Ülkemizinen büyük sorunlarından biri de sağ seçmenden oy alabilecek bir sol partimizinolmamasıdır. Kendisini sol diye adlandıran partiler maalesef sol değil (%90’ı) sistempartisi veya ırkçıdır. En büyük sol parti ise CHP olarak gözükmekte, parti, Atatürktarafından kuruldu (Bu nedenle kendilerini kutsal ve devletin sahibi zannediyorlar).Ve tek parti olarak devleti sol ve komünist sisteme yakın bir çizgide yönetti.Sol olmadığı için Özgür, liberal ve demokratik bir ortam yerine; milliyetçi,laik ve devletçi bir sistem kabul edildi. Bu arada halk da zorla değişime tabitutuldu. İsmet İnönü dönemi ise tam bir buhran dönemiydi. II. Dünya savaşıpatlak verdi ve savaş nedeniyle çok zor bir dönemden geçildi (Bence bu dönemİnönü’nün beceriksizliği değil şansızlığıdır).
50’li yıllara gelindiğinde dış güçlerin zorlamasıyla vedeğişen şartlar nedeniyle çok partili sisteme geçildi. 60 tan sonra ise CHP koalisyonlardave azınlık hükümetlerinde görev aldı. En güçlü iktidarı Ecevit ile oldu. Evet,Ecevit geldi, Karaoğlan kurtarıcı kişi olmuştu. CHP solu (dünyada böyle bir solvar mı bilmiyorum) yerine Anadolu solu yani gerçek solu savundu. Devleti vesistemi koruma refleksinden halkın sorunlarına inmeyi seçti ve iktidarı haketti. Ama 80’den sonra Ecevit’te CHP ile sol siyaset yapamayacağını anladığıiçin DSP’yi kurdu ve onun genel başkanı oldu. CHP ise sol kılığında, Kemalist sistemleyaşayan ve halk yerine devleti savunan bir parti olarak devam etti.
Daha sonra Deniz Baykal uzun süre Kemalist zihniyetlepartiyi yönetti ve hiçbir zaman halkın sorunları ya da işçi, emekçi, köylüsınıfını savunmadı. Tek derdi ve davası vardı o da Laiklik, saç sakal, kılıkkıyafet ve Kemalist sistemdi. Böylece zengin mahalle ve şehirler ile sahillerehapsoldu. Daha sonra parti yönetimi Baykal’dan bıkmış olacak ki onu devirdi veyerine Kılıçtaroğlu’nu getirdi. Kılıçtaroğlu’nun gelişi de sadece başkanıdeğiştirdi, sistem aynen devam etti. Sosyalist ve bürokrat yönü ağır basan biriydi.Ancak partiyi demokratlaştırır diyen solcuları hayal kırıklığına uğrattı.Bürokrat yönü ağır bastı ve tarafını sistemi korumadan yana kullandı. Zaten buülke bürokratlardan çok çekmişti (Bunu iyi bilen Erdoğan, yeri geldikçe bunukullandı, çünkü Kemalist sistemin uygulayıcıları ve halka baskı yapanlarbürokratlardan başkası değildi). Türkiye’deki tüm siyasiler gibi o da koltuğuçok sevdi ve hiç seçim kazanamadığı halde koltuğunu bırakmadı. Hatta kendisinibaşarılı bile buldu. Zaten hiçbir zaman iktidar olmak gibi bir iddiası da olmadı.%25’lik parti kendisine yetti. Hem milletvekili hem de CHP genel başkanıydı,daha ne isteyebilirdi ki.
Bir de Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce var. İnce, Anadolusoluna daha yakın biri olarak ön plana çıktı. Ecevit gibi Kemalist sistemdençok halktan yana gözüktü. CHP’li oluşu ona dezavantaj sağladığı halde oyupartiyi geçti. Erdoğan’a rakip olamadı ancak beklenenden fazla oy alması onuKılıçtaroğlu’na rakip yaptı. İleride bir şeyler yapabilmesi sağlam bir ekipkurmasına bağlı. Zira bu iş ekip işi, tıpkı Erdoğan’ın saadet partisinden ayrılıpekibiyle Ak partiyi kurması gibi. Kendisi ne kadar etkili olursa olsun onubaşarılı kılan ekibidir. ‘Lider her zaman çok önemli ama başarıda devamlılıkekip işidir’.
