Tufan Alpat, “Bahar Kokusu”nda şubatı kısa boyuna rağmen soğukta, yağmurda, karda 2017’nin şampiyonu ilan etmiş. Boyunun kısalığını da halterde olimpiyat şampiyonumuz Süleyman Naimoğlu (!)’na benzetmiş.(Hürriyet Çukurova, Dostça,24 Şubat). Şampiyon haltercimizin ismi Naim Süleymanoğlu. Sayın Alpat, sehven Süleyman Naimoğlu yazmış olmalı. Bir ironi var mı? Ben göremedim. Şubat ayına bizim oralarda “gücük” derler. Gücük=küçük . Herhalde kısa oluşundan. Öyle ya şubat eksikli ay. Hepi topu 28 gün. Dört yılda bir artık olur. O yılın şubatı 29 çeker. Zaten şubatı 29 gün olan yıla “Artık yıl” derler. Gücük, 14 Şubat’ta başladı. 13 Mart’ta bitecek. Kışın son ayı. Şubat ayı kış yelini kovalayacak. Cemre 20 Şubat’ta havaya düştü hayırlısıyle. 26 Şubat’ta suyla buluştu. 5 Mart’ta da toprağa düşecek. Hava, su, toprak, ısınacak. Eskiler “Anasır-ı erbaa” derler hava, su, ateş ve toprağa. Dört unsur. Mütememmim cüz. Bu dört eleman birbirini tamamlar. Doğa yeniden can bulur böylelikle. “Üçüncü cemreden sonra bayram yapacağız.” gibi söylemleri sıkça duyarız. Nitekim üçüncü cemre sonu, nevruz öncesinde “Ahır Çarşamba” kutlamaları yapılıyor Iğdır’da. Azerbaycan’da... Ahır Çarşamba, 21 Marttan önceki salıyı çarşambaya bağlayan gecedir. Yılın ahir, tek günü mânâsına. Bu gece evlerde ve mahallelerde öbek öbek ateş yakılır. Kızların bu gece bahtlarının açılacağına inanılır: O gecede genç kızlar: “Gızlar diyer atıl matıl çarşamba Ayna tekin bahtım açıl Çarşamba” gibi maniler söylerler. Gülüp eğlenirler. İç bölgeler henüz kış uykusunda. Ama güneyde kış, elini ayağını topladı. Gitmeye hazırlanıyor. K.Maraş’ta “Çete Bayramından sonra bahar gelir.” derler. Çete Bayramı 12 Şubat, K.Maraş’ın kurtuluş günüdür bilindiği üzere. Halbuki biz Bozok yaylasında, Oğulcuk'ta Hıdırellez'i bekleriz sebze fidelemek için. Mayısın ilk haftasını. Neden? Çünkü erken fidelerseniz soğuk alır. Tecrübeyle sabittir efendim. Çukurova bayramlığını giydi bile. Bağ, bahçe temizliği, ekim ve dikim işleri... Ağaçların ve fidanların budama ve bakımı çoktan başladı. Bahar gülümsüyor dostlar. Karacaoğlan’ın Çukurova’da baharı anlatan bir güzellemesi buraya çok yakışır. İzninizle yaz bu güzellemeyle noktamızı koyalım: “Çukurova bayramlığın giyerken, Çıplaklığın üzerinden soyarken, Şubat ayı kış yelini kovarken, Cennet dense sana yakışır dağlar. Ağacınız yapraklarla donanır, Taşlarınız bir birliğe inanır, Hep çiçekler bağrınızda gönenir, Pınarınız çağlar, akışır dağlar. Rüzgar eser, dallarınız atışır. Kuşlarınız birbiriyle ötüşür, Ören yerler bu bayramdan pek üşür, Sümbül niçin yaslı bakışır dağlar. Karac'oğlan size bakar sevinir Sevinirken kalbi yanar, göyünür Kımıldanır hep derdlerim devinir Yas ile sevincim yıkışır dağlar.”