Yaşam içinde insanlar kendilerini tanımak zorundadır.Kendini tanımayanlar ne yapacaklarını,hayatlarını bilinçli olarak nasıl sürdüreceklerini bilemezler.Ailenin,çevrenin,eğitimin veya gelenek ve göreneklerden edindiği öğretilerle içindeki cevheri keşfedemeden monoton bir hayat yaşarlar.
Oysaki her insan çevresinden edindiklerinin ötesinde kendi özünde keşfedilmeyi bekleyen birçok yeteneğe sahiptir.Her zaman kendini yeniden yaratmaya muktedirdir.Kendine özgü yetenek ve olanakları geliştirebilir.Bunun için önce ,kendini tanıması,kendisi için hazırlanmış ortamdan çıkarak sevdiği ve zevk aldığı deneyimlere fırsatlar vermesi gerekir.Böylece içindeki keşfedilmeyi bekleyen cevheri ortaya çıkararak,kendine özgü potansiyelini göstermiş olur.Yaşamımızın her yönünde kendimizi tanıdığımız zaman anlamlı,sağlıklı ve doyumlu bir yaşam düzeni oluştururuz.Bu da her ortamda kaliteli bir yaşam demektir.
İnsanların içgüdülerinde bağımsız bir birey olma duygusu çok kuvvetlidir.Bunu çocuklarımızda da fark ederiz.Kaşığı annesinin elinden alıp kendi yemek yemek isteyen küçücük bir bebek”ben yapabilirim”demek ister.Buna manı olunursa çocuğun kendine olan güveni engellenir, mutsuz olur,veya ağlar.
Çocukların yapabileceği şeyleri engellememek lazım.Onlara güvenmez “sen yapamazsın,daha küçüksün,benim sözümü dinle,senin için ben daha iyisini bilirim”anlayışı onların cesaretini,özgüvenini daha küçük yaşta yok eder.Onlar için “acizsın,kendi başına beceremezsin,her seyde büyüklerine danış” görüşü çocuğun güçlü ve bağımsız kararlar almasını engeller.
Çocuklara her zaman arkalarında olduğunu hissettiren ebebeyinlerin onlara güven duygusunu vermeleri,” sen yapabilirsin,büyüdüğün zaman bu gücü sende görüyorum” gibi davranışlarla onları basit denemelerinde cesaretlendirmeleri ileri yaşamlarında kendilerini tanımalarına,öz güvenlerinin gelişmesine bağımsız kararlar alabilmelerine fırsat verir.Hepimizin amacıda çocuklarımızın kimseye dayanmadan kendi ayaklarının üzerinde durmalarını sağlamak değil mi? Onlara her durumda arkalarında olduğumuzu hissettirmeli fakat asla bize bağımlı olmaları gerektiğini vurgulamamalıyız .
O zaman topluma her yönden faydalı,kişilikli,özgüvenini kazanmış ,yeteneklerinin farkında olan bir birey kazandırmış oluruz.