İnsülin, yemek yediğinizde kanda yükselen kan şekerinin hücrelere taşınmasına yardımcı olan pankreastan salgılanan bir hormondur. Vücudunuzda insülin direnci geliştiğinde ise bu hücreler, insüline karşı duyarsız hale gelir ve insülinle beraber kandaki şekerin geçişini önler. İnsülin direnci arttıkça geçiş daha da zorlaşır, hücrelere şeker girmedikçe veya ihtiyaçtan az alındıkça pankreas kanda şekeri taşıyacak yeterli insülin olmadığını düşünerek daha fazla insülin salgılar. Daha fazla insülin salgılanması da belirli bir süre sonra pankreasın yorulmasına ve diyabet hastalığına sebep olur. Araştırmalar, insülin direncinin başlıca nedenin fazla kilo ve özellikle bel çevresindeki yağlanma olduğunu gösteriyor. Doktorun yönlendirilmesi ile ilaç kullanılması gereken bir seviyede değilse, tedavi için en güzel yöntem ideal kiloya ulaşmak.
İnsülin direncinde beslenmede dikkat etmemiz gereken başlıca konular şunlardır;
Karbonhidrat içeren besinleri tek başına tüketmemeye özen gösterin, yanına süt/yoğurt/peynir gibi kalsiyum kaynağı veya badem/fındık/ceviz gibi protein kaynağı olan besinler eklemek kan şekerini kontrol altına alıp ani dalgalanmaları engellemeye yardımcı olur.
Eğer insülin direnciniz var ise en çok kaçınmanız gereken konu uzun süre açlık yaşamamak olmalı. İnsülin direnci olan bireyler uzun süre aç kaldığında el ayak titremeleri, baş dönmesi gibi semptomlar görülebilir. Uzun süreli açlıklardan sonra bir anda yemek yemek kan şekerini de çok hareketlendirip vücudu yoracaktır. Hep 3 ana 3 ara öğün şeklinde, az az sık sık beslenmeye çalışın.
Meyvelerin suyu yerine kendisini tüketmeye özen gösterin çünkü meyveler aynı zamanda lif içerirler ve bu sayede kan şekerini daha yavaş yükseltirler. Meyve tüketirken porsiyona da dikkat edin çünkü karbonhidrat içerdiği için fazla tüketmek kan şekerinizi düzensizleştirebilir.
Beyaz ekmek, beyaz un yerine tam buğday, tam çavdar ekmeği, tam buğday unu; pirinç yerine bulgur tüketmeye çalışın. Tam tahılların tüketimine özen gösterin. Evdeki beyaz un yerine tam buğday unu kullanmak, normal makarna yerine kepekli makarna kullanmak hiçbir lezzet farklılığı yaşatmadan vücudunuz için fayda sağlayacaktır.
Haftada en az 2-3 kez kuru baklagil tüketmek, 2-3 kez mevsim sebzeleri tüketmek yani dengeli ve her besin kaynağından yararlanacağınız bir beslenme tarzı çok iyi olacaktır.
Yoğurt, kefir, pancar gibi probiyotik besinleri beslenmenize ekleyin. İkinci beynimiz olan bağısakları zinde tutmak bir çok hastalığın önüne geçmemizi sağlayacaktır.
Gün içinde en az 2 -2.5 litre su içmeye özen gösterin. Ve en önemlisi de düzenli egzersizi hayatınızın bir parçası haline getirin. Gideceğiniz yere yürüyerek gitmek, eve merdiven ile inip çıkmak, arabayı evden biraz uzağa park etmek gibi küçük alışkanlıklar bile çok iyi etkileyecektir.
Unutmayın ki aslında insülin direnci bir kısır döngü; kilo arttıkça insülin direnci gelişir. İnsülin direnci arttıkça kilo verme zorlaşır ama kilo verildikçe de insülin direnci azalır ve insülin direnci azaldıkça da kilo vermek kolaylaşır. Sağlıklı günler dilerim.