Kahramanmaraş Cumhuriyet Ortaokulunda tam tamına on ikiyıl çalıştım. Asker dönüşü 1979’da geldim Cumhuriyet Ortaokuluna. TürkçeÖğretmeni olarak… 1991’de Mersin Atatürk Endüstri Meslek Lisesi’ne tayin oldum.

Bu on iki yıl zarfında çok arkadaşımız oldu. Hele helesanırım 1983’te okulumuza 25 civarında genç öğretmen adayı geldi. Okulun havasıdeğişti. O yıllarda Cumhuriyet Ortaokulu Müdürü olan Salih Çalıksoy şimdilerdesosyal medyada bir grup kurdu. Grubun adı: Maraşcumhuriyetortaokulu. Bu gruptayıllar sonra bu arkadaşlarımızla buluştuk. Zaman zaman görüşüp halleşiyoruz.

.

Müdürümüz Salih Çalıksoy, Tokatlı Zekeriya Bey’denbahsetti. Bahis sebebi anlatımızın konusudur efendim. Oraya geleceğiz. SayınÇalıksoy Türkçe Öğretmeni Zekeriya Bey’in soyadını sordu. Hiç birimizhatırlayamadık.

Zekeriya Hoca öğretmenliğe geçiş yapmış. Stajer. KıymetHanım’ın stajeri. Evli, iki çocuklu. Yaşı da olgunluk dönemine yakın. Ak saçlı.Kendi halinde. Pek fazla konuşmaz.Karışmaz.

Bir gün Zekeriya Bey’in annesi babası geldi Tokat’tan.Ziyarete…On gün kadar kalacaklar. Torunlarını sevecek, hasret giderecekler.Zekeriye Hoca çok sevinçli, eşi de…Torunlar dedeleri, babanneleri gelmiş. Yeregöğe sığmıyorlar. Dedeyle, ninenin keyfine diyecek yok.

.

Birkaç gün geçti. Misafirler eskimeye başladı. Akşamçaylar içildi. Allah rahatlık versin, dileğiyle herkes istirahate çekildi.Uykuya vardı. Gece yarısı salondan, mutfaktan sesler geliyor. Kapılar açılıpkapanıyor. Tıkırtılar mıkırtılar… Zekeriya Bey ve eşi duyuyorlar. Diyorlar ki:

-Her halde misafirlerimiz mutfakta bir şeyler yiyorlar.Bizden çekindiler de…

Sesleri anne baba da duyuyor. Onlar da şöyle düşünüyor:

-Aman çocukları rahatsız etmeyelim. Banyo yapıyorlardır.Mutfaktan su almışlardır.

Herkes uyuma numarası yapıyor. Kimseler “Neler oluyor?”diye çıkıp bakmıyor.

Sabah hane halkı kalkıp bakıyor ki ne bakan? Eve hırsızgirmiş. Yükte hafif pahada ağır ne buldularsa alıp gitmişler. Üstelik mutfaktada bir güzel karınlarını doyurmuşlar. Bir tepsi kadayıfın dibine darı ekmişler.

.

Hemen karakola haber verildi. Hırsızlık masası olaya elkoydu. Failler yakalanıp cezaevine kondu. İşin ilginç yanı Zekeriya Beycezaevine derse gidiyor. Derste evine giren hırsızlarla karşılaştı. Hırsızlar:

-Hocam, yenge hanımın eline sağlık. Sizin evde yediğimizkadayıfın tadı damağımızda kaldı, demezler mi? Pişkinliğe bakar mısınız?

Zekeriya Bey geldi bize anlattı. Ne gülmüştük. Hey gidigünler…