Son zamanlarda sık duyduğum bir söylem var. Evet çıkarsa savaş çıkar, hayır çıkarsa kriz çıkar. Ne yapalım o zaman köşeye çekilip başımıza gelecekleri kuzu kuzu bekleyelim mi?. Bize saldıracak aslanın diş kirasını da verelim olsun bitsin. Yok öyle yağma. Biz bu ülkeyi şehit kanaları ile sulayarak aldık, toptan yok oluncaya kadar bir karışını bile vermeyiz, alamazlar. Bazıları da diyor ki; falan ülkenin bilmem şu kadar silahı var, yok şu kadar füzesi var bizi kısa zamanda yok ederler gibi korku senaryoları yazmaya başlamışlar. Bunların ya tarih bilgileri kıt, yada hangi güce dayandıklarının şuurunda değiller. Bizim de çok şükür eskilere göre çok daha modern silahlarımız var. Ondan da öte güvendiğimiz Allah’ın sonsuz güç ve kuvveti var. Bizi esas muzaffer eden güç o dur. Tarihte kazandığımız bütün zaferlerde biz sayı olarak , teknik olarak düşman ordularından daha az kuvvetle zaferler kazanmışız. Cenab-ı Hak Kur’an-ı Mübinin de ( inanıyorsanız mutlaka üstün geleceksiniz) buyurmaktadır. Başka bir ayet-i kerimede ise ( yerde ve gökte Allah’ın askerleri vardır) buyurur. Nuh (as ) mın kurtulması kendi gücü ile mi oldu? Ad, Semud, Lut, kavimleri hangi güç tarafından perişan edildi? Firavn u , Nemrut’u hangi güç yendi? Tarihi bedir savaşı nasıl kazanıldı ? Üç yüz kişilik bir ordu üç bin kişilik orduyu hangi güçle nasıl mağlup etti? Mekkey’i yıkmaya gelen Ebrehenin ordusu kimler tarafından biçilmiş ekin haline getirildi? Tabi ki Ebabil kışları tarafından . Bunun tarihte çok örnekleri var. Nemru’tu bir topal sivri sinek perişan etti. Firavunu sarayını başına küçük sarı karıncalar yıktı. Zamanımız da bakıyoruz en güçlü ülkeleri bir tayfun , bir hortum ne hale getiriyor. Kocaman tırları havada yaprak gibi savuruyor. Ağaçları kökünden söküp atıyor. Bir tusuna mi ülkeleri ne hale getirdiğini cümle alem gördü. Acaba bunlara hangi teknoloji ile karşı koyacaklar?. Hangi teknikle yenecekler? . İşte bunlar Allah’ın yenilmez askerleridir. Bizler savaşa giderken Allah Allah diye diye ölüme koşarak gideriz. En yüksek makam olan ölürsek şehit, kalırsak gazi. Bizim için esas ebedi yurt ahiret yurdudur.Burası bir imtihan salonudur. İşte biz halis, muhlis kul olursak bize yardım edecek yerde ve gökte Allah’ın askerleri her an siperde beklemektedir. Gazneli Sultan Mahmut hindistana onyedi sefer yapmıştır . Her seferinde de muzaffer olmuştur. Yirmi bin askerle yüz elli bin , iki yüz bin Hint ordularını mağlup etmiştir. Ona sormuşlar Sultanım siz bütün savaşları kazanıyorsunuz, hiç yenilmediniz bunun sebebi hikmeti nedir acaba? Cevabı: “ Ben zamanın kendi imkanlarına göre gerekli hazırlığı yaparım, ondan sonra zaferi Allahtan talep ederim beni mağlup veya muzaffer edecek odur, benim kendi gücüm değildir” der. Onun gibi bizde hiç kimseden korkmuyoruz. Onların her türlü silahı vız gelir. Biz zaten avrupayı Elbab ta yendik. Deaş denilen terör ordusu kimlerden meydana geldiğini herkes biliyor. Onun için şimdi hepsi birden bize hücum ediyorlar, bütün çabaları bunun için. Birde evet çıkarsa daha da güçlenirler diye paniğe kapıldılar. Küfrün tek millet olduğunu ispatladılar. Bizlerde bunlara karşı Türk milleti olarak bir yumruk gibi birlikte olduğumuzu göstermenin inşallah tam zamanı gelmiştir. On beş temmuzda ne yapa bileceğimizi bütün dünya göster diler . Çanakkale ruhunun devam ettiğini dünyaya ispatladılar. Gerekirse aynı birlikteliği Allah’ın Nusreti ile yine gösteririz. Dünya bomba olsa patlasa yine korkmayız. Tüm dünya bunu böyle bilsin. Üzüldüğüm tek konu var. Kendini milliyetçi, Vatan perver, Ülkesini ,vatanını seven biri olarak kabul edipte ; Teröristlerle, Ehl-i saliple , Hiristiyan alemi ve çocuk katilleri ile nasıl olurda aynı çizgiye gelebiliyor?. Allah’ım inanlara tevhit ruhu ihsan eylesin. Rabbim Nusretini, yenilmez gücünü bizlerden esirgemesin inşallah, yerde ki ve gökte ki görünmez askerlerini bizimle beraber eylesin. Kainat’ın sahip ve yaratıcısına emanet olun.