Mersin Zafer Kitap Dostluğu (ZKD) Türk Halk Müziği konserindeydik önceki akşam (19 Aralık). Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi Barış Salonu’ndaydı dinleti. Program saat 20’de başlayacaktı. Biz 15 dakika önce geldik salona. Biletliydi. Biletler numarasızdı ama. Salona girdik. İnanır mısınız, boş yer yoktu. Her yer hıncahınç dolmuştu.
Ön sırada protokol için ayrılan koltuklarda yer bulabildik. Rızalı rızasız oturduk eşimle. Neyse ki anlayış gösterdi görevliler. Konseri en ön sırada izleme olanağı bulduk.İyi de oldu doğrusu.
Koroyu Abdullah Metin yönetti. Abdullah Hoca’yı yakından tanırım. Titizdir. Disiplinlidir. Koroyu çok iyi hazırlamış. Türkülerin seçimi fevkaladeydi. Yurdun dört bucağından seçilmişti türküler. Koro- solo uyumu da mükemmeldi. Bazı solo türkülerin bağlantı bölümlerinde koronun katılması türkülere ayrı bir güzellik kazandırdı. Yalnız bağlantıyı koro seslendirirken solistlerin susmasını yadırgadım. Halbuki solistler susmamalıydılar. Pes perdeden koroya iştirak etmeliydiler.
Program sunucusu Emine Arıkan Güngör de görevini layıkıyla yaptı. Başarılı sunumuyla takdir topladı Emine Hanım.
İlk solist Dr. Galip Kırıcı Hüseyin Çırakman’ın çok sevilen bir deyişini yorumladı. Sempatik tavırlarıyla ve güçlü yorumuyla alkışlarımızı hak etti Galip Kırıcı. Deyişin ilk dörtlüğünü yazayım:
“Arzu ederdiniz bir yol görmeye
Bugün bize hoş geldiniz erenler
Muhabbet bağından (hey dost!) güller dermeye
Bugün bize hoş geldiniz erenler”
Hoş geldik, hoş bulduk. Muhabbet bağından güller derdik. Zaten bu sebeple yazımızın başlığını “Muhabbet Gecesi” koyduk.
Konsere verilen aradan sonra ikinci bölümün başında Süleyman Demir, Türküler Dolusu’nu canlandırdı. Buna animasyon mu diyorlar? Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun çok bilinen şiirini uyarlayarak tek kişilik bir oyun haline getirmiş Süleyman Demir. Bu oyunu sahneledi. Şiir, oyun, türkü sarmalında değişik duygular yaşadık. Hüzünlendik. Giryan olduk. Yemen’i, Çanakkale’yi, Kafkasya’yı kitaplarda değil, türkülerde aramanın acısını ta yüreğimizin derinliklerinde hissettik.
Muhabbet faslı devam ederken arada bir salona göz atıyorum. Herkes yerli yerinde. Pek bir fire yok. Demek ki koro ilgiyle izleniyor. Buna da seviniyorum. Çünkü koro izleyenle iyi iletişim kuramazsa seyirci terk eder salonu. Buna çok tanık oldum.
Muhabbet gecesi yaklaşık iki saat sürdü. Türkü severlerle koro elemanları, çalgı ekibi sarmaş dolaş oldu konser sonrasında. Kutlamalar, karşılıklı iyi dilekler dakikalarca devam etti. Herkes mutluydu. Yüzler gülüyordu.
Muhabbet gecesi hakikaten muhabbetli geçti. Bu geceyi bizlere yaşatan Abdullah Metin’e, Dr. Galip Kırıcı’ya ve katkı sunan herkese canı gönülden teşekkür ediyorum.