Barınma Sorunu Büyüyor
Dr. Selahaddin Can, konut fiyatlarındaki artışın barınma sorununu daha da derinleştirdiğini belirtti. Artan fiyatların, özellikle iş imkanlarının azalması ve uygun fiyatlı konut bulmanın neredeyse imkansız hale gelmesiyle yeni evlenecek çiftler için ciddi bir sosyal sorun oluşturduğunu ifade etti. Can, “Konut bulamayanlar ya şehir dışına taşınmak zorunda kalacak ya da şehir merkezlerinde yüksek kiralarla finansal baskı altına girecekler,” dedi.
Ekonomik Eşitsizlik Tehlikesi
Konut piyasasındaki artışların, ekonomik eşitsizliği daha da derinleştireceğini kaydeden Can, yüksek gelirli grupların mülk edinme fırsatını artırırken, düşük gelirli bireylerin bu şansı kaybedeceğini vurguladı. Zenginlerin mülk sahipliğinin artmasıyla birlikte, kiracıların üzerindeki mali yüklerin de artacağını söyledi. “Mülk sahibi olmak artık bir lüks haline gelirken, kiracılar barınma masrafları yüzünden temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanacak,” dedi.
Borçlanma ve İflas Riski
Konut fiyatlarındaki sürekli artışın, insanların kredi ve borçlanma yoluna başvurmasına neden olduğunu ifade eden Can, “Ancak ekonomik belirsizlikler, artan faiz oranları ve düşük gelirler borç yükü altındaki haneler için ciddi bir risk oluşturuyor,” dedi. Kira ödemelerinin hanelerin gelirlerinin büyük bir kısmını alıp götürdüğünü belirten Can, artan tüketici borçlarının iflasları kaçınılmaz hale getirdiğini açıkladı.
Sosyal Gerilim ve Göç
Can, konut fiyatlarındaki artışın uzun vadede sosyal gerilimler yaratacağını, insanların daha uygun fiyatlı bölgelere göç etmek zorunda kalacaklarını dile getirdi. Bu durumun, göç edilen yerlerde yeni sorunlara yol açabileceğine de dikkat çekti. “Yerel halk ile göç edenler arasında gerginlikler artabilir ve şehir merkezleri giderek yüksek gelirli azınlıklar için ayrılacak,” dedi.
Dr. Selahaddin Can, derin ekonomik krizlerin devlet müdahalesini zorunlu hale getirdiğini belirtti. Ancak konut politikalarında etkili ve sürdürülebilir çözümler üretmenin kolay olmadığını ifade etti. “Kira kontrolleri ve sosyal konut projeleri gibi geçici çözümler, piyasadaki yapısal sorunları çözmek için yetersiz kalacaktır,” dedi.
Konut krizinin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik sonuçlar doğuracağını belirten Can, barınma güvencesinin olmayışının insanlarda geleceğe dair güvensizlik yaratacağını söyledi. Özellikle genç nesil için mülk sahibi olma umudunun kaybolmasının, aile kurma ve çocuk sahibi olma gibi kararları olumsuz etkileyeceğini belirtti.
Muhabir: Sefa Başer
