Çok kiloluyum, çok az yiyeyim de kilo vereyim hurafesi Bir önceki hurafenin tam tersi. Toplumumuzda daha sık rastlanır. Kişide kaloriyi çok fazla azaltıp kilo verme niyeti vardır ama işler öyle yürümez. İlk birkaç gün vücuttaki su, bir miktarcık yağ ve kas verilir. İnsanın sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için günlük alması gereken asgari degerden daha az kalori alması ve protein, karbonhidrat, vitamin, mineral gibi temel beslenme unsurlarını aşırı kısması mutlaka bağışıklık sistemini çökertecektir. Vücudun tüm dinamikleri altüst olacaktır.  Geriye kalan günlerde vücut bu kadar az kalori aldığı için kendini savunmaya alıp yağları depolar, bağışıklık sistemi zayıflar ve kişi ilk hastalıkta yatağa düşer. Sonra kişi iyileşmek için eskisi gibi yemeye başlayınca, ilk halinden daha şişman olur. Doğrusu: Günlük kalorinizi hesaplayıp ondan 400-500 kalori azını yiyin.   Ağırlık çalışmayayım, boyumun uzaması durur hurafesi Bu daha çok ergenlik çağındaki yurdumun gençlerinin bir endişesi. Özellikle haltercilerin kısa boylu olması onları böyle düşünmeye itiyor. Bu konuyla ilgili detaylı bir yazı yazmıştım. (18/05/2017 tarihli yazım) Ağırlık çalışmalarının boyu kısaltacağını zannetmek en büyük yanılgılardandır. Kadınlar için: Ağırlık çalışmayayım, erkek gibi görünmek istemiyorum hurafesi Bu yanlışa da değinmeden bırakamadım. Kadınlar arasında böyle bir görüşün olması muhakkak ki internette / televizyonda gördükleri olimpik vücut geliştirmeci kadınlar. Onların çok kaslı ve düşük yağlı, erkeği andıran vücutlarını görünce soğuyorlar. Ancak işin doğrusu şöyle: O gördüğünüz kadınlar o hale gelmek için erkeklik hormonu olan testosteron takviyesi alıp ona göre profesyonel bir şekilde beslenme ve antrenmanlarla çalışıyorlar. Ama sıradan, haftada 3 gün ağırlık çalışıp düzenli beslenen bir kadın sıkı ve dinç olan, iyi görünümlü bir vücuda sahip olacaktır. O yüzden ağırlıklardan köşe bucak kaçmanıza gerek yok. Gerçek şudur ki kas yapmak çok ciddi  manada sabır ve dirayet istediği için erkeklerde bile kolay kolay gerçekleşmeyen bir şeydir. Kaslanmak için kaslanmaya yönelik iyi bir beslenme programını sitematik antreman programlarıyla desteklemek lazımdır. Bu süreç meşakatli bir süreçtir.     Protein tozu alayım da hemen gelişeyim hurafesi Her salondan belirli bir zümre tarafından duyulan efsane. Genelde hevesli ve biraz sabırsız gençlerimiz bu yalanın kurbanı olurlar. Protein tozu alır almaz Arnold gibi büyüyeceği yanılgısına düşerler. Ama arkadaşlar, çoğunuzun kastettiği protein tozu olan Whey, peynir altı suyu tozu temelli bir bileşimdir ve kanınıza hızlı karışması şüphesiz önemli bir şeydir. Ama unutmayın protein tozu  gibi suplementler tek başına hiçbir fayda sağlamazlar. Almanız gereken protein miktarında bir açık olmuşsa ek olarak onu tamamlarlar. Yani beslenmenize dikkat etmediğiniz sürece bu ürünler hiçbir ilerleme sağlamazlar.  Ayrıca lütfen kalp büyüttüğü gibi asılsız iddialara kanmayın, bu ve bunun gibiler supplementdir. Yani ek besindir, hormonlarla (doping maddeleriyle) karıştırılmamalıdır. En kayda değer tartışmalı konusu ise içerdiği aspartamdı. Ama artık kaliteli ürünlerde aspartam bulunmamaktadır. (protein tozlarıyla ilgili yazım hazırlık safhasındadır. Çok yakında sizinle paylaşacağım.)   Bir süre spor/diyet yapayım, istediğim vücuda ulaşınca bırakırım yanılgısı Bunu okuduktan sonra bazı arkadaşların morali bozulacak olsa da gerçekler acıdır arkadaşlar. Hayatta güzel olan her şeyin maalesef bir bedeli var, en temel kural bu. Eğer iyi bir vücuda sahip olmak istiyorsanız ömür boyu sağlıklı beslenip antrenmanı ihmal etmemeniz lazım. Aksi takdirde bırakınca vücut eski haline dönmeye başlayacak. Ayrıca yaş ilerledikçe metabolizma da yavaşlayacağından bırakmanız hayrınıza olmaz. (DEVAM EDECEK)