Gelişmeleri sizlerde, bizlerde yakından takip ediyoruz. Aslında aynı gemideyiz ve aynı sıkıntılardan geçiyoruz. Neler oluyur ya da yarın neler olabilir? Sorusunun cevabını araştırıyoruz. Bu konuda inanın bizlerde yüzlerce makale ve yazı okuduk. Herkes kendi penceresinden hadiselere bakıyor, kendi kutbunun sesini duyurmaya çalışıyor. Elbette bunlar boş iddialar değil ama yetkili bir ağız tarafından da kabüllenilmiş değil, bizler devletimize bu konuda güveniyoruz. Sonuç da ise gelişmelerin ülkemiz için hayırlı olacağı görüşündeyiz.
Virüsün arkasında bir güç var, öyle ya durup dururken bir anda dünya böyle bir virüsle karşılaşmadı herhalde, hatta bu coronanın bir virüs olmadığı, protein kaplı yağ ile çevrilmiş cansız bir varlık olduğunu da bazı makalelerde okuduk.
Bakınız şöyle bir ayet var. "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde (tam bir pişkinlikle) : "Biz sadece (halkı, ahlâkı ve toplum nizamını düzeltip iyileştirmek isteyen) ıslah edicileriz" demekte (ve fesatlıklarına ıslah kılıfı geçirilmektedir. Bakara 11)
Bu şeytanı akıl da aynısını söylüyor gibi geliyor bana, ne diyelim şerlerinden Allah’a sığınmak gerek. Bunun için büyük çoğunluk bunlara karşı dur demeli. İyiler, kötülere karşı el birliği yapmalı. Galiba insanlık gerçekten bundan sonra yeni gelişmelere gebe…
ÖZDENÖREN AĞABEYİMİZ DER Kİ
“Virüsün getirdiği değişim ve İslam” başlıkla yazısında hemşehrimiz, bazılarına göre ise asrımızın büyük düşünürleri arasında yer alan Rasim Özdenören(09 Nis 2020 tarihli yazısında diyor ki: “Virüsün küresel ölçekte yeni bir başlangıç olacağını bizimle beraber herkes söylüyor.
Kimilerine göre şu an yaşayan her yaştaki insan özgür ve bağımsız karar veren son insan kuşağı... Bundan sonraki kuşak, bir büyük göz tarafından denetim altında tutulan, beyni dijital güçler tarafından yönetilen, kendi başına karar verme yeteneği elinden alınmış bir kuşak olacak… Eğer zihnimizi başkasının denetimi altında bırakmak istemiyorsak halen yaşayan çocuklarımıza o baskıya girmemeleri istikametinde eğitim uygulamak zorundayız; o eğitimin müşiri ise din olmalıdır, diyorlar…
Bizim değişimden kastımız bu boyutlara ulaşmıyor. Bütün verileri toptan ele aldığımızda böyle bir ihtimalin vukuunu da fantasma olarak görmüyoruz, bu da mümkündür. Ancak biz aktüel olarak elde bulunan verilere dayanarak virüs sonrasının yeni bir hayata gebe olduğu tahminini ileri sürüyoruz…”
Katılır veya katılmazsınız ama hiç de boş şeyler söylemiyor hocamız…
BÜYÜKLER NE DİYOR?
Cumhurbaşkanımız çok ince bir mesaj verdi: “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”.
İbrahim Kalın da uluslararası örgütler ve düzen de bu anlamda eskisi gibi olmayacak.
Evet, Covid-19 sadece insanları değil, kurumları, düzenleri de öldürüyor. Bir bilim insanı gelişmeleri anlatırken: “GENOM ile artık canlı hücrenin içine girildi ve canlıların DNA’sına müdahale edilmeye başlandı. Yeni enerji kaynaklarına ulaşıldı, füzyon teknolojisi ile maddenin yapısı dönüştürülmeye başlandı. Şimdi zamanın dönüştürülmesine çalışılıyor” diyordum çoğu kimse ciddiye almıyordu. Zaman dışında hepsi gerçek oldu. Artık Humanoidler(insana benzer hayvanlar), Siborglar(biyolojik ve yapay robot), Avatarlar(sanal kimlik pazarı temsilcileri) hayatımızın bir parçası, GENOMİK’ler emeklemeye başladılar.(Bütün organizmaların genleri ile uğraşanlar)”
Peki, bizim üniversitelerimiz bu anlamda ne yapıyorlar. Bu işin neresindeler.
Şimdi bu yeni Digital Kontrol Sistemli bir çağa doğru akarken, biz 5G’yi geçeceğiz diyoruz ama bu sistemin neresindeyiz, bize getirisi götürüsü ne olacak? Yine pazar konumunda mı olunacak? İnsanlara ÇİP takılacak iddiası karşısında ne yapacağız veya yapmayacağız?
İşte bu ve buna benzer soruların cevaplarını ortaya koymamız gerekiyor. Özellikle aydınım diyen bilim ve din adamları yaşadıkları topluma yön vermeleri gerekiyor.
Kendim eğitim sistemi içinideyim, bu sistemin yani eğitimin yeni dönemde konumunu üç aşağı, beş yukarı görmeye başladım. İnanın eğitim de dahil, ticarette, sağlıkta v.bhiçbirşey eskisi gibi olmayacak, herkes herkurum kendini yenilemek zorunda kalacaktır. Yenileyemeyenler, eleğin altında kalacak, yeni sisteme hazır olanlar ise yaşamlarını sürdürecekler. İşte bu yaşam sürerken, değerlerimizle birlikte olursak en güzeli olacaktır!