Kolay değildir amatörde sporcu olmak, kulüp yönetmek, kurullarda görev yapmak, takımı kenar kulübede sevk ve idare etmek... Kulüplerin ayakta kalmak için neler yaşadığını görüyoruz. Amatör demek, Latince de seven, Türkçede köle mantığındadır. Sözlük anlamı ise; “Bir şeye hevesi olan ve onu hararetle arayan, sadece zevki için ve bilerek bir sanat ve ilim ile uğraşan, bir zevki para karşılığı yapmayan kimse” olarak sözlüklerde yer bulur. Bu iş sevda işi, bu iş gönül işi… Kahramanmaraşspor’dan Fidanspor’a, Belediyelerden hakem camiasına kadar tepkiler diz boyu... Amatör sporda çekilen sıkıntıları yıllardır kulüp başkanlarından, antrenörlerden, hakemlerden, saha komiserlerinden, il temsilcilerinden ve sporculardan sağda solda dinlerdik. Yaşanan tüm sıkıntılar hemen hemen aynı ancak sadece kullanılan cümleler ve söyleyenler farklı… Gerçekten amatör sporun ayakta durması büyük özveri istiyor. Sorunlar olmuş yumak yumak, içinden çıkmak ise oldukça zor. Okul sporlarında sıkıntılar büyük. Salonu olmayan okulların spor yapması zor gözüküyor. Salonu olan okullar ise öğrencilerine yeterli eğitimi vermiyor, İstisnalar hariç… Bazı branşlarda kulüpler ve okullar iş birliği içinde… İlimize Tesisler yapılıyor ama hala eksikler var Örneği Doğukent… Soyunma odası bekliyor, Batıpark Işıklandırma yetersiz, Saim Çotur gece maçı elverişsiz ve yollar bozuk. Amatör sporda sıkıntılar çözülmeyi bekliyor. Bunun yanında var olan tesislerin önemli olduğunu eklemek lazım. Ancak her şeye rağmen yıllarca bazı yatırımlar ihmal edildiği için şimdi ne kadar da yenisi yapılsa boşluklar kolay kolay dolmuyor. Merkezi bölgelerde saha azlığı tüm takımları ağırlık olarak Batıpark’a yönlendiriyor. En ucuz ulaşım orası olduğu için bütün kulüpler oraya yığılınca sahaların idman yapılması için ya bölünmesi ya da sürelerin kısalması gerekiyor. Bu da antrenman yapan takımların ya idman programlarından ya da sürelerinden fedakarlık yapmaları anlamı taşıyor. Binevler, Orman dairesi, Sakarya gibi büyük semtlerin tesisleri yok. Burada olan spor kulüpleri de spor yapmak isteyen vatandaşlar da mağdur oluyor. Kulüplerin en çok istediği ancak başaramadığı durum sponsor bulamamak. Amatör kulüpler başkan ve yöneticilerin omuzları altında yaşamlarını sürdürüyor. Onların çabası mahalle takımlarını ayakta tutuyor. Sponsorluk için çalınan kapılar yüzlerine kapatılıyor. Sponsor yasasında firmaların kulüplere yaptığı ödemelerinin tamamının vergiden düşülmesi bilinmesine rağmen amatör kulüplere bu destek verilmiyor. Hatırla gönülle zar zor bulunan ufak tefek yardımların devamı gelmiyor. Bunun yanında Ulaşım da ayrı bir dert olarak gözüküyor. Amatör kulüp takımları hangi branşta olursa olsun idmanlarına ve resmi müsabakalarına gitmekte büyük sıkıntı çekiyor. Ulaşım maliyeti haftada iki idman ve bir maç düşünülürse 200 lirayı buluyor. Ama hiçbir geliri olmayan kulüpler araçlarla ulaşım ücretlerini yöneticilerin cebinden ya da mahallesinde bulunan manavdan, bakkaldan, kasaptan bulmaya çalışıyor. Transfer konusu Amatör için ayrı bir dert… Kulüpler lisans maliyetinden dolayı elindeki oyuncunun başka bir takıma bedelsiz gitmesini istemiyor. Öyle olunca da her takım oyuncusunu kaçırmamak için adeta sporcuyu esir gibi görüyor. ‘Bin lira getir git’ diyorlar. Cebinden bu parayı veremeyen sporcu, gideceği kulüpten de alamıyor. Belediyelerin desteği ise muallak altında… Bazıları belediyelerin amatör spor için yeterince destek verdiğine inanıyor bazılar ise bu desteği yeterli bulmuyor. Malzeme konusunda çekilen bu sıkıntılar belediyeler tarafından karşılanmış gözüküyor. Ancak bu yeterli gelmiyor… Bu sene 10 kategoride sahaya çıkan takım 1 kategori (18 Adet-takım) malzeme… Belediyelerin amatör sporu desteklemek adına daha fazla spor imkanı sunması gerektiği düşünülüyor. Belediyelerin amatör spora destek vermesi konusunda diğer illerin daha ileride olduğu da belirtiliyor. Ulaşım, malzeme ve lisans ücretleri konusunda kulüplere lisanlı ve vizeli sporcu sayısı ölçek alınacak şekilde nakdi yardım yapılabilir… Alt yapının gelişmemesi ise en önemli problemlerden bir tanesi. Kulüpler maddi olanaklar nedeniyle altyapıya eğilemiyor. Ya da ancak birkaç branşı bir arada götürebiliyor. Bu nedenle birçok kulüp alt yapısından feda etmek zorunda kalıyor. Sporun en kritik yerinde bulunan antrenörlerin ise yeterli donanımı bulunmadığı acı bir gerçek. Bu konuda her ne kadar TÜFAD şubesi çeşitli güncelleme ve eğitim seminerleri düzenlese de çok verimli olunamıyor. Yeşil zeminde kundurayla idman yapandan, 15-16 yaşındaki sporcuya küfür edene kadar davranış bozukluğu sergileyen, hırçın tutumlarıyla spora gölge düşüren antrenörler kötü rol model oluyor. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü genel anlamda başarılı bulunuyor. Tesisleşme konusunda yeterli yatırımların yapıldığını ancak hala eksiklerin kaldığı ifade ediliyor. Hemen her kulüp ve yönetici İl Müdürü Ali İhsan Kabakcı’dan ve hizmet anlayışından memnun. Herkes kendisine çok kolay bir şekilde ulaşabildiklerini söylüyor. Ancak yavru belediyeler eleştiri oklarından nasibini alıyor. Zaten Kahramanmaraşspor’un ancak kendisine faydası zor dokunuyor. Amatörle işi yok. Sıkıntılar anlaşıldığı gibi diz boyu… Kalın Sağlıcakla…