Şimdi biraz eğri oturalım doğru konuşalım.

Bugün özelde yaşadığım maçtan ziyade diyalogları yazacağım.

Maçtan önce, hatta hafta boyunca kime sorsak birçoğumuzun bu maçtan umudu yoktu.

Bırakın bu maçı Kahramanmaraşspor’dan umut kalmamış.

Hadi oradan be derseniz, önce çevrenize sorun sonra tribündeki taraftar sayısına bir bakın.

Taraftar gruplarına hiçbir şey demeyeceğim zaten git gide sayıları azalıyor.

Edeler yavaş yavaş çekiliyor, kemik tayfa hariç…

 Yok, maç cumartesiydi, yok televizyon naklen verdi bahanesine sığınmayın, ben ne maçlar gördüm o tribünler öyle coşkulu, öyle kalabalık, taraftar gruplarımız öyle heyecanlıydı ki.  Bazen neden Kahramanmaraş’a yeni ve büyük stat yapılmıyor?

Sorusuna işte cevap.

Bize bu stat bile fazla.

Gelelim maça.

Çokta yazılacak bir şey yok.

Genel olarak Türk futbolundaki gerileme Kahramanmaraşspor’da daha da fazla.

Bunda etken hoca mı, futbolcu mu tartışılır.

Aslında hocaya da fazla yüklenmek istemiyorum.

Maalesef eline verilen malzeme bu.

Turgutlu maçında ilk 20 dakikada yenilen bir gol var.

Üstüne rakip ceza alanına yıkılmalar ve verilmeyen Penaltı.

Bizim her zamanki yaşadığımız skandal olay.

Verilmeyen Penaltımız…

1-2 pozisyon var önemli bir ceza alanı içi biri dışı…

Ama maalesef yok gol size…

Devre arası 0-1 geridesin ve bir diyaloga şahit oldum.

Bir görevli ile Başkan Ceyhan diyaloğu…

Diyor ki görevli üzülme düzelir, alacağız maçı…

Başkan Ceyhan, ‘biz alışkınız lakin kriz yönetmek başkanlık yapmak zor, parası olan galibiyete ulaşan takıma başkanlık yapmayı herkes becerir.

Zor olan imkansızlıklar içinde Başkanlık yapmak.

O da bize verilmiş…’

Ne diyelim o da Kriz yönetimi yönünde haklı…

Bir başka diyalog da maç içerisinden takım 2. Yarıda yükleniyor.

Taraftarın biri hadi, hadi diyor kale arkasında, Rakipte bir şey yok, hadi ha gayret diyor…

Futbolcu ise Rakipte bir şey yok bizde hiçbir şey yok diyor.

Hadi buradan yakalım.

Taraftar oradan çıkıyor, ‘Şampiyon olacaktık takım olarak, nerede o günler, yine şampiyon Taraftardır taraftar cümleleri…’

Bunu da geçtim hazır cümle alıştığımız cümleler ‘Söylesene Fatih Ceyhan takım neden oynamıyor’ cümleleri…

Bu takıma İmparatorda getirdik kralda.

Geride kala kala bir türlü getiremediğimiz Fatih Terim kaldı.

Elindeki kumaş buysa terzi ne yapsın.

Bir farklı diyaloğ’da ‘Hoca otogar yakın bu takımdan bir şey olmaz emekler boşa sen en iyisi otogar yakınken yolu tut’ cümlesi…

Enteresan bir maçtı içerdeki diyaloglar maçtan daha fazla bana etki yaptı.

Bir sonraki yazımda yine bunları kaleme alacağım.

Maça giderken Otobüste taraftarlardan bir tanesi Arma aşkına yenik düştüğünü dile getiriyor.

2 maç önce yemin ettiğini yenilince maça gitmeyeceğini ama tutamadığından bahsediyor.

Turgutlu maçının son olduğunu ifade ediyor.

Ona cevabım ise Arma aşkı seni sezon sonuna kadar hatta sezonlar sonuna kadar devam eder dedim içimden…

Otobüsten indim, bir araba yanaştı yine bir baktım tanıdık isim vermeyeceğim.

Muhabbet te yine Kahramanmaraşspor ve Arma sevdası…

Yapışmış bırakmıyor, o bıraksa arma bırakmıyor.

Hırsız meselesi….

Bilmeyenlere kısa bir nüssa…

Baba Hırsız yakaladım ne yapayım, bırak gitsin…

Baba bırakamıyorum, ben bıraktım o beni bırakmıyor misali…

Bu şehirde Arma ve forma sevdası var.

Ve bu sevda bizi ister istemez kör ediyor.

Bilmem anlatabildim mi?

Kalın Sağlıcakla…