Şimdi bugün yazacağım konuları belki biraz abartılı bulanlar olabilir, özellikle bizim gibi ‘eski kafalılar’ yani teknolojiyi takip edemeyenler bu abartıyı artırabilirler…

Fatih Erbakan’ın bir videosunda dinlemiştim. Şu andaki teknoloji ile insanlar, hangi ülke olursa olsun yatak odalarında bile dinlenebiliyor…

Neyse biz dünkü kaldığımız yerden yazımıza devam edelim. “Egemenler alt tabakalardakilerin kalp atışlarını dahi kontrol eder, kameralarla her anlarını, cep telefonları ile ağızlarlarından çıkan her kelimeyi kaydederlerken, kendileri alt tabakadakiler için gittikçe görünmez, bilinmez, ulaşılmaz oluyorlar.

Robotlaşmanın, yöneten ile yönetilen arasında açacağı mesafeyi çok erken hisseden İsaac Asimov, 1942 yılında yazdığı “Ben Robot” isimli romanında 3 Robot Yasası önermişti: 1- Robot  insana zarar veremez ve atıl kalmak suretiyle insanın zarar görmesine de izin vermez. 2)Bir robot insanların verdiği emirlere, bu emirler ilk yasa ile çelişmediği sürece uymak zorundadır, 3) Bir robot, birinci ve ikinci yasa ile çelişmediği müddetçe kendi var oluşunu muhafaza etmek zorundadır. Sonra bunlara, bunların önüne geçmesi için “sıfırıncı” yasa diye anacağı bir yasa daha ilave eder: 0) Bir robot insanlığa zarar veremez ve atıl kalmak suretiyle insanlığın zarar görmesine de izin veremez.[36] Ancak şimdi fark ediyoruz ki, Asimov’un atladığı bir sorunla karşı karşıyayız: Robot Yasalarına bu günün egemenlerini sadık kalmaya zorlayacak herhangi bir güç yok.

GELİŞMELER CAN SIKICI

Bu konudaki gelişmeler oldukça can sıkıcı boyutta. Mesela Harari Homo Deus kitabında, yapay zekaları ile öğrenen robotların kendi kararlarını vereceği bir sürece gittiğimizi söylüyor. Bu şu demek oluyor: Bir robot bir insanı öldürdüğünde ne yapımcısı, ne yazılımcısı, ne de o robotu kullanan sahibi sorumlu tutulamaz. Çünkü onun kendi yapay zekası var. En fazla robotun fişi çekilir. Dolayısı ile öldürülen öldürüldüğü ile kalır. Bunun bir aldatma ya da numara olma ihtimali yüksek. Çünkü robotların yazılımlarını insanlar yapar ve onlar, programlandıkları çerçevede hareket ederler. Bilginin çoğalması veri işleme mekanizmalarını, akı şemasını değiştirmez. Dolayısı ile egemenlerin daha robotlar aramızda dolanmaya başlamadan onların yapacaklarından kendilerini sıyırma çabasına girmelerinden endişe edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Şimdiden, robotun yapacaklarından sahibinin ve üreticisinin sorumlu tutulacağı bir hukuki yapı için toplumsal baskı kurulması gerektiği fikrindeyiz.

Davos Toplantılarının bu seneki konuşmacı konuğu Prof. Noah Harari de tam bunu diyor[37] ; “ Belki de işin en tehlikeli kısmı bu. Bu sürecin ne getireceğini, nereye kadar gideceğini öngöremiyoruz."[38]

İŞSİZLERE ‘ISKARTA’ GÖZÜ İLE BAKMAK

 Zygmunt Bauman,"Dünya, ıskarta insan, (işsiz) tüketilmiş mal ve eşyanın çöpleri ile doldu. Modernite için, bir varlık olan insanın ıskartaya (çöpe) dönüşmesi ile eşyanın çöpe dönüşmesi aynıdır. Atık insanlar hız kesmeden çoğalıp muazzam miktarlara ulaşırken gezegendeki çöp alanları ve atığı geri dönüşüme sokacak araçlar giderek azalmakta.’ Bundan sonra gündemimiz, ‘atık insanların ve insani atıkların[39]  tasfiyesi’dir.[40] " diyor.

Prof. Noah Harari’nin işsizler" için kullandığı terim ise "gereksizler."[41]   Ve diyor ki; "Askeri ve ekonomik olarak vazgeçilmez olan yoksulları korumak yerine kendi çıkarları için hareket eden 20. Yüzyıl elitleri, 21. yüzyılda üçüncü sınıf insanları(gereksizleri) taşıyan vagonları (her ne kadar acımasız olsa da) tamamen geride bırakmak ve sadece birinci sınıfla geleceğe doğru ilerlemek istiyor.[42] ” Yani elitler, geleceğin dünyasında alt sınıflardan kimseyi görmek istemiyor, diyor. 

“İnsanın şuur ve bilinç sahibi olmasının avantaj olduğunu ve bu yüzden şuursuz, duygusuz robotların onların yerlerini alamayacaklarını düşünenler için geleceğin dünyası bir hayal kırıklığına gebe: Atlar, öyle ya da böyle bir bilinç sahibiydiler; sahiplerini tanırlar, evlerini kendileri bulurlar, kızgınlık veya keyflerini belli ederler, sıcaklık ve sevgi gösterirlerdi. Ama biz arabaları tercih ettik. Çünkü arabalar, daha çok yükü daha uzun mesafelere taşıyorlardı. İşte sıradan insanlar da ROBOT-İNSANların becerileri karşısında İşlevsiz kalacaklar ve Egemenler; atları attıkları gibi gereksiz insanları da bir kenara atacaklar.[43] ” diyerek iddiasını ispata çalışıyor Prof. Harari.(Kaynak Ailesiz Toplum, Modern Family/A.Hakan Çakıcı)