İsrail ordusu, Hizbullah'ın Genel Sekreter Yardımcısı ve Hasan Nasrallah'ın halefi olarak görülen Haşim Safiyuddin'in öldürüldüğünü ileri sürdü.
İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırıları devam ediyor. İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, Hizbullah'ın Genel Sekreter Yardımcısı ve Hasan Nasrallah'ın halefi olarak görülen Haşim Safiyuddin'in 4 Ekim'de başkent Beyrut'un güneyinde yer alan Dahiyeh'e düzenlenen hava saldırısında öldürüldüğü iddia etti.
Açıklamada, aynı saldırıda Hisbullah'ın istihbarat birimi başkanı Hüseyin Ali Hazima'nın da öldürüldüğü aktarılarak, saldırı sırasında aralarında üst düzey Hizbullah komutanların da bulunduğu 25'ten fazla Hizbullah üyesinin karargahta bulunduğu ifade edildi.
Hizbullah, Safiyuddin hakkında henüz açıklama yapmadı. Hasan Nasrallah'ın, 27 Eylül'de Dahiyeh'de İsrail hava saldırısında öldürülmesinin ardından Haşim Safiyuddin'in adı liderlik için öne çıkıyordu.
HAŞİM SAFİYÜDDİN KİMDİR?
Haşim Safiyuddin, ikinci bir adama yer olmayan Hizbullah Hareketi'nin iki numarası olarak tanımlanıyor.
Hizbullah içinde sahip olduğu söylenen nüfuzu, nominal ve geçici olmanın ötesine geçemedi ve günlük işleri, mali işlemleri ve Hizbullah'ın doğrudan İran desteğinin yanı sıra büyük getiriler sağlayan yatırım ağını yönetmekle yetindi.
Ancak Hizbullah içindeki tüm bu işlevler kritik ve stratejik karar alma mekanizmalarından ayrıydı ve bunların hepsi bir numaranın elindeydi.
Nasrallah, bir suikast sonucu öldürülen eski Genel Sekreter Abbas el-Musavi'nin yerine geçti ve bilgiler, onun yerine seçilmesinin bir yılla sınırlı olacağını gösteriyordu.
Ancak Nasrallah'ın sahip olduğu karizma, güçlü hitabeti ve İran'ın çıkar ağlarına uygun olan tutumları eğip bükme becerisine dayanan liderlik yetenekleri, İran'ın Dini Lider Ali Hamaney'in ömür boyu Hizbullah Genel Sekreteri olarak kalmasını tavsiye etmesine neden oldu.
Haşim Safiyuddin, 1994 yılında Nasrallah'ın yerine geçmek için hazırlıklara başladı. 1995 yılında dini eğitim aldığı İran'ın Kum şehrindeki ilim havzasından Beyrut'a çağrılarak Hizbullah'ın yürütme konseyi başkanlığına getirildi.
Bu sancılı yoldaki yolculuğuna, tüm varlık, rol ve statü savaşlarını kaybettiği Nasrallah'ın pelerini altında başladı.
İran'ın ideolojik ve propaganda araçları, Nasrallah'ı sıradan, insani ve geleneksel bağlamlardan çıkarıp istisnai, kutsal ve stratejik biri haline getirmek için çok çalıştı.
Haşim Safiyuddin'in Hizbullah'ın Tahran'daki temsilcisi olan kardeşi Abdullah Safiyuddin, Lübnan Yüksek Şii İslam Konseyi'nin Şeriat Konseyi üyesi Şii din adamı Muhammed Ali el-Emin'in kızıyla evlendi.
1994 yılından bu yana Nasrallah'ın yerine geçmesi için hazırlanan Safiyuddin, 1995 yılında Kum'dan Beyrut'a çağrılarak Hizbullah'ın yürütme konseyi başkanlığına getirildi.
Safiyuddin, içtihat açısından Necef'teki Arap Şii dini merciiliğini ortadan kaldırıp Kum'daki Fars Şii dini merciiliğin dayatılmasının en önde gelen savunucularından biri.
Zira bu, Şiiliğin Arap kökenlerini gizlemek ve İmamilik İslam'ın bir kolu olan Şiiliğin temel ilkelerinden biri olan İmametin Peygamberlikten önce gelmesine dayanan tamamen Farslardan oluşan bir soy yaratmak ve Veliyy-i Fakih'i tüm dinin sahibi yapan, onun yolundan gidenlerin mutlak ve bağlayıcı olarak biat etmelerini gerektiren ideolojik bir sadakat sistemi inşa etmek anlamına geliyor.
Velayet-i Fakih teorisini direniş fikriyle ilişkilendiren Safiyuddin, İran rejimi tarafından açıkça ifade edilen Lübnan'da ve Lübnan'dan savaş seçeneğiyle tutarlı bir şekilde tırmandırma mantığını öne çıkarıyor.
Bu aynı zamanda Hizbullah'ın hakimiyetini reddedenlerin "Siyonist" ve "Amerikanlaşmış" olarak damgalandığı içe kapanma projeleriyle de uyumlu.
Hasan Nasrallah'ın temsil ettiği yapıcılık, biriktirme, manipüle etme ve uzlaşmacılığın aksine, öfkeli ve intikamcı gücü temsil eden Haşim Safiyuddin, mevcut sürecin sahibi ve efendisi olarak karşımıza çıkıyor.
Editör: ATİLLA ŞAKACI