Tekerek’in açıklamaları şu şekilde:
“Öğretmen yetersizliği durumunda ücretli öğretmen çalıştırılabileceğine dair yasal düzenleme ile eksikleri gidermeye yönelik olarak düşünülen bu yöntem başlı başına bir sorunlar yumağı haline gelmiş ve yeni ve kronik mağduriyetler meydana çıkarmıştır. Şöyle ki;
1-Öğretmen açığı durumunda otuz saate kadar olan ücretli öğretmen görevlendirmesi, 40 saate kadar verilebilir şeklinde değiştirilse de, hiçbir zaman 30-40 saat ders ücreti alma imkânları olmamıştır. Genellikle 15 ile 30 saat arası değişen açıklar söz konusudur. Bir ücretli öğretmen haftalık otuz saat derse girse bile aylık 7500 TL civarı bir maaş alabiliyor. Asgari ücretin 11402 TL, açlık sınırının Temmuz 2023 verilerine göre 11525 TL olduğu düşünüldüğünde ücretli öğretmenleri açlık sınırının da altında çalıştırmak ne vicdani ne de insanidir. Hakkaniyete hiç sığmadığı muhakkaktır. Diğer özlük hakları bakımından da ciddi mağduriyetler söz konusudur. Kadrolu öğretmenlerin milli bayramlarda ek ders ücreti ödenmekte iken ücretli öğretmenlerden bugünlere gelen derslerin ücretleri kesilmektedir. Yine, ücretli öğretmelere yaz tatillerinde, ara tatillerde, resmi ve idari tatillerde hiç bir ücret ödenmemektedir.
2- Ücretli öğretmenin aynı okulda işine devam edip etmeyeceği amirinin iki dudağı arasındadır.
3- Ücretli öğretmenlerin sigortası da yarım ödenmektedir. Her ay tam ücretli olarak derse girse bile 16 günlük sigorta ödenmektedir. 5 yıl ücretli öğretmenlik yapan bir insana ödenen sigorta primi 1.5 (bir buçuk) yıldır.
3-Ücretli öğretmenlere belleticilik, nöbet, destekleme ve yetiştirme kursları, şube rehber öğretmenliği ve seminerlerde görev verilmemekte ve ücret ödenmemektedir. 4. Sınıfı okutan bir öğretmenin bazı derslerine branş öğretmenleri girebilmektedir. Bu nedenle branş öğretmenleri girdiği dersin ücretini alabilmektedir ama ücretli öğretmenin o saate denk gelen ücreti kesilmektedir.
4- Ücretli öğretmenler ancak genel sağlık sigortasından yararlanmaktadır. Birçok ücretli öğretmen gelecek endişesi yaşamaktadır. Çalıştıkları yerde statülerinden dolayı ötelenme ve ötekileştirilme yaşamaktadır. Gerek öğrenciler, gerekse veliler kimi zaman ücretli öğretmenlerin yetersiz olduğu yönünde ön yargıyla yaklaşmakta, çocuğunun ücretli öğretmende okutulmasını istememektedir. Bu durum bir öğretmen için oldukça örseleyici ve onur kırıcıdır.
Kısacası yılda 100 bin ücretli öğretmen çağdaş köle olarak çalışmaktadır. Bu adaletsizliğin önüne geçilmelidir.
İYİ Parti olarak ücretli öğretmenlerin sorunlarının farkındayız. Sorumlu muhalefet anlayışımız gereği de çözüm önerilerimiz aşağıda sıralanmıştır.
Her bir ücretli öğretmen asgari ücret kadar maaş almalı ve üstüne de girdiği derslerin ek ders ücretini almalıdır.
Ücretli öğretmenlerin işe başlama ve iş akdi feshi kişilerin inisiyatifine göre değil, belli kurallara göre olmalıdır.
Ücretli öğretmenler ile kadrolu öğretmenlerin öğretmenlik mesleği açısından hiçbir farkı olmadığı, gerekirse genelgeler ile tekrar tekrar hatırlatılmalıdır.
Tatil, idari, resmi izinlerde kadrolu öğretmenler ile aynı özlük haklarına sahip olmalıdırlar.
Üç yıl ücretli öğretmenlik yapan her bir öğretmen kadrolu olarak atanmaya hak kazanmalıdır.”