Bıçakçılığın insanoğlunun bıçağa ihtiyaç duyduğu dönemden itibaren başladığı söylenebilir. Demircilerin piri kabul edilen Davut Peygamber, bıçakçıların da piri olarak kabul edilir. Maraş eski çarşı kompleksi; Ulu Camii, Kıbrıs Meydanı ve Bıçakçılar Çarşısı arasında yer alan bıçakçı ustaları, 19. Yüzyıl ortalarından itibaren el işçiliğinin yerini makinelerin almasıyla bıçak yapımcılığı da gelişme gösterdi.
Kahramanmaraş bıçakçılığında bıçak sapı olarak dişi keçiboynuzu kullanılır. Günümüzde aynı çarşıda eski usulde bıçak yapıldığı gibi, paslanmaz çelikten yapılan sabit saplı sofra bıçakları yanında, açılır kapanır cep çakıları da üretiliyor.
Bıçak üretiminin ana malzemeleri çelik, tosak ağacı, boynuz, plastik ve fiberdir. Bıçakların çelik veya demir olan kısmına “namti” adı veriliyor. Namti yapımında geçmişte tren yollarına döşenen raylar kullanılmaktaydı. Ray demirlerinin kullanılma sebebi bu rayların üretiminde kullanılan demirin kaliteli olması ve daha keskin bıçaklar elde edilebilmesidir. Günümüzde tosak ve boynuz saplı bıçak üretimi azaldığından, ağırlıklı olarak plastik ve Kahramanmaraş’ta sanayiden hazır olarak alınabilen fiber saplar kullanılmaya başlandı.
Özellikle 1950-1965 yılları arasında dükkân sayısı 60’ı bulan bıçakçılar Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu ve Doğu Akdeniz’in tüm bıçak ihtiyacını karşılar durumdayken 1985’ten sonra durum değişmiş ve taleple birlikte üretim ve sanatkâr sayısı da azalma gösterdi.
1980’li yıllarda sayısı daha da azalan bıçakçılar, 2000’den sonra artan talep üzerine farklı işlerle meşgulken tekrar mesleklerine döndü. Halen Demirciler Çarşısı’nda bıçak üretmeye devam eden ustalar, ürettikleri bıçakları yerli ve yabancı turistlere pazarlamaya devam ediyor.