Aslında işin aslı herşey spor aslında…

Herkes spor yaptırmak için can atıyor ama maalesef işleryolunda gitmiyor.

Salon Sporları olsun, bireysel sporlar olsun, Kulüpsporları olsun…

Belediyeler olsun, sivil toplum Kuruluşları olsun, Spor’adayanıklı Devlet Daireleri olsun…

Maalesef Voleybol, Hentbol, Basketbol, Judo gibi sporbranşları yok oluyor.

Belediyeler, Gençlikspor gibi resmi daireler çocuklarıspor’a hazırlamaya çalışıyor.

Yaz Spor Okulları gibi önemli projeler yapmaya çalışıyorama yaza dayanıklı…

Lig Kurumu, Müsabaka icraatına gelince maalesef elde var(0)Sıfır.

Yok olmaya terk edilmiş, yokluk içerisinde var olmayaçalışıyorlar…

Kulüp bulunursa, katılım olursa 4-5 maç ile sezontamamlanıyor.

Taş çatlasın 12-13 maç…

Hemde tek kategori…

İl Temsilcileri ne kadar çabalarsa çabalasın olmuyor.

Kulüpler müracaat yapmadığı sürece…

Beden Eğitimi Öğretmenleri, Antrenörler beklentilerekapılması ile bu iş yokluğa sürükleniyor.

Örneği 2 gün önceki Voleybol, Basketbol, Hentbol iltertip komitesi seçimi…

3-5 kulübün katılımı ve müracaatı var.

Komite seçimi zorlanıyor, lig kurulma ise zaman aşımında…

Bu iş nereye kadar gidecek, biz hep kendi kendimizikandırıyormuşuz.

Aslında işin aslı, Çocuklar için spora başlama aşamasındaspor dalı seçilirken çocuğun ilgisine ve eğilimine uygun bir dal seçilmesinedikkat edilmelidir.

Ebeveynler ve okul bu seçim sürecinde çocuğu mantıklı birseçim yapabilmesi için yönlendirmeli ve bunu yaparken çocuğun motivasyonunu,psikolojik ve kavrayışsal durumunu ve seçilecek spor dalının sosyalleştiricietkisini göz ardı etmemelidir.

Doğru spor dalının seçilebilmesinde çocuğun hemyatkınlığı hem de güvensizliği dikkat edilmesi gereken önemli parametrelerdir.

Bireysel sporlar ise fevri ve hiperaktif çocuklar vegençlere tavsiye edilmektedir.

Tabi Antrenör bu ilişkilerin geliştirilmesinde kilit birrol oynamaktadır.

Antrenör takımı sadece bir bütün olarak ele almamalı,takımın her bir sporcusuna bireysel olarak yaklaşıp her bir takım üyesininbireysel açıdan geliştiğinden ve her bir üyenin belirli bir seviyede kişiseltatmin hissine ulaşmasına yardımcı olmalıdır.

Bu bağlamda işbirliği çekişmeden daha faydalıdır.

Nihayetinde takım dayanışma ruhunu ve pozitif ilişkileringeliştirilmesini teşvik etmelidir.

Bireysel sporlarda ise sporcu etrafındakilerle olanilişkilerine çok dikkat etmeden bütün benliğiyle başarıya ulaşmaya odaklanır.

Ancak yine de, en azından antrenör ile karşılıklı güvenedayalı bir ilişki kurması ve geliştirmesi gereklidir.

Genel anlamda bakıldığında Salon sporları olarakadlandırdığımız Voleybol, Hentbol gibi branşlarımız kaderlerine terk edilmiş…

3-5 kulüp gönüllü olarak yaparsa yapıyor.

Yoksa onlarda yok.

Sadece okul Sporlarına bağlı olarak kalınıyor…

Okul Sporları da olmasa bu branşları şehrin vitrinindenkaldırın gitsin mantığı…

Bu düz hesapları bırakalım…

Beden Eğitim’i Öğretmenleri, Antrenörler Kulüplerdenmenfaat beklemeden amaç sporcu yetiştirmek olsun.

Gençler Kötü alışkanlıklardan kurtulsun…

Spor yapsın, müsabakalara katılsın…

Kahramanmaraş’ta Voleybol’dan, Hentboldan başarılısporcular çıksın…

Gelişim Ligleri oluşturulsun, Bölgesel Liglere takımkazandıralım Olmaz mı?

Voleybol’da ileri gidelim…

Hentbolda Bölgesel takım Kuralım…

1 Takım vardı Onikişubat İdmanyurdu şimdi o da yok.

İşin ehli için İşi beklentisiz Beden EğitimiÖğretmenlerine, Antrenörlerle çözelim.

Kulüplerle ortaklaşa projeler doğrultusunda Şehre hizmetedelim derim.

Kısacası Kendi kendimiz kandırmaktan vaz geçelim.

Şehrin spor alanlarına el atalım, hep birliktekalkındıralım.

Kalın Sağlıcakla…