Elbette hepimizin zaman zaman yaşadığı korkuları vardır.
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki insanların en sık yaşadığı korkular arasında kaybetme korkusu vardır.
Kaybetme korkusu; kişilerin sahip olduklarını kaybetmek istemedikleri zamanlarda yaşadıkları bir duygudur.
Bu korku İnsanların hayatları boyunca yaşadığı ve strese neden olabilen olgular arasında yer alır. Sevdiklerini kaybetmekten, sevdiği eşyaları kaybetmekten, işini kaybetmekten, hayatını kaybetmekten, umudunu kaybetmekten...
listemiz daha da uzayabilir.
Peki Neden Kaybetmekten Korkuyoruz?
Bu korkunun en bilinen nedenleri arasında, ebeveynler tarafından yetiştirilme tarzı yer alır.
Çocukluk yıllarında hayatın tehlikelerle dolu olduğu ve dış çevreye güvenilmemesi gerektiği şeklinde yetiştirilen kişiler, insanlara güven duymamaya başlar.
Bu durumdaki kişiler, anne ve babaya karşı bağımlılık geliştirmiş olabilir.
Kişilerde özgüven eksikliğinin olması, başkalarına bağımlı olarak yaşamasını, dolayısıyla bu kişileri kaybetme korkusu yaşamalarına sebep olabilir.
Çocukluk dönemi travmaları da kaybetme korkusunun en önemli temellerindendir.
Çocukluğunda ailesinde bir aldatma, ayrılık ya da erken ölüm yaşamış bir çocuğun ilerde ki yaşamında ilişki yaşadığı insanı kaybetmekten korkması, çocuğunu kaybetmekten korkması ve bunu normalden daha kuvvetli yaşaması muhtemeldir.
İleri yaşlarda yaşanan olaylarda, bu duyguların yerleşmesine etki edebilir.
Bu düşüncelerin sürekli olarak kişide olması, ruh halini olumsuz etkileyerek, kalıcı bir hale sokuyor.
Bu Korkuyla Baş Etmenin Bazı Yolları Kaybetme korkusunu yaratan kişinin kendisidir.
Bunu kabul ederek, bu duygudan korkmayın.
Korkuyu çözebilme konusunda kararlı olun.
Karşınızdaki kişinin hayatına müdahale etmeyi, onu değiştirmeyi, kontrolü altına almayı bırakarak, kendinize önem vermeye başlayın.
Kaybetmekten korktuğunuz kişiyle sürekli olarak birlikte olmaktan kaçının.
Yalnız kalmaktan korkmamak için, benliğinizle iletişim kurarak, güçlü olmaya gayret edin.
AndreyTarkovski’nin de dediği gibi “Kendinizi,kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin.” Sevdiğiniz kişilere istemediklerinizi, beğenmediklerinizi, yapmaktan korktuklarınızı söylemekten çekinmeyin.
Hayatta ki en değerli varlık kendinizin olduğunu, diğer kişilerin bundan sonra geldiğini unutmayın.
Bu konu da bencil olmaya özen gösterin.
Eğer bazı şeyleri hayatımızın merkezi yaparsak, onu kaybettiğimizde nasıl yaşayacağımızı bilemeyeceğimizi düşünerek kaybetme korkusu yaşayabiliriz.
Bu nedenle hayatta tek bir duruma, eşyaya ya da kişiye odaklanmamak yerine sahip olduğumuz maddi şeylerin alternatiflerini de elimizde tutmaya çalışarak ve risklerimizi bölerek, hayatın doğma ile başlayıp ölümle sonuçlandığı bir döngü olduğunu ve yaşayan herkesin bu döngüye zorunlu katılacağı konusunda kendimizi odaklayarak kaybetme korkumuzu hafifletebiliriz.
Bu önerilere rağmen kaybetme korkusu devam ediyorsa, mutlaka bir uzmandan psikolojik destek alınmalıdır.