Aslında bu yazıyı kaleme almayacaktım ama malumunuz birilerinin de ders alması lazım.
Futbolu seven biri olduğumu ve spora verdiğim hizmeti bilmeyen yoktur sanırım.
Basın’dan ve çevremdeki birçok kişide bilir…
Bilip’te bilmemezlikten gelenleri bir tarafa bırakıyorum.
Ben yıllardır Profesyonel maçlara vizesiz giren biri olarak, zaman zaman Amatör maçlarda talihsizliklerde yaşamıyor da değilim.
Adı Amatör olduğu için, Ruhunda amatörlük olduğu için.
Amatör demek bana göre sahipsiz demektir, Yıllardır kaleme aldığım, yaptığım haberlerle de bunu yansıtmışımdır da…
Amatörde yaşadığım Hatta Profesyonele yönelmiş bir Ligde yaşadığım sorunu sizlere anlatmak istiyorum.
Bölgesel Amatör Maçında yaşadığım bir maçtaki olayımı anlatayım size;
Maça kapıdan rahatlıkla giriyorum, sadece Pandemi tedbiri ateş ölçümü var.
Standart olan bir durum, bu her yerde uygulanır…
Profesyonelde Hes Kodu kapıda sorulur, sahada serbest…
İş Amatör olunca Sahada soruluyormuş.!
Kurallar bu şekilde ilerler, Pandemi çerçevesi dışında Yeşil alanda yani standart Futbol sahası içerisinde, futbol oynanan alanda Röportaj yapmak yasaktır.
Lakin işin ucu amatör olunca röportaj yapmak yasakmış Denetçi diyor, Lig Sponsorluysa baş tacı, yoksa o iş hikaye…
Biz yiyelim hadi, öyle olsun.
Ben denetçilik yapmadım ya, yiyelim cahiliz nede olsa…
Bu işi şahsım yapmadı ya bu zaman kadar hiç.
Yasak yasaktır diyelim geçelim, maçı izlemeye…
Lakin herkese uygulanacaksa, Çifte standart uygulanmayacaksa…
Malumunuz ben, bu duruma karşı herşeye tamam desem de, Hes Kodumun istenmesine razı olup T.C mi de ibraz ederken Cumhurbaşkanlığının bana tahsis etmiş olduğu Sarı basın kartını da başka biri aracılığı ile ibraz ettim.
Nasıl engel olacak bakalım, daha neler göreceğiz, derken…
Yeşil alanda aynı maç içerisinde Röportaj var ve yasak diyenler mikrofonda konuşuyor, kamera karşısında…
Hoppppp bala bu nasıl yasak arkadaş…
Benim bildiğim yasak herkese yasaktır, sadece İlker Yiyen’e ya da Bugün gazetesine olmaz değil mi?
Boş yere demiyorum Cifte Standart diye…
Uygulayan ise aynı ortamda olduğum, beraber ASKF yönetiminde yer aldığım isimlerden bir tanesi…
Halada beraberiz düşüncesindeydim, lakin bu olay beni istememeniz Arapça dan Türkçeye meali…
Demek ki işler değişe biliyormuş, lakin ben her zaman burada olacağım.
O Nasıl işse bana denmiyor Ömer Lütfi Güldoğan’a ifade ediliyor, Basının sahaya girişi, yada giremeyişi onlara bağlıymış…
Hopbala Ben Basın olduğumu ibraz edeyim, sizin elinizdemi bakalım.
Maç bitiyor, ben sitemleri gerekli alanlara iletiyorum.
Yanlış yanlıştır sonuçta düzeltilmesi lazım düşüncesi ile Telefonun karşısındaki de anlayışla karşılıyor.
İşin muhatabı ile görüşmemde ise ikna edilme noktasında karşıdakine hak verebilmem için yasak herkese yasak olması lazım.
Yasaklar çiğnenince Denetçinin bir anlamı var mıdır?
Kendisine de ifade ettim sessizlik hakim.
E arkadaş Amatörseniz ne yapayım demekten başka bana çare var mı sizce…
Diyorum ya Amatör Sahipsiz demek, Sahiplenmek isteyenler ise kuralları takip etmiyor.
O zaman ben ne yapayım hata ya hatayla gidilmemeli düşüncesindeyim.
Kendiniz çeki düzen verin bence.
Ben buradan meydan okumuyorum, sadece işi formalite icabı yapıp yaptım görünmeyi düşüncesindeyim.
Meydan okunacaksa açık oynansın bence, beni sağda solda araştırıp, soruşturmaya gerek yok.
İnşallah anlata bilmişimdir.
Kalın Sağlıcakla…