Kış aylarında mevsim değişimi ile gelen hastalıklar, hava şartlarına bağlı mutsuzluk, stres, depresyon halleri, düzensiz ve yetersiz beslenmenin bağışıklık sistemini ve metabolizmayı koruyabilmeyi olumsuz yönde etkilediğinin altını çizen Dyt. Merve Aytaç Kılınç, “Kış mevsiminde enfeksiyonlara karşı vitamin ve minerallerden zengin beslenerek bağışıklık sistemimizi desteklemeliyiz. Özellikle A ve C ve E vitamininden zengin turunçgiller, havuç, brokoli, kabak, yeşil biber, karnabahar, Brüksel lahanası, maydanoz, roka, tere, mandalina, greyfurt ,portakal gibi sebze ve meyveler sofralardan eksik edilmemelidir. Bu besinler hazırlanırken doğru yöntemler kullanılarak vitamin ve mineral kaybına uğratmadan tüketilmesine gayret edilmelidir. Yine Fındık, ceviz gibi yağlı tohumlar, yeşil yapraklı sebzeler ve kurubaklagillerin yeterli miktarda tüketilmesi E vitamini ihtiyacının karşılanması bakımından önemlidir” dedi.
“Fiziksel aktivite azaldığı için istenmeyen kilo artışları olabilir”
Fiziksel aktivitenin azalması, kapalı ortamlarda fazla vakit geçirilmesi, akşam saatlerindeki artış ve beslenme şeklindeki değişiklikler nedeniyle yağlı ve şekerli besinlere yönelimin artması ile vücut ağırlığında artış olduğunu belirten Dyt. Merve Aytaç Kılınç, “Atıştırmalık tüketimine yönelim ile yağlı ve şekerli besin tercihlerinin artması nedeniyle kilo artışı olabilmektedir. Yağlı, şekerli gıdalar, hamur işi tüketimi yerine kış meyvelerini tercih etmeliyiz. Gün içerisinde öğün atlamamaya özen göstermeli az ve sık olacak şekilde beslenmeye dikkat etmeliyiz. Hareketsizlik ile beraber gelen kabızlık sorunu için kurubaklagiller haftada 2-3 gün tüketilmeli ve kepekli tahıllar (esmer ekmek, bulgur, kepekli makarna) ile sebze, meyve tüketimine de dikkat edilmelidir” şeklinde konuştu.
Kış mevsiminde balık tüketimi
Diyetisyen Kılınç, “Kış aylarının vazgeçilmezi olan balık, en önemli özelliği omega-3 deposu olmasıdır. Kalp damar hastalıkları riskinin azalmasında, kolesterol yüksekliği ve karaciğer yağlanması gibi rahatsızlıklara karşı oluşturulabilecek bir tedavide mutlaka olması gereken balık, haftada 1-2 gün tüketilmesini önerilmektedir” ifadelerini kullandı.
“Su tüketiminizi artırın”
Diyetisyen Kılınç, “Havanın soğuması ile günlük su tüketiminde azalmalar meydana gelir. Ancak vücudumuzun işlevlerini yerine getirebilmesi için her zaman suya ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Günde en az 2-2.5 litre su tüketilmesine özen gösterilmelidir” diye konuştu.
“Fiziksel aktivite azaldığı için istenmeyen kilo artışları olabilir”
Fiziksel aktivitenin azalması, kapalı ortamlarda fazla vakit geçirilmesi, akşam saatlerindeki artış ve beslenme şeklindeki değişiklikler nedeniyle yağlı ve şekerli besinlere yönelimin artması ile vücut ağırlığında artış olduğunu belirten Dyt. Merve Aytaç Kılınç, “Atıştırmalık tüketimine yönelim ile yağlı ve şekerli besin tercihlerinin artması nedeniyle kilo artışı olabilmektedir. Yağlı, şekerli gıdalar, hamur işi tüketimi yerine kış meyvelerini tercih etmeliyiz. Gün içerisinde öğün atlamamaya özen göstermeli az ve sık olacak şekilde beslenmeye dikkat etmeliyiz. Hareketsizlik ile beraber gelen kabızlık sorunu için kurubaklagiller haftada 2-3 gün tüketilmeli ve kepekli tahıllar (esmer ekmek, bulgur, kepekli makarna) ile sebze, meyve tüketimine de dikkat edilmelidir” şeklinde konuştu.
Kış mevsiminde balık tüketimi
Diyetisyen Kılınç, “Kış aylarının vazgeçilmezi olan balık, en önemli özelliği omega-3 deposu olmasıdır. Kalp damar hastalıkları riskinin azalmasında, kolesterol yüksekliği ve karaciğer yağlanması gibi rahatsızlıklara karşı oluşturulabilecek bir tedavide mutlaka olması gereken balık, haftada 1-2 gün tüketilmesini önerilmektedir” ifadelerini kullandı.
“Su tüketiminizi artırın”
Diyetisyen Kılınç, “Havanın soğuması ile günlük su tüketiminde azalmalar meydana gelir. Ancak vücudumuzun işlevlerini yerine getirebilmesi için her zaman suya ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Günde en az 2-2.5 litre su tüketilmesine özen gösterilmelidir” diye konuştu.
Editör: SEVİLAY YUMUŞAK