Akdeniz Diyeti ile Kanser Riskini Azaltmak Mümkün
Beslenme ve yaşam tarzı kanser riskini büyük ölçüde etkiliyor. Acıbadem Adana Hastanesi’nden Diyetisyen Çisem Gündüz, Akdeniz tipi beslenmenin, kansere yakalanma olasılığını önemli ölçüde azaltabileceğini söyledi. Gündüz’e göre, bu diyet modeline sadık kalan bireylerde toplam kanser riski yüzde 20’ye kadar düşüyor.
Lifli ve Doğal Gıdalar Koruyucu Etki Sunuyor
Gündüz, Akdeniz diyetinin; sebze, meyve, tam tahıllar ve kuru baklagiller yönünden zengin olması sayesinde yüksek antioksidan ve lif içeriğiyle vücuda direnç kazandırdığını belirtti. Bu beslenme şekli, inflamasyonu azaltıyor ve bağırsak mikrobiyotasını destekleyerek özellikle kolon kanserine karşı koruyucu rol üstleniyor.
Günde 400 Gram Sebze ve Meyve Şart
Harvard Tıp Fakültesi tarafından yapılan araştırmalara dikkat çeken Gündüz, günlük en az 400 gram sebze ve meyve tüketiminin mide ve kolon kanseri gibi türlere karşı önemli koruma sağladığını ifade etti. Özellikle domates, havuç, tatlı patates gibi karotenoid ve likopen zengini gıdalar DNA hasarını önleyerek vücudu koruyor.
Fiziksel Aktivite Şart: Haftada 150 Dakika Yeterli
Yalnızca beslenme değil, hareketli bir yaşam da kanser riskini düşürüyor. Gündüz, haftada en az 150 dakika orta şiddette egzersizin; meme ve bağırsak kanseri gibi türlere karşı koruyucu olabileceğini aktardı.
Bağırsak Florası Sağlığı Kanseri Önleyebilir
Yoğurt, turşu, sarımsak ve soğan gibi probiyotik ve prebiyotik besinlerin bağırsak florasını güçlendirerek bağışıklık sistemine destek verdiğini söyleyen Gündüz, bu gıdaların günlük beslenmede yer almasının önemine değindi. Özellikle brokoli, lahana, karnabahar gibi sebzeler, kansere karşı doğal savunma sunan enzimler içeriyor.
Omega-3 Kaynaklarıyla Hücre Sağlığını Koru
Somon, keten tohumu ve ceviz gibi Omega-3 zengini besinler, hücre zarını güçlendirerek kanser hücrelerinin yayılmasını yavaşlatabiliyor. Gündüz, bu yağ asitlerinin sağlıklı hücre fonksiyonları için kritik olduğuna dikkat çekti.
Antioksidan Gücüyle Kanserden Korunun
C vitamini, E vitamini, selenyum, flavonoidler ve polifenoller gibi antioksidanların DNA hasarını önlediğini belirten Gündüz, yeşil çay, nar ve kırmızı üzüm gibi gıdaların düzenli tüketilmesini tavsiye etti. Yüksek likopen alımının ise prostat kanseri riskini yüzde 30’a kadar azalttığını gösteren çalışmalar mevcut.
İşlenmiş Et ve Şekerli Gıdalardan Uzak Durun
Gündüz, salam, sosis ve sucuk gibi işlenmiş etlerin Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1. derece kanserojen olarak tanımlandığını hatırlattı. Ayrıca, yüksek glisemik indeksli gıdaların pankreas, meme ve kolorektal kanserle ilişkili olduğunu vurgulayarak uzak durulması gerektiğini belirtti.
Bilinçli Beslenme Hayat Kurtarır
Ulusal Kanser Haftası kapsamında toplumsal farkındalığın önemine değinen Diyetisyen Gündüz, “Dengeli bir beslenme düzeni, aktif bir yaşam ve zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, kanser riskini önemli ölçüde düşürebilir” mesajını verdi.