Peki, CHP nasıl başarılı olabilir:
*Kesinlikle yeni bir yüze ve lidere ihtiyaç var. Yeniliderin ise genç, dinamik ve halkı anlayan, aşağılamayan bir ekibe ihtiyacıvar.
*Hizmetlere hayır demeyen halka ‘istemeyüzcü’ gözükmeyen dahaiyisini ve güzelini yapmayı vaat eden parti olmalı. Yıkımla değil, yapımla önplana çıkmalı. Hizmete bu kadar aç bir ülkede yıkım ekibine kimse oy vermez..
*En önemlisi de artık iktidar olmak isteyen bir CHPolmalı, enflasyon, işsizlik, terör, yol köprü, yolsuzluk, hizmet gibikavramların sakal, saç, etek ve kıyafetlerden daha önemli olduğunu insanlarınbunlarla ilgilendiğini bilmeli. Gerçek dünyaya dönmeli ve ülke şartlarınıbilmeli. Sadece sahillerden, zengin mahalle ve ilçelerden oy alan bir CHP asla iktidarolamaz. Bütün davalar ve başarılı insanlar fakir halkı savunarak ve onlarınsorunlarını ön plana çıkararak ön plana çıkmıştır. Yani sistem partisi değiladında ki gibi halk partisi olmalı, zira toplum, sistemin adamını da partisinide sevmez.
*Halkın kalbine ve gönlüne dokunmalı. Halk söze değildokunuşa bakar. Halkın derdine dokunabilmeli halka güven verebilmelidir. Bununiçin CHP yöneticileri kılavuzlarını değiştirmeli, seçmeni anlayan ve onlarlaaynı duyguları paylaşan danışmanlarla çalışmalı. Müspet insanlardan oy almakistiyorsanız, Kemalist zihniyetle düşünmeyen danışmanlar da edinmeli ve dünyayao insanların gözünden bakılabilmelisiniz.
*Nasıl ki CHP bazı insanları ülke ve sistem için tehlike olarakgörüyorsa, bazı insanlar da CHP’yi kendisi, inancı ve hayat tarzı için tehlikeolarak görüyor. Kendi gibi olamayan ve yaşamayana saygı duyduğunu göstermelidir.Halkı değiştiremeyeceğine göre kendisi değişmelidir.
*Bir parti için Belediyecilik kendini göstermenin engüzel yoludur. Sorunlarla boğuşan CHP belediyeleri kötü reklamdır ve rakibibunu kullanıyor. CHP Belediyelerini örnek gösterebilmeli, iktidara gelemediğinegöre mitinglerde belediyelerinin hizmetlerini anlatmalı. Eskişehir gibi örnek şehirlerçoğaltılmalı, CHP’nin kalesi olan şehirler sorunlarla değil, hizmetlerle önplana çıkmalı ve örnek gösterilebilmeli.
*Kavgacı ve saldırgan görünümden uzak olmalı her kongredeve seçimde bir kavga olması insanları uzaklaştırmakta ve birlik beraberliğeihtiyacımızın olduğu şu dönemlerde kimse kendi partisinde bile uzlaşamayana oyvermez. Bazıları buna demokrasi diyebilir ama nasıl ki, lidere tam itaatdemokrasi değilse, kendi partilileriyle çatışma da demokrasi değildir zirademokrasilerde kişiler değil fikirler çatışır.
*İçki içmeleri, oruç tutmamaları halkın büyük çoğunluğunumurunda bile değil. O insanlar sadece kendilerine saygı duyulduğunu görmekistiyor. Halk kişilerin kendi inancından olmasını önemsemez ama inancına saygıduyulmasını çok çok önemser (Öyle olsaydı Türkler Avrupa’da yaşayamazdı).
*Ülkemizin herkesi kucaklayan ve her kesimden oyalabilecek bir sol partiye ihtiyacı var. Bunu da CHP başarmak zorundadır. ArtıkCumhuriyetin ilk yıllarında değiliz zaman değişti, zamana uymak zorundalar vezamana uymayanlar zamanla yok olmaya mahkûmdur. Birileri Cumhuriyetin ilkyıllarında olmadığımızı CHP’ye hatırlatmalı. Yoksa yeni sol partilere yolaçmalı.
Ülkeleri güçlü kılan şey demokrasidir. Demokrasilerigüçlü kılan ise muhalefettir. Ülkemizin kalkınması ve daha iyi gelişmesi içingüçlü bir muhalefete ihtiyaç var. Tez zamanda gelmesi dileğiyle…