Regaip gecesi Recep ayının ilk Cuma gecesi olup, yeni bir başlangıca doğru yol alma, temizlenme arzusu, Allah’ın Müslüman kullarına ihsanlarının diğer aylardan daha ziyade olduğu bir gecenin adıdır.

Ümmet bu geceye kandil ismini ekleyerek aydınlananın, temizlenmenin, yeni bir yola girmenin çeşitli ihsanlara gark olmaktan bahisle Regaip Kandili olarak kutlar olmuş.

Bu vesileyle dün gece idrak ettiğimiz Resulullah ( s.a.v) in “Recep Allah’ın ayıdır” hadisine atfen Allah’ın ayının ilk Cuma gecesi Regaip’le birleşerek nur üstüne nur olarak Müslüman’larla yeniden buluştu. Kutlu olsun. Bugünlere ulaştıran rabbime sonsuz şükürler olsun.

Regaip gecesi aslında Müslüman’ın yıllık bakımının başladığı Recep ayının mücevheri gibidir. Bu vesileyle Diyanetin çok’ta üzerinde durmadığı ancak teknik olarak yıllık bakımda önem arz eden bazı hususları sizler için araştırdım, gözlemledim ve paylaşmak istedim.

Günümüz Müslümanlarının başta gelen sıkıntılarından en başta geleni Namazla alakalı. Müslüman’ım der lakin namaz kılmaz. Namaz kılar lakin cemaate yani camiye çok rağbet etmez. Namaz kılar, cemaate katılır lakin namaz kılarken tadili erkâna uymaz. En büyük aldanışta tadili erkana uymadan kılınan namaz da olmaktadır.

Örnek: İki secde arasında oturarak vücudun sükûn bulması sağlanmazsa Resulullah (s.a.v) böyle kılınan namazların boşa kılınmış olduğunu bizlere bildiriyor. Bir Müslüman’ın başına gelebilecek en büyük felaket bu olmalı.

Diğer tehlikeli bir durum ise cemaatle kılınan namazda secdeye gitme konusunda acele davranıp istemeden de olsa imamdan önce secde yapmak ki böyle yapanların Kıyamet günü çok kötü bir şekilde dirileceği yine Resulullah (s.a.v)  den bize gelen önemli uyarılardandır.

Ayakta namaz kılamayanların oturarak ve baş ile ima yaparak namazlarını kılma konusu da diğer sıkıntılı konulardan birisi. Tüm uyarılara rağmen oturmaktan imtina edip tabure ile namaz kılmaksa ayrı bir konu.

İster taburede isterse oturarak namaz kılan Müslüman’ın namazını rüku  için başını  az,  secde de biraz daha eğerek ima yoluyla kılması gerekirken, Müslümanların bu kurala uymayıp rüku için bellerini biraz eğdikleri, secde için ise bellerini biraz daha eğerek namaz kıldıklarına şahit oluyoruz.

Değerli Müslüman kardeşim namazla ilgili kendimize göre kararlar alıp uygulamaktan şiddetle sakınalım. Namazla ilgili tadili erkan neyi emrediyorsa öyle yapalım ki Allah katında makbul namaz kılmış olalım.

Bir önceki Cuma namazı esnasında gözlemlediğim bir hususu caminin imamı ile paylaştım. Konunun yetkililere iletilerek yaz ve kış günlerinde cami avlusunda ya da avlu dışında beton zeminlerde namaz kılan Müslümanların yazın sıcak nedeniyle, özellikle de kışın soğuk nedeniyle ızdırap çektiklerini, bunun önüne geçilmesi için cami dışında namaz kılanların ayakkabı ile namaz kılmasının meşru ve mübah bir uygulama olduğu yetkililerce insanlara duyurulması istedim.

Resulllah’ın (s.a.v) in meskun haldeyken nalınla, sefer halinde ise ayakkabıları ile namazını eda ettiği bilinmektedir.

Bu uygulamanın hayata geçmesiyle namazların daha sağlıklı bir şekilde kılınabileceğini cami görevlisi ile  paylaştım.  Lakin bu durumla ilgili herhangi bir adım atılacağına kani olmadığımdan buradan paylaşmak istedim.

Umarım Müftülük kendini aşan bir husus ise konuyu daha yukarılara taşır ve bu kolaylıktan ümmetin faydalanması sağlanır.

Son olarak birkaç gün önce vatan sathına düşen acı nedeniyle şehitlerimizin ailelerine sabrı cemil diliyorum. Onların hiçbir övgüye ihtiyacı yoktur. Onlar Her şeyin sahibi Allah tarafından övülmüşlerdir.

Hiç kimsenin Allah için canından geçen bu yiğitlerin üzerinden siyasi menfaat sağlama çabasına girmemesi gerekir. İster iktidar ister muhalefet kim olursa olsun. Onlar makamların en yücesinde Allah katında diri olarak rızıklanmaktadırlar. Rabbim makamlarını âli eylesin.

Rabbim ülkemizi ve tüm ümmeti her türlü bela ve musibetten şu özel üç aylar hürmetine muhafaza eylesin.

Sağlık ve esenlikle kalın.