Çok konuşmak, hele hele gereksiz konuşmak yüce dinimiztarafından yasaklanmıştır.  Tıpkı bunungibi, anlamsız, içi boş yazı, şiir, dizi, film, romanlarda aynı kategori içinegirer diye düşünüyorum.  Bu gün boşkonuşma(malayani) konuşmak üzerinde duracağım. Çoğumuz bu hatayı yapıyoruz,bundan dolayı da günaha giriyoruz.

Bu konuda önce sizinle Hz. Davut ile Hz. Lokman arasındageçen kısa bir hikâyeye paylaşıp, ardından hadis ve ayetlerle konunun ne kadarönemli olduğunu anlatacağım. Hazret-i Lokman Allah'ın veli kullarından, güzelkonuşan, hikmet sahibi Salih bir kişiydi.  Kur'an'da ondan övgüyle bahsedilmektedir. Davut(as) güzel sesli idi. Hitabeti de öyle etkili…

Kendisi şöyle buyurmuştur; “Dört yerde dört şeyi korumak, iki şeyi unutmamak, iki şeyi deunutmak gerekir. Korunacak şeyler: Namazda gönül, halk içinde dil, yemekteboğaz, el evinde göz. Unutulmayacak şeyler, Allah'ın büyüklüğü ve ölümdür.Unutulması gerekenler de, birine ettiğin iyilik ve sana yapılan kötülüktür.

Hz. Lokman bir gün Davud Aleyhisselâm'a uğradığında, onundemirden halkalar yapıp birbirine geçirdiğini görmüş. Bunun ne olduğunu merakedip sormak istemişse de, konuşmak yerine susup sabretmiş. Biraz sonra DavudAleyhisselâm demir zırhını tamamlayıp üstüne giyince işin aslı anlaşılmış. Hz.Davud ona dönerek:

- Bu elbise savaşta darbelere engeldir, demiş.

Bu olaydan hemen sonra, orada bulunanlar, kendisine birözlü söz de siz söyleseniz deyince; Hz. Lokman(as),susmaktan ders çıkarmadınsa, konuşmaktan ders alamazsın buyurmuş. 

 

KONUŞMA, AĞZINA TAŞ KOY

Efendimiz(sav); “ Dil yırtıcı bir hayvan gibidir, serbestbırakılırsa sahibini parçalar. Sükût eden, hataya düşmekten, yalandan,dedikodudan, söz taşımaktan, kendini övmekten, boş konuşmaktan ve daha birçokdil afetlerinden kurtulur.

Çok konuşanın dili sürçer, kalbi kararır. Kalbi kararanda, hata üstüne hata yapar ve kalp kırar da farkında bile olmaz. Diline sahipolan, dinini korur.

Çok konuşan hata eder. Eshab-ı kiram hep hayırkonuştukları halde, yanlış konuşmak için değil, belki boş bir söz söyleriz diyesükut ederlerdi. Hz. Ebu Bekir, ağzına taş koyar, (Başa gelen bütün felaketlerbundan gelir) buyururdu.

En zararlı şey

Allah’ü Teâlâ boş konuşanları sevmez. Boş konuşmak böyleolunca, zararlı konuşmanın felaketini düşünmelidir!

 

BÜYÜKLER’DE AYNI KONUDA ISRARLI

Atalarımız, söz gümüşse, sukut altın der. Az yemek, az uyumak,az konuşmak insanın kalitesini artırır. Hayır İhsan Vakfı Başkanı Ömer Paksuhocamın uzun yıllar derslerine katıldım. O, Bediüzzüman’dan nakille; “ Budevirde bir insan dilini tutar, namazını da kılarsa, inşallah! Cennete gider”buyurmuşlar.

Durup dururken, bunları niye yazdım?

Hafta sonu Çarşıya inmiştim ki, başım yerde bu hadisleridüşünüyordum; “ Yerin altı, yerin üstünden hayırlı olacak, günler geldi miacaba? Diye düşündüm.

İnsanların çok değiştiğini, güvenilir insan sayısınıngiderek azaldığını müşahede ettim.  

Hani derler ya “Dilin kemeği yok”

Ya da ağzı olan konuşuyor.

Yapmayın be kardeşim, iftira ve gıybet en büyükgünahlardandır.

Namuslu bir insana veya kadına bir iftirada bulunsanız,yıllardır yaptığınız güzel ameller silinip gider.

Konuyu Kuran’dan iki ayetle tamamlayalım; “Ey Rasûlüm!Kullarına söyle ki, sözün en güzelini konuşsunlar (ki kimsenin kalbikırılmasın. Çünkü şeytan aralarını bozar. Gerçekten şeytan insanın apaçıkdüşmanıdır.”

Allahu Teâlâ mü’minlerin sıfatlardan birini şöyle beyanetmiştir: “Onlar ki, boş (sözden) vefaydasız işten yüz çevirirler.” İnanın bu sözleri yazdıktan sonra, yazımınneresinde bir boş söz yazdım diye aranıp, durmaya başladım.

Ne diyelim Rabbim, dilini tutanlardan eylesin.

Kalın sağlıcakla.