(Hacivat,dükkânının kapısındadır.)
HACİVAT – AmanKaragöz’üm gel, gel!…
KARAGÖZ – Geldimya!…
HACİVAT – Öyledeğil, kapıda durma, içeri gel!…
KARAGÖZ – Zatendemesen de girip oturacağım Hacı Cavcav!
Eve gitmeden önce sana uğradım
HACİVAT – İyiyaptın! Hele yavaş yavaş anlat bakalım, o telefon işi neydi?
KARAGÖZ – Geçengün bir iş konuşmak için vapurla karşıya geçmiştim yaa…
HACİVAT –Hatırladım, geçerken bana uğramıştın.
KARAGÖZ – Benimlekonuşacak patron hastalanmış… “Birkaç hafta sonra gel!” dediler.
HACİVAT – Vah vahvah!… Pekalâ, hemen ne işi buldun da dönmeyip üç gün üç gece kaldın?
KARAGÖZ – Patlamaişte anlatıyorum! Derken can sıkıntısı ile iskeleye dönerken… Oooof off!…
HACİVAT – Aman neoldu?… Kaç gündür neredeydin?
KARAGÖZ – Of oooofki of oooof!… Keşke bakmaz olaydım.
HACİVAT –Karagöz’üm ne oldu bu kadar oflayacak?
KARAGÖZ – Adamınbiri kapıda durmuş “Gel kardeşim, sen de gel, sen de gel!” diye sesleniyor.
HACİVAT – AllahAllah, ne satıyor?
KARAGÖZ – Ben demerak edip yanaştım. Bir de ne göreyim? Vitrinde çeşit çeşit yemekler,tatlılar… İçeriden de mis gibi kokular geliyor.
HACİVAT – Deseneadam reklam yapıyor?
KARAGÖZ –Kapıdaki adamın ne yaptığını bilmiyorum ama benim karnım, guruldayıp, ağzımsulanmaya başladı.
HACİVAT – Yanındaparan da yok Karagöz’üm, hemen oradan ayrılsaydın!
KARAGÖZ – Ben deöyle yapacaktım. Yemekleri son defa seyredip kokladıktan sonra birkaç adımattım ki…
HACİVAT – Yoksafenalık falan mı geldi?
KARAGÖZ – Hayır,kapıdan seslenen adam önüme geldi. “Sen de gel abiciğim, sen de gel!” diyekoluma girip beni içeri aldı.
HACİVAT –Herhalde lokantanın kuruluş yıldönümü falan ki tanıtım yapıyorlar. Belki de ogün yeni açıldı.
KARAGÖZ – Benimöyle şey düşünecek hâlim var mı? Girdim ki içerisi masa dolu, masalar yemekyiyenlerle dolu. Hemen beyaz elbiseli iki kişi beni karşılayıp oturttular.
HACİVAT – Eeee,neler yedin bakalım?
KARAGÖZ – Önce neyiyeceğimi şaşırdım. Sonra vitrinde gördüklerimi sıra ile getirtmeye başladım.
HACİVAT – Oh oh,benim de ağzım sulandı. Sonra?…
KARAGÖZ –Masalarda benden başka yemek yiyen kalmadı. Beyaz elbiseliler benim başımdahazırolda bekliyorlar Hacı Cavcav!
HACİVAT –Herhalde senin Karagöz olduğunu anladılar da memnun etmeye çalışıyorlar?
KARAGÖZ – Ben deöyle zannettik de çok hoşuma gitti.
HACİVAT – Neyse,sonra?…
KARAGÖZ – Neçeşit yiyecekler varsa yedim amma karnım küp gibi oldu. Herkes gülüyor, beniselamlıyor.
HACİVAT – Aman negüzel efendim, keşke beraber gitseydik.
KARAGÖZ – Çok iyiolurdu Hacı Cavcav!
HACİVAT – SonraNereye gittin Karagöz’üm?
KARAGÖZ – Hiçbiryere gidemedim. Kapıdan çıkıyorduk ki iki kişi kollarıma girip beni tekrariçeri…
HACİVAT – Eyvah,yemeklerin parası değil mi? Sende de yok!
KARAGÖZ – Onlaraben de öyle söyledim. Beni mutfağa hapsettiler. Bir hafta bulaşık yıkadım.
HACİVAT – Vah vahvah, geçmiş olsun!
KARAGÖZ – Sana datelefon ettirdim ki, evden merak etmesinler.
HACİVAT – İyiakıl ettin! “İş bulmuş çalışıyormuş” dedim.
KARAGÖZ – Ben de“Aldığım parayı çadırdım.” Diyeceğim. Sakın kimseye söyleme! (Karagöz gider.)