Mart’tan bu yana, dünya ülkeleri ile birlikte, ülkemizde ciddi manada virüsle uğraş veriyoruz. Sağlık konusunda son derece başarılı bir sınavdan geçiyoruz. Sağlık teşkilatında görev yapan doktorların yoruldukları ve bazı doktorların vefat ettiği ve pandemiye yakalandıkları haberleri, sıkça basın ve sosyal medyada yer buluyor. Salgınla mücadele eden sağlık camiası iki ferdini daha kovid’e kurban verdi. Kahramanmaraş Necip Fazıl şehir hastanesinde 35 yaşındaki psikiyatri uzman Mustafa Özlü ve Diyarbakır ‘da Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olarak çalışan Dr. Halil Yüce Kutun da Korona virüsten ölmesi oldukça üzücüydü ama ne yapalım, her kes elinden geleni yapıyor. Bunun tek yolu” Maskeni tak, sosyal mesafeyi koru ve hijyene dikkat et”. Gibi tedbirler oldukça başarılı… İnsanlarımızın buna önemli ölçüde uyduğunu görüyoruz. İçişleri bakanlığı da düğün salonları, kafeler ve bazı yerleri sıkı denetliyorlar. Ancak bir şey unutuluyor? Mahalle nişanları ve düğünleri… Hiçbir kurala uymadıkları ve risk oluşturdukları gündem konusu oluyor.
Diğer taraftan:
Bu virüsten kolay kolay kurtulamayacağımızda belli oldu. Bazı illerde bu hastalığın daha çok artığını duyuyoruz ve görüyoruz. Daha önceleri batı illerinde yoğun olarak karşımıza çıkarken şimdi artık Anadolu illerinde artıyor. Çünkü tam düğün mevsimi… Çekilen halaylarda ve oturumda da hiçbir kurala uyulmuyor. Tabi ki; insanların en mutlu günlerinde gönüllerince eğlenme hakları vardır. Ancak yaşadığımız şu pandemi dönemin de, eski günleri geride bırakmak gerektiğini de bilmeliyiz. Bir kişiye bulaşan virüs onlarca kişiye bulaşıyor ve yayılması daha çabuk oluyor.
İlimizde de bu mahalle düğünleri her geçen gün artarak devam ediyor. Bilindiği kadarıyla buralarda “ne maske, ne mesafe nede hijyen’’ gibi temel kurallara da uyulmadığı basın ve sosyal medyada geniş yer alıyor. Sokaklar kapatılarak yapılan etkinliklerin yeteri kadar veya hiç denetlenmediği de kamunun gözünden kaçmıyor. Anadolu illerinde, birdenbire korona virüs vakalarının artması, denetlenmeyen, sokaklarda yapılan düğünlerden kaynaklandığını her kes biliyor.
Korunmanın yolları olarak, iş yerlerini ve üretim merkezlerini kapatma sürecini geride bıraktık… 83 milyon insan üretim bekliyor... En doğrusu kapatarak değil de, gerekli tedbirleri alarak işimizin başında olmalıyız… Oluyoruz da…
Türkiye, pek çok ülke gibi ekonomi ile korona virüs arasında bir denge tutturmak zorunda kaldı. Turizm mevsimini kaçırmamak içinde son günlerde kontrolleri sıklaştırsa da yasaklar azaltıldı, bu arada, hastalığı kapanların yakınlarına, temasta olanlara testler zorlaştırıldı. Bu sinyalleri toplum yanlış anladı.” Nasıl olsa bana bir şey olmaz” diyenlerin sayısı arttı. Bu rahatlama sokak ve mahalle düğünlerinin sayısını artırdı. “Nasıl olsa gelip denetleyen de yok” psikozu ön plana çıktı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yaptığı açıklamalarda: Virüsün sadece yaşlıları değil gençleri de öldürdüğünü belirterek, kurallara uyulması konusunda bir kez daha uyarıda bulundu.