Sizlerde bazen sorulara muhatap oluyorsunuzdur. Bizim de düşüncelerimiz soruluyor. Bazen de hiç beklemediğimiz anda, beklenmedik sorular alabiliyoruz.
Önceki gün bir delikanlı elindeki mavi boncuklu tespihi ile yanıma yaklaştı: “Nazar boncuğu bulundurmak haram mı?” diye sordu. Şaşırdım! Ardından nazar diye bir şey var mı hocam? Sorusunu yönetti , hemen kendisine cevap veremedim, çünkü bizler ilahiyatçı değiliz. Doğrudur, temel dini bilgilerimiz var, zaman zaman ayet ve hadislerden de alıntılar yaparak yazıyoruz ama özellkle dini konularda karşımızdakileri doğru bilgilendirmekde hepimizin görevidir…
Delikanlıya ön bilgilerimi kullanarak, kısaca cevaplar verdim. Ancak, bu konuda bir yazı kaleme alacağımı belirtip ayrıldık. Dolayısı ile bugün birinci konumuz nazar olacak.
İkinci konu yine eğitim ve toplumsal sorunlar üzerine olacak. Peki eğitimin hangi boyutunu yazacağız? Onu da yazımın gelişme bölümünde bulacaksınız.
Üçüncü konu ise aile olacak ki bu konu da genel bir talep geldi, uzun süren evliliklerin sırları üzerinde olacak yazımız umarım dikkatinizi çeker.
Başlayalım mı?
Haydi Bismillah.
NAZAR VAR MI?
Evet İslam’da nazar vardır. Peki nazar nedir? El cevap; haset’in tılsımlı tesiri desem acaba yanlış olmaz diye düşünüyorum. Açalım.Kur’ana ve Sünnete baş vuralım.
“Müfessirlerin ekseriyeti; "Rabbi onu seçip iyilerden kıldı. Doğrusu inkâr edenler, zikri (Kur'an-ı) işittikleri vakit nerdeyse gözleri ile seni yıkıp devireceklerdi. Bir de durmuşlar, o herhalde bir delidir, diyorlardı." (el-Kalem, 68/50, 51) âyetinde geçen "gözleriyle seni yıkıp devireceklerdi" sözünü "nazar" ile tefsir etmişlerdir. (Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, VIII, 5305; İbn Kesîr, "Tefsirul Kur'an'il-Azîm", VIII, 227).
Demek ki nazar var. Nitekim Efendimizin(sav) her gece yatmadan önce ihlas, naz ve felak surelerini okuyup, kendi vücuduna üflediğini bilmekteyiz ve bizlere de tavsiye etmekte.
Bu konuda bir ayet daha var. Hz. Yusuf dönemidir. Baba oğullarına der ki: "Ey oğullarım! Bir kapıdan (Mısır'a) girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama ben Allah'dan hiçbir şeyi sizin için savamam. Çünkü hüküm Allah'dan başkasının değildir. Onun için ben yalnız O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler yalnız O'na tevekkül etsinler." (Yusuf 12/67).
Elmalılı Hamdi Yazır, âyetin yorumunda: "Bu tavsiyenin sebebi, toplu bir surette göze çarpmalarından ve bir hased ve gamze(dikkatli göz ile süzmek) uğramalarından sakınmak idi." demektedir (Elmalılı, a.g.e., IV, 2890)
Ama şunu da belirteyim, öyle boncuk falan insanı nazardan korumaz. Koruyan ve kollayan Cenab-ı Allah’tır hasetçinin şerrinden Rabbimize sığınmak gerekiyor..
Birde nazar en yakınından gelir, insanın kendi kendine gözü değer bunlarında bilinmesi gerekiyor.
EĞİTİMSİZ ASLA OLMAZ
Bugün eğitimin maddi değil, manevi boyutunu yazmak istiyorum. Konu uzun ancak, haset dahil bir çok günahlar manevi eğitimsizliğimizden geliyor. Mesela bir dostumuz ev veya araba almış veya çocuğu olmuştur. Onu gördüğümüz de haset etmek yerine Maşallah demeyi bilmek gibi.
Bugün gençler evleniyor Allah mutlu etsin ancak, manevi eğitim yetersiz olduğundan mutluluğun şifrelerini çözemiyorlar.
Birazdan bu konuya daha derinliğine gireceğim. Bir örnek daha vereyim, bir Müslüman asla yalan söylememeli doğru mu? Evet, ancak yalan bizde tam bir kalkan olarak kullanılıyor. Evet yalanın söyleneceği yerlerde vardır ancak yalanı eşinize dostunuzu, müşterinize söylüyorsanız orada manevi eğitim eksikliği var demektir. Yani siz yeteri kadar Allah’tan korkmuyorsunuzdur….
Gelelim evlilik ve manevi eğitim konusuna. Bedizzaman der ki, öyle bir eş seçiniz ki, o eş sizi sabah namazına başınızı okşayarak uyandırsın. İşte böyle eşler, bırakın aldatmayı, kalp kırmayı v.s eşinin kendisinin ahiret eşi olacağını bildiği için daima saygılıdır, sadıktır, sevgide kusur etmez…
Peki kalın sağlıcakla.