Şu anda Dünya gençliği büyük bir arayış içinde, biz Müslümanlar dinimizi temsil noktasında bu arayış içinde olanlara model olamayınca, onlarında kimisi dinsizliği seçiyor, kimisi buhranlarda. Bazıları da var ki, İslam Dini ile tanışıyor ve elnamdürillah Müslüman oluyorlar.
Dünyada Müslüman olduğunu söyleyip, diğer dinleri seçenlerde var ancak, İslam dininden başka dinlere geçenlerin bilgisiz kimselerden oluştuğu buna karşı, diğer dinlerden İslam’ı seçenlerin ise kültürlü, araştıran ve bilgili insanlar olduğunu bilmekteyiz.
Bu gün size böyle arayış içinde olan bir İngilizlerin hikayesini paylaşmak istiyorum. “ Haber Hürriyet Gazetesinde yayınlandı ve haberin başlığı aynen şöyle: “İngiltere’de son 10 yılda yaklaşık 100 bin kişinin İslam dinini seçtiği bunların "iki kültür arasında kaldığı" öne sürüldü.
Haber şu şekilde devam ediyor ve istiyen internet üzerinden haberi okuyabilir: “Times gazetesi, bugünkü sayısında İngiltere'de İslamiyet’i seçerek Müslüman olanlar ile ilgili özel araştırmaya 2 sayfa ayırırken, "İki kültür arasında kalmak" başlığını kullandı.
Gazete, şimdiye dek İngiltere'de Müslümanlığı seçenlerle ilgili yapılmış en kapsamlı araştırmalardan birinin sonuçlarına yer verilen özel araştırmada oldukça ilginç sonuçlar elde edildiği belirtildi.
MÜSLÜMAN OLANLARIN ÜÇTE İKİSİ KADIN
İngiltere’deki "Faith Matters" isimli vakfın yaptığı araştırmaya göre İngiltere'de son 10 yılda İslam dinini seçenlerin sayısı 2 kat artarak 100 bini buldu. Geçen yıl İngiltere’de Müslüman olanların sayısı 5 bin 200 olarak belirlendi. Müslüman olan İngilizler’in ortalama yaşının 27.5 olduğu ve bunların 3’te 2’sini kadınların oluşturduğu saptandı.
Vakfın araştırmasında İngiltere’de İslam dinini seçen kadınların hemen hepsinin başörtüsü taktığı, peçe ya da "nikab" olarak nitelendiren yüzü tümüyle kapayan kıyafetleri ise tercih etmedikleri, bunların takılma hakkına saygı duyduğu belirlendi.”
BU NEDENLE İSLAM-İ FOBİ
Batılıların bu ilgisini Yazar Şevket Eygi(29 Haziran 2018)şöyle yorumluyor: “Gerçekten Batı dünyasında akın akın İslama geçiş var. Bunların bazısı, eski azılı İslam düşmanları. ABD’de elli yıl boyunca misyonerlik yapmış bir Baptist papazı da Müslüman olmuş. Politikacılar, ilim adamları, matematik profesörleri, sporcular, film artistleri. Ünlü şahsiyetler...
İngilterede şu anda 85 Şeriat mahkemesi resmen faaliyet gösteriyor.
Yine orada Müslüman mahallelerin girişlerinde; içki kumar, uyuşturucu, fuhuş, kötü eğlencelerin, discoların yasak olduğunu gösteren levhalar asılı…
Batı Müslümanlaşırken, bizdeki bazı derin güçler, dindar halkı sekülerleştirerek İslamdan kopartmaya çalışıyor.
Müslüman gazetelerin, dergilerin, tv’lerin, Batıdaki İslamlaşmadan devamlı olarak bahs etmesini temenni ediyorum…”
Şunu söylemek istiyorum, İslam-i Fobi projesi başta olmak üzere hiçbir proje kutsal dinimize olan ilgiyi azatmamıştır, azaltamayacak. Çünkü güneş balçıkla sıvanmaz! Ama biz Müslüman olduğunu iddia edenler ise bu konuda çok dikkatli olmalı. İnsanlığın hak ve batıl arasındaki ayırımına katkıda bulunmamız gerekiyor. Bunun için dost doğru bir hayat yaşamak zorundayız. Yani Efendimiz(sav) gibi model olmalıyız insanlığa…
İşte Ramazan ayı böyle bir başlangıç yapabilmek için bizlere fırsatlar sunuyor. Kur’anı yeniden Müslümanlığı seçmiş gibi okumaya başlamalı. Tefekkür ve zikir etmeli yani doğru bir yaşam tarzını seçmeli…
Peki kalın sağlıcakla.