Ben kendimi yazar olarak değil yazarlık okulunda okuyan bir öğrenci olarak görüyorum. Öğrenci olmam hasebiyle de kendimi geliştirmek adına okulumdaki büyüklerimden yani hocalarımdan bir şeyler öğrenmek hevesindeyim. Zaten K. Maraş’ta Bugün gazetesini tercih etmemdeki sebeplerden biri de yazar kadrosuydu. Çünkü gazetemizde çok saygın ve değerli kalemler var ve bu değerli kalemleri okuyarak ve yer yer onlarla sohbet ederek onlardan istifade etmeye çalışıyorum. Ne de olsa bir okul olarak gördüğüm gazetem beni yetiştirecek ve kalemimi daha da güçlendirecek. Bu saygı değer hocalarımdan biri de Mustafa Okumuş Bey. Ben onu gazetemizdeki yazılarından tanıdım. Yazılarını okurken bu yazıların hep bir birikimden döküldüğünü düşünüyordum ve bunda da haklı çıktım. İşte gazetemizdeki bilgi pınarlarından ve tecrübe abidelerinden biri olan Mustafa Bey yaşına göre de oldukça dinç biri. Neden olmasın ki, işleyen demir pas tutmuyor o da hep çalışıyor. Yaşıtları gibi sağlıktan şundan bundan konuşmak yerine fikirleri konuşuyor, yeni fikirler üretiyor. Bir yazarı tanımanın en güzel yolu fikirlerini açıkladığı yazıları ve eserleridir. Bende Mustafa Beyi yazılarından tanımanın yeterli olmadığını düşündüğüm için kitaplarına yöneldim. Şiir kitabı yazmış eline emeğine sağlık, şiirden pek anlamam ve şiir yorumlayacak bir bilgim ve ehliyetim de yok. Bu konuda sadece eline sağlık diyebilirim. Anlamadığım bilmediğim bir konuda eleştiri ve yorum yapmak haddim değil diye düşünüyorum. Toplumumuza mesaj veren bir de hikâye kitabı yazmış. Hani insanımızın çok sevdiği hikâyeler var ya işte tam onlardan. Toplumu ve bilhassa çocuklarımızı yönlendirmede bire bir bu hikâyeler. Bu hikâyeleri bilhassa çocuklarınıza da okumanızı öneririm. Verilmesi gereken güzel mesajları okuyucuya çok güzel veriyor. İnsanlara insan olmayı ve özlü olmayı öğretiyor. Çok güzel olduğu için bir solukta okunacak bir eser ancak lütfen bir solukta okumayın, her gün bir başka hikâye okuyun. Bu hikâyeleri ve olayları ailecek tartışınki herkes hissesine düşen payı alsın. Sadece okumayın başkalarına da okuyun ve okutun. Gelelim asıl kitabımıza Denemelerini derlediği kitabı. ‘Kendini tanımadan gidenler’ ne güzel isim zaten bize mesajı kitabın adı veriyor. İlim ilim bilmektir ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır. İşte okunacak ve kendini bilmene vesile olacak eserlerden biridir bu kitap. Güncel ve insanla ilgili bizi biz yapan gelişimimizi sağlayan önemli bir kaynak diye düşünüyorum. Daha önce yazdığı yazılarından derlenmiş güzel bir deneme kitabı. Toplumsal ve insanlarla ilgili konuları farklı ve çok yönlü bir bakış açısıyla değerlendirmiş. Okuyucuya derin ve farklı bir bakış açısı sunuyor. Toplumsal olaylara farklı ve mantıklı çözüm önerileri sunuyor. Beğenerek ve zevkle okuduğum eserlerden ve kütüphanemin başköşesinde yerini aldı. Ayrıca benim için imzalamış olması ve teveccühleri beni ziyadesi ile mutlu etti. Böyle bir eseri okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Bu eserler Çağrı Yayınları tarafından basılmış. İnce ruhlu çok yönlü bir kişiliği var demiştim ya, gerçekten öyle. Büyük bir incelik yapmış. Kitaplar okunsun ve herkes faydalansın diye kitapların boyutunu küçültmüş, konu aralarına konunun bam teline dokunan fotoğraflar ekletmiş. Böylece kitap okumayı sevmeyenlerin sıkılmasını engellemiş ve kitabın her yerde okunmasını amaçlamış. Galiba bu amacına da ulaşmış. Geçen gün gazetemizde okuduğum bir haberde de Ali Avgın Bey’in de bir roman ele aldığını ve bu ilk romanının basım aşamasında olduğunu okudum. Mutluluğum bir kat daha arttı. İnşallah Han Duvarları –Kalbe Düşen Kor adlı romanı da okuyacağız. Bu eserleri bizlere kazandırdığı için ustalara teşekkür ediyorum ve böylesi ustalar ile aynı gazetede yazmaktan ve onlardan eğitim almaktan onur duyuyorum. İyi ki varsınız.