HAMLIK AĞRILARINDA LAKTİK ASİTİN MASUMİYETİ Düzenli spor yapsın veya yapmasın insanların neredeyse tümü aşağıdaki yanlış cümleyi (veya başka bir ifadesini) hayatlarının bir anında kullanmışlardır: “Dün çok yorulmuşum, kolumu kaldıracak mecalim yok kaslarımda biriken laktik asitten dolayı çok fena hamladım, her yerim ağrıyor.” Bu sızlanmayı ayda yılda bir halı saha maçı yapan arkadışınızdan da duyabilirsiniz, profesyonel atletlerden veya antrenörlerden veya beden eğitimi öğretmeninizden. Spor müsabakaları izlersiniz, televizyondaki spiker de benzer şeyler söyler. O kadar çok yerde duyarsınız ki artık doğru kabul edersiniz. Bu cümlenin arka planındaki bilgi şudur: Kaslarda aşırı yüklenmeden dolayı laktik asit birikti, bu yan ürün madde kaslarda kaldı ve hamlığa neden oldu. Oysa bu tamamen yanlıştır. Gelin çok detaya girmeden bu cümlede ve bu bilgide adı geçen şeylere değinelim. Öncelikle çok rahatsız bir sıkıntıdan söz ediyoruz; ‘’hamlama’’. Bunun İngilizce’de karşılığı “Delayed Onset Muscle Soreness” (DOMS); yani “gecikmiş biçimde kendini gösteren kas ağrısı”. Bu, belirli bir aktiviteyi ilk defa veya çok uzun aradan sonra yaptığınızda o aktivitede kullandığınız kaslarda ertesi gün (veya bazen iki gün sonra) ortaya çıkan ağrıdır. Bu durumu neredeyse herkes en az bir kere yaşamıştır. Uzun süredir yapılmamış bir sporun kişi tarafından yapılması durumunda, spordan 1 veya 2 gün sonrasında, yapılan spor sırasında kullanılan kaslarda ortaya çıkan kas ağrıları şeklinde görülür. Antrenmanlı kişilerde de alışık olunmayan bir yoğunluk, sürat ve/veya ağırlıkta spor yapıldığı zaman görülebilir. Örneğin bir koşucu antrenmanlı olmasına rağmen kendisi için yüksek tempoda yarı maraton veya maraton gibi bir yarış koştuğu zaman 1-2 gün sonrasında bacak kaslarında DOMS görülebilir. DOMS'a sebep olarak kasların spor sırasında mikro düzeyde yırtılmalara uğraması ve kasların yırtılma sonrası kendini güçlendirmek için tekrar yapılanması gösterilmektedir. Her iki sebebi de destekleyen bilimsel araştırmalar mevcuttur. Kasların yırtılması ve yeniden yapılanması spor sürecinin her zaman bir parçasıysa da uzun süre ara verildikten sonra spor yapıldığında veya alışık olunmayan yoğunlukta bir spor yapıldığında bu yırtılma ve tamir süreci daha yoğun olarak yaşandığından bir ağrı hissedilmektedir.
HAMLIK AĞRISINA SEBEP OLAN LAKTİK ASİT DEĞİLMİŞ: Gözlerimizi bilim dünyasına çevirecek olursak, Maryland Üniversitesi Hareketbilim Bölümü’nden Profesör Stephen M. Roth yaşananları şöyle özetliyor: Genel kanının aksine, laktat, veya daha bilinen adıyla laktik asit oluşumu, yoğun olarak yapılan antrenmanlar sonrasında açığa çıkan kas ağrılarının sorumlusu değildir. Kasların aktif olarak kullanıldığı etkinliklerde, kaslarda oluşan yanma hissi esnasında laktat oluşumu gerçekleşir; bu oluşum öncesinde, sırasında ve sonrasında tam olarak hangi ara maddelerin (metabolit) sürece katıldığı ise hala belirsizliğini korumaktadır. Bu yanma hissinin vücuda sağlamak istediği esas fayda ise kaslara daha fazla yüklenilmesini önleyerek kandaki laktat ve diğer ara madde oranlarını normale döndürmek ve kastaki kasılmayı yeniden normal seviyeye düşürmektir. Elbette, bu mekanizma sayesinde olası sakatlıklar ile lif kopmalarının da önüne geçilmiş olur. Bu konuda en mantıklı çalışmalardan biri ise Doktor Matthew L. Goodwin’den gelmiş. Goodwin, bu konuda kafalarda oluşan belirsizliği ortadan kaldırmak için yoğun geçen bir antrenman sonrasında sporcunun kanındaki laktat seviyesinin ölçümlerini almış. Şekildeki grafikte kandaki laktat oranının sportif bir etkinlik sonrasındaki dinlenme süresince değişimi gösterilmektedir. Dikey eksendeki değer kandaki laktat yoğunluğunu, yatay eksen de geçen zamanı gösteriyor. Görüldüğü üzere, dinlenmeye geçen sporcunun kanındaki laktat seviyesi 60 dakika sonrasında neredeyse aktivite öncesindeki değere ulaşmış durumda. Goodwin de yaptığı çalışmalar sonrasında bu sürenin en fazla iki saati bulduğunu belirtiyor; farklılığı yaratanın ise spor sonrasında nabzı düşüren hareketler yapmak veya birden dinlenme haline geçmek olduğunu ekliyor . Bu araştırma sonrasında, 24 ila 72 saat aralığında sürebilen kas ağrılarının laktik asit sebepli olmadığı açıkça görülebilir.(D.r. Matthew L. Goodwin’in bu konudaki araştırmasının makalesine http://www.letsrun.com/2012/lactate-0906.php adresinden direk olarak ulaşabilirsiniz.)
(DEVAM EDECEK)