Sosyal medya neredeyse yazılı medyanın önüne geçti. Geçtiğimiz günlerde gazete tirajlarına baktım ve bu kanaate vardım. Tabi sosyal medya da her şey konuşuluyor, mahalleler, ilçeler, iller, ülkeler tüm dünya da ne olup bitiyorsa, vatandaş anındayeni bilgiye ulaşıyor. Böyle olunca da, farklı görüşler, fikirlere ulaşıp, halkın gündemini öğrenebiliyorsunuz. Facebook’u çok iyi kullanan hemşerilerim var mesele Mehmet Bağrıaçık, ‘bana bak Abbas diyerek başlıyor’, Abdullah Çiftçi(A haberden tanırsınız) Gazeteci Mehmet Taş, Nuri Şirin, İnci Okumuş, Abdulhakim Eren, Mehmet Kırmızıkaya bunlardan bazıları… Abdullah Çiftçi birkaç gün önce, devlet yetkililerine seslenerek, ben olsaydım artık silahlanmaya daha fazla yatırım yapardım önerisinde bulunurken. Gembezoğlu BallRam Usta, Cumartesi günü ABD Füzelerinin Suriye’ye bombalamasını kastederek, “ABD/AB/NATO ve Rusya'ya "hodri meydan" dedi ve ekledi; “ Söz sırası Rusya'da yanlışlıkla mı vurur, yoksa sabotajlar mı gelir? Sorusu ile düşündürdü! Diğer yorumlara geçmeden önce, bana göre ABD ile Rusya danışıklı dövüştüler, tavırları aldatmadır bunun bilinmesini isterim.  Geçelim diğer yorumlara; Mehmet Demir ABD ve Rusya’yı ile ilgili " Savaşıyoruz bahanesiyle bize doğru gelecekler… Küfür tek millettir, aynı ABD’nin kendi ikiz kulelerini kendilerinin yıkması gibi, savaş bahanesi,3.dünya savaşı kıvılcımları bunlar"dedi. Mahmut Banaz: “ Rusya açıktan vurma cesareti gösteremez Suriye cephesine vereceği uçak ya da mühimmatla karşılık verir!” Halil Mavili: “Türklere gözdağı veriyor dağı taşı bombalayarak ikinci harekât yapma kurnazlığı yapıyor.” Yasin Kayım: “ Rusya bir şey yapamaz hacı o kadar adamlarını harcadılar karşılık bile vermediler.” Sonuç mu? Belli ki dünyayı yöneten elitler silah sanayini desteklemek için savaşı teşvik etmeye karar vermişler.   SAVAŞ TAMTAMLARI Evet insanlık binmiş alamete, gidiyor kıyamete. Bir yazarın ifadesi ile ‘Tanrı Savaşa Zorlanıyor!”(haşa) Aslında biz insanlığı geldiğimiz noktada medeniyet ile yan yana koymuştuk, ancak görünen o ki, “Okuma yazma oranı yükselince anlama, dinleme, yaşananlardan ders çıkarma, hakka hukuka riayet vb medeni davranış biçimleri yaygınlaşmıyor. Üst akıl ; yani Dünyanın ayarını yapan ülkeler ya da sermaye gurupları ürettikleri silahları piyasaya sunarak satışına başladılar. Gerçi eskiden de böyleydi ancak şimdilerde artmış gibi görünüyor. Belli ki, Müslüman nüfusu azaltıp, Ortadoğu başta olmak üzere küçük devletçikler kuracaklar. Sonra mı? ‘Büyük İsrail’i’  hayalliyorlar… Tabi bilgi küfrün elinde silah ve ölüm oluyor, oysa bilgi gibi büyük güç iyilerin elinde olsaydı, barış olacak,  toplumlar huzura gidecekti.   BÜYÜK OYUNA KAPILMAK Şimdi savaş başladı. İçimdeki ses oyun büyük diyor. Artık arşı alayı titreten zulümleri takdirini Allaha havale ediyorum. Türkiye’de bu oyunun içinde olmak zorundaydı. Ancak olaylara çok boyutlu yüksekten bakanlar anlayabilirler.  Fakat her bakan göremiyor, çünkü her insan kendi penceresinden seyrediyor dünyayı! Şu ihtarı yazmadan duramıyorum, şu anda ülke bütünlüğü önemli, gerisi teferruat. Bu nedenle, zaman birlik olma zamanı! Allah göstermesin düşman, vatanımızı bombaladığı zaman Sünni, Şii, Hanefi ya da Şafi olmamızı umursamayacak. Amerikan füzeleri ülkemin doğu ve batı topraklarına düştüğü zaman ırkımızın Türk veya Kürt olmasının bir anlamı olmayacak. Yarın, şu savaşa zorlanma meselesi ile ilgili bir analiz yazı kaleme alacağım. Kalın sağlıcakla.