir…
Dostlar sadece insana gerek değil, milletler arası da dostlarınız olması gerek. Mesela kendimi bildim bileli, Pakistan bizim hep dostumuz olmuştur. İyi günde de, kötü günde de bizi yalnız bırakmamışlardır.
Biliyorsunuz geçen hafta içinde Cumhurbaşkanımız bu ülkeyi ziyaret etti. O ziyareti sırasında
Allâme İkbal olarak tanınan Pakistan münevveri Muhammed İkbal’den bahsetti ve bir hikaye paylaştı.
“Bir gün Muhammed İkbal kürsüye gelir. Gözleri dolu doludur. Birkaç gün önce gördüğü rüyanın mahcubiyeti içerisindedir. Yaralı bir aslan edasıyla mikrofona yaklaşır ve halka hitaben, tarihe damga vuracak o meşhur şiirini okur ve der ki:
“Dedi Hz. Muhammed (A.S.)
Cihan bahçesinden bana bir koku gibi yaklaştın
Söyle bana ne gibi bir hediye getirdin?
Dedim: Ya Muhammed (A.S.) dünyada yok rahatlık
Bütün özlemlerimden umudu kestim artık
Varlık bahçesinde binlerce gül lale var
Ama ne renk, ne koku...
Hepsi de vefasızdır
Yalnız bir şey getirdim kutlanmıştır tekbirlerle
Bir şişe kan ki eşi yoktur namusudur, vicdanıdır
Buyurun, bu Çanakkale şehidinin kanı.” der.
Evet gerçek dostlar, özellikle de Allah dostları, kanıyla, canıyla dostlarına ikram da bulunur, yürekten severler kısacası. Bu ülke insanlarına minnettarız. Ve onları yanımızda görmekten de gurur duyuyoruz…
Peki bu vesile ile 15 Temmuz Şehitlerini ve Gazilerini de anmak istiyorum. Yarın da bu konuda yazayım inşallah. Kalın sağlıcakla.