Ramazan ayının  songünlerindeyiz. Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden kurtulmavesilesi olan günlerdeyiz.

Rabbimiz biz Muhammed ümmetine (Salat ve selam ona veehlibeytine) merhametinin nişanesi olarak çeşitli sebepler yaratmıştır. Ramazanayı, diğer bir ifade ile Kur’an ayı olan bu ayın her günü ayrı bir fırsattırbiz Müslümanlar için.

Rabbimiz kendisine kulluk etsin diye yarattığı insanlardan,kulluğun gereği olarak kendisini bolca zikretmelerini ister. Bu vazife Ramazanayında daha bir ehemmiyet kazanır.

Peki Müslüman Rabbini nasıl zikretmeli bu özel günlerde.

Vaktinde kılınan namaz, hakkıyla tutulan oruç, yükümlü iseverdiği zekat ve fıtır sadakası, yaşıyorsa anne ve babasına iyilik ve ihsandabulunmak, ölmüşlerse dualarından eksik etmemekle, yakın akrabalarından başlamaküzere insanların dertleri ile dertlenip, elinden geldiğince yardımcı olmak,küskün olanların arasını düzeltmeye çalışmak, Kur’an okuyup, anlamaya çalışmak,zaman zaman dünya meşgalesinden uzak kalıp tefekkür etmek, komşuların hal vehatırını sormak, çocuklarımızla iftar ve sahurda bir arada olup, o anlarıunutulmaz kılmak gibi.( Çocuklarımızla yaşadığımız bu anlar onların dinihassasiyetlerinin olgunlaşmasında kalıcı etki etmektedir)

Tüm bunları yaparak Rabbini zikreden gönül için hayatınınfırsatı bugünlerde gizlenmiş, Müslümanların bu fırsatı değerlendirerek belki debir daha eline geçmeyecek bu fırsatla Cehennemden kurtulmayı başarmasıgerekmektedir. Seksen yıllık ibadete bedel olduğu bildirilen Kadir gecesi Ramazanınson on gününe gizlenmiştir. Her ne kadar biz Müslümanlar Ramazanın yirmiyedinci gecesini Kadir gecesi olarak kabül etsekte, bence işi sağlama almakdaha doğrudur. Bunun da yolu da  yatsı vesabah  namazlarını tercihen camidecemaatle kılmaktır. Çünkü Yatsı ve Sabah namazını cemaatle kılan kişi tümgeceyi ibadetle geçirmiş olmaktadır. Teravih nedeniyle zaten yatsıyı camidekılıyoruz, geriye kaldı sabah namazı. Dişimizi sıkıp hiç olmazsa son on günde bunuda başarabilirsek Kadir gecesini garanti olarak yakalamış, seksen yıla bedel ogecenin feyzinden nasiplenmiş oluruz. Yani anlayacağınız büyük ikramiyeyikazananlardan birisi de biz oluruz. Bir farkla dünyada ki büyük ikramiye kaçkişi tarafından kazanılırsa o sayıya bölünür, Kadir gecesini ihya eden herkeshiç bölünmeden o gecenin feyz ve bereketini tam olarak kazanır.

Yazımızı Rabbimizin kendisini çokça zikreden kullarına olanvadini müjdeleyen bir hadisle bitirelim.

Kiramen Katibin ( insanın hayır ve şerrini yazmakla görevlimelekler) dışında Allah’ın insanların bulunduğu mekanları gezen ve zikir ehlinibuldukları zaman birbirlerine şöyle seslenen melekleri vardır.

-Buraya gelin, aradığınız burada. Onları kanatları ile sarar,sema ile yer arasını doldururlar. Oradan ayrılıp semaya yükselince Allah (c.c)onlara sorar;

-Kullarımı nasıl buldunuz?

-İlahımız, sana Hamdü,  sena, seni tekbir, seni temcid, seni tesbihediyorlardı derler.

Allahü Teala tekrar sorar;

-Beni hiç görmüşler mi?

-Melekler; Hayır ya Rabbi

Allahü Teala tekrar şöyle sorar;

-Beni görmüş olsalardı nasıl olurlar dı?

-Melekler; Zatını daha fazla tahmid, tekbir, temcid ederlerdi

Allahü Teala tekrar sorar;

-Benden ne isterler?

-Ya rabbi senden cenneti isterler.

Allahü Teala sorar; Cenneti hiç görmüşler mi?

-Melekler; Hayır yarabbi görmemişler.

Allahü Teala sorar; Onu görmüş olsalardı ne olurdu?

-Daha çok ister ve arzu ederlerdi. Melekler daha sonra şöyledevam ederler. Ya rabbi bu taife Cehennemden korkar ve senden onları cehennemdenkurtarmanı dilerler.

Allahü Teala sorar; Onlar Cehennemi görmüşler mi,?

Melekler; Hayır ya Rabbi derler.

Allahü Teala tekrar sorar; Onu görselerdi nasıl olurdu?

Melekler; Ondan kurtarmanı daha fazla ister, Ondan kaçmakiçin daha çok çabalarlardı.

Bunun üzerine noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah(c.c)meleklere şöyle buyurur.

-Ey meleklerim, şahit olunuz ben onların hepsini bağışladım.

Cümle Müslümanların bağışlanması dileğiyle şimdiden hayırlıbayramlar.