Türk toplumunun en güçlü yanıdır birlik ve beraberlik.
Bu Birlik beraberliği pekiştirmek yerine siyaset kazanına da düşmeyelim.
Maalesef ülke Genelinde Siyasetçilerimiz şuanda kazan kaynatıyor.
Biz Bunlara esir olmayalım.
Seçim öncesi gölge düşmesin bu güçlü yanımıza.
Karşı karşıya geldiğimizde bir birimize söyleyemeyeceğimiz sözleri sosyal medyadan sallamak yakışmıyor hiç kimseye.
Klavye kahramanlığına gerek yok…
Son dönemde hayatımızın bir parçası oldu seçimler, öyle 4-5 yılda bir sandığa gitmiyoruz artık.
2 yıl geçmeden ya cumhurbaşkanlığı için, ya belediye başkanlığı için yada referandum için büyüklerimiz bizim görüşümüzü alıyor.
Yani sürekli toplumda seçim muhabbeti kol geziyor.
Hal böyle olunca herkes dükkan komşusuyla yada köy kahvesinde fikirleri yada adayları bilemediniz seçenekler tartışıyor.
Karşılıklı mütalaa etmek çok güzel bir durum fakat karşındakinin görüşüne saygı duymak erdemliliktir. Niye illa kendi görüşünüzü karşınızdakine inandırma yada onaylatma ihtiyacı duyuyorsunuz ki. Komşunuz sizinle aynı fikirde değilse sizin düşünceniz yanlış mı oluyor.
Herkesin hür iradesi var, herkesin kendi fikri olması kadar güzel bir şey olabilir mi?
Ağzınızdan dökülen cümlelerin sonunda ‘sen bu işi anlamıyorsun’ cümlesiyle karşılaşırsanız orada cahil olun, çünkü karşınızdaki sizin fikirlerinizi değil, kendi gönlünden geçenleri sizin ağzınızdan dökülmesini bekliyordur. Orada daha çok dinleyici olun ve gerçekten de iyi bir dinleyici hayatına çok şey katar. O kişileri sabaha kadar kendi doğrularını anlatmaya çalışırsanız zaman kaybı ve sıhhat kaybına uğramış olursunuz.
Son dönemde seçim için sürekli oradan oraya geziyorum.
Herkesten bulunduğu bölgeye dinlemeye çalışıyorum.
Bazıları ise ‘siz gazetecisiniz, sizin gözünüzde nasıl’ diye bize soruyorlar.
Hasbel kader çözebildiğimiz kadar anlatmaya çalışıyoruz.
Tarafsızız, Tarafsız olmamız lazımda…
Her birinin ayrı ayrı takip ediyorum…
Gerek açılışlar olsun, gerek seçim bölge gezileri…
Öyle kişilerle karşılaşıyorum ki; gönlünden geçeni söylemediğim an düşmancıl bakışlara muhatap oluyorum.
Hatta bazıları aşırıya kaçıp siz kimin adamısınız deme cüretinde bile bulunabiliyor.
Bazı yerlerde siyasi fikir çatışması yaşamak en büyük düşmanlık sebebi gibi algılanabiliyor.
Unutmayın ki; seçimler biter yine biz bize kalırız.
Hele küçük yerlerde kesinlikle katı siyasete dikkat edin.
Sizin cenazenizi A Partisinin milletvekili yada belediye başkanı kaldırmayacak, kızınızın düğününde orataya çıkıp iki kere B partisinin milletvekili adayı dönüvemeyecek.
Oğlunuza asker kınasını aday adayları yakmayacak. Bunların hepsini de kahvede siyasi tartışma yaşadığın komşunla köylünle yaparsın. Siyaset için komşundan yada sevdiğin bir arkadaştan olacak saygı çerçevesini aşan tartışmalardan uzak durmak lazım.