Doğup büyüdüğümüz Kahramanmaraş’tan üniversite eğitimi için ayrılınca, şehire, geleneklere, gastronomisine özlem sürekli artıyor. Maraş ağzında, dilimize pelesenk olan, bizim için normal gelen kelimeler, cümleler, deyişler, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden gelenlerin yanında kullandığımız zaman “anlaşılmaz” bulunup, bu kelimeler için açıklama yapmak zorunda kalıyoruz.
50 senelik dostum, Hatuniye Camii’nde, Kadir Hoca’dan birlikte Kur’an Dersi aldığım Sıddık Altunbaş, Kahramanmaraş’ta lise yıllarında, arkadaşları ile birlikte kelimelerin kökenine merak sarmaya başlamış. Üniversite eğitimi için geldiği İstanbul’da “Maraş Ağzı’na” olan ilgisi, sürekli notlar almasına vesile olmuş.
Kitap olarak yayınlanmak üzere hazırladığı uzun soluklu bu çalışması, Kahramanmaraş Onikişubat Belediyesi “Maraş Ağzı, Bir Çiltim Şor” adıyla geçtiğimiz yıl kitap olarak yayınladı.
Sıddık Altunbaş ile “Maraş Ağzı, Bir Çiltim Sor” kitabı hakkında konuştuk.
Her Maraşlının kütüphanesinde olması gereken, özellikle de çok uzun yıllar Maraş’tan ayrılıp “gurbette” yaşayanlar için dolu dolu, başvuru kaynağı bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
Maraş Ağzı, Bir Çiltim Şor, kitabını yazma süreci nasıl başladı?
Doğup büyüdüğüm Kahramanmaraş’ta her Maraşlı gibi ben de ailem ve okuldaki arkadaşlarımın yanısıra babamın ve dedemin dükkanlarının bulunduğu, Kıbrıs Meydanının arkasında yer alan ve bir bölümü Eski Kışla olarak tarif ettiğimiz alanı da içine alan Bakırcılar çarşısındaki esnaftan, çıraklardan Maraş Ağzını bizzat yaşayarak öğrendim.
Üniversite eğitimi için geldiğim İstanbul’da, Maraşlı akrabalarımızla aynı öğrenci evinde kalırken Maraş Ağzına ilgim ve kelimelerin kökenine merakım daha da derinleşmiş, bu konuda kendi aramızda tartışmaya başlayıp, imkanlar ölçüsünde notlar almaya başlamıştım. O zamanlar bu konuda derli toplu bir yazılı kaynak yoktu.
Türkiye’nin farklı yörelerinden gelen arkadaşların söylemlerine dikkat ettim. Küçük notlar biriktirmeye başladım. Bu notların sayısı 2500’e ulaştığında, yazılı bir kaynak olması için kitabın belirli bir olgunluğa gelerek basılmasını, benden sonra gelen başka Maraşlılar eliyle bu kültür hazinemize katkılarla, bayrağın daha da ileriye taşınmasını arzu ettim.
Bu meyanda Maraş ağzı ile de söylenen ama Türkiye genelinde yaygın olarak bilinip kullanılan maddeleri büyük ölçüde tasnif dışı bıraktım.
Kitabın hazırlanması uzun yıllara dayanıyor. Sizin Divan edebiyatına ilginiz ve özellikle de Nabi Divanı üzerine çalışmalarınız var, bu konuda kitap hazırlığınızın olduğunu da biliyorum. Divan edebiyatının “Maraş Ağzı, Bir Çiltim Şor” kitabı hazırlanmasında ne gibi katkısı oldu?
Şunu belirtmeme izin verin; Maraş Ağzı’nı çalışırken bu konuda daha önce yapılan benzer çalışmalara hiç bakmadım. Kendimce özgün olmasını istedim.
Divan edebiyatı çalışmalarımda, Maraş kelimelerinin köklerine ilişkin ipuçlarına eriştim. Divan edebiyatı, dillerin genel mantığına ilişkin derin ipuçları vermektedir.
Bu bilgileri Maraş Ağzı çalışmasına yansıttığımda Farsça ve Arapça ağırlıklı olmak üzere Tatarca ve Azerbeycan dillerinden geçişler olduğu örnekleriyle yeraldı. Ermenice’den çok fazla kaynağa rastlayamadım.
Kitabı hazırlarken, şehrimizi çok daha iyi tanıdım. Sevgim ve bağlılığım daha da arttı.
Sizinle daha erken zamanlarda yaptığımız telefon görüşmelerimizde Maraş Ağzı kitabınızın hazır olduğunu sizden öğrenmiştim. Aradan epey bir zaman geçtikten sonra kitabın yayınlanması nasıl oldu?
Kitap yayına hazır olunca kendi imkanlarımla bastırmak istedim. Bir takım girişimlerim oldu ama takdir edersiniz ki bu kategoride kitaplara yayınevleri pek rağbet etmezler. Kahramanmaraş’taki dostlarımdan Arif İnceer, kitabın yayına hazır olduğunu biliyordu. Bir vesile ile benden habersiz, Onikişubat Belediyesinden Tayyip Atmaca beyefendiye kitabı önermiş. Kendisi ile konuştuk, kitabı Onikişubat Belediyesi olarak yayınlamak istediklerini söyledi. İlgili birimin müdürü Sn. Serdar Yakar beyin de destekleri ile çok şükür yayınlandı.
Kitap yayınlandıktan sonra çok olumlu tepkiler aldım. Temennim, raflarda kalmaması, işlerlik kazanması, dil çalışmaları yapanlar için bir başvuru kaynağı olmasıdır.
Ben bir yol açtığıma inanıyorum. Benden sonra bu konuda daha başarılı çalışmalar yapılacağı kanaatindeyim.
Sıddık Altunbaş’ı bize tanıtır mısınız?
1961 yılında Kahramanmaraş’ta doğdum. İlk, orta ve teknik lise eğitimini Maraş’ta tamamladım. Devamında Yıldız Teknik Üniversitesi makina mühendisliği bölümünden mezun oldum.
Otuzbeş yıl boyunca yurtiçi ve yurtdışı birçok projede, konuttan özellikli endüstriyel yapılara kadar önemli projelerde “Bina Tesisatı Mühendisliği” dalında serbest mühendis olarak proje hizmetleri verdim.
Son yıllarda Hat sanatı, Edebiyat, Şiir ve Mûsıkî ile iştigal etmekte, İstanbul’da ikamet etmekteyim. Evli ve iki çocuk babasıyım.