Kök-Der Bir(Kahramanmaraş Özel Okullar Derneği) Aralık ayı toplantısında, son günlerin flaş gelişmelerinden biri olan Doğa Kolejindeki gelişmeler ele alındı. Ev sahipliğini bu defa Altin Bilgi Okulları yaptı. Okulun Genel Müdürü Çağrı Kandemir, iyi bir ev sahibi, bizimli yakından ilgilendi. Okulu gezdik, sosyal etkinlikler ve eğitim vizyonlarını açıkladı. Eğitimin temel sorunlarını ve çözümlerini de bilen birisi. Kendileri ilk defa bu toplantıya katıldı ve güç birliğine destek oldu.
Açılış konuşmasını ise Kök-Der Bir Başkanı İbrahim Gülsu yaptı, Gülsu 24 üyeye ulaştıklarını belirterek, derneğin yeni dönemde yapacağı çalışmalardan bahsetti…
Başkan Yardımcı Fatih Erdoğan, gündem maddeleri hakkında açıklama yaptı. Toplantıdan çıkan karar ise, birliğin güçlenerek yoluna devam etmesi şeklinde oldu. Oylamada ilimizdeki tüm yerli özel okullar güç birliği kararı aldı. Ekonomik gelişmelerin kurumları etkilememesi için, her kurumun gerekli tedbirleri alması gerektiğini savunan Kök Der Bir, önümüzdeki günlerde yapılacak ortak sınavlar, sosyal etkinlikler konusunda da görüş birliğine vardı ve birkaç gün içinde de basın toplantısı düzenleneceği belirtildi.
KAHRAMANMARAŞ EĞİTİM SEKTÖRÜDE BAŞARDI
Bizim bir okul ile ortaklığımız yok ama, bu derneğin yıllardır üyesiyim. Daha açıkcası Bekir Doğan ile bizi fahri üye yazmışlardı, o üyeleğimiz devam ediyor. Çünkü gerek gazete yazarlığı ve gerekse öğretmen oluşumuz, bu camia ile yakınlığımızı pekiştiriyor. Elimizden geldiğince de fikirlerimizle kendilerini destekliyoruz. Nitekim, son toplantı da sosyal etkinlikler komisyonunda görev verildi.
Kök-Der Bir üyeleri artık bir kardeş gibi, bir oluyoruz, birlik oluyoruz, eğitim adına atılması gereken tüm adımlarda el ele veriyoruz. Sonuçta, tıpkı sanayi alanında olduğu gibi, Kahramanmaraş Eğitim Sektörü’de başarıdan başarıya koşuyor diyebiliriz.
Keşke diyorum, Kipaş, Rekor gibi yerli diğer özel okullarımızda Kök Der Bir’e üye olsa, inanın güç birliği daha da büyür.
Bu toplantılarda Kahramanmaraş Eğitimi ele alınıyor, birbirimizin düğünü veya cenazesi olursa koşuyoruz. Geziler düzenleniyor, ortak sınavlar yapılıyor, yeni dönemde dediğim gibi sosyal etkinlikler yapılacak…
Sosyal etkinlik deyince, sivil toplum örgütlerin bu konuda biraz daha gayret etmesi gerekiyor, bir defa daha vurgu yapma ihtiyacı duydum.
İŞİNİ DÜZGÜN YAPAN KAZANIYOR
Benim gördüğüm kadarı ile ilimizde ki yerli özel okullar ayaklarını yere sağlam basıyor. (İstisnalar hariç), şahsen kendim eğitimde özelleşmenin desteklenmesinden yanayım. Neden? Toplantıda arkadaşlara, “Bir öğrencinin maliyeti nedir?” diye sormuştum. İlkokulda yuvarlak olarak, 11 bin, ortaokulda 13 bin, lise de ise 15 ile 17 bin TL arasında değiştiğini söylediler ki kendileri kuruşu kuruşuna hesap yapmışlar. Dolayısı ile özelleşen her okul, devletin yükünü de hafifletecektir. Ancak, bu işin fizibilitesi çok iyi düşünülmeli…
Bir konuda daha öneride bulunmak istiyorum, özel okullarımız kurumsallaşma. Aslında tüm şirketler için bu geçerlidir. Çünkü, kurumsallaşmak firmaların ortak akıllı idare edilmesi demek.
Evet eğitim bir gönül işidir ancak aynı zamanda profesyönel yönetim de gerektiriyor, bunun için Ar-Ge’ler kurulmalı, müşteri memnuniyeti artırılmalı, en doğru eğitim modeli ile başarıdan başarıya koşulmalıdır.
Sonra özel okullar, özel oluşlarının farkını fark ettirmelidirler. Yani her yönden model öğrenciler yetiştirmeleri gerekiyor. Yani aklı hür, vicdanı hür, ruhu imanla dolu bir nesilden bahsediyorum. Bunun için de çabaladıklarını görüyorum.
Dolayısı ile çok az kazanç için çok büyük çaba sarf eden özel okul yatırımcılarını da tebrik ediyorum, devletin yükünü bir yönü ile yükleniyorlar.
Allah yardımcıları olsun.
Peki kalın sağlıcakla.