İslam dini temizliğe çok büyük önem vermiştir. Peygamberimiz “Temizlik imandandır. Buyurmaktadır. Ayet-i kerimede ise :”Ey örtüye bürünen kişi( Hz. Muhammed) kalkta uyar, Rabbi’yin şanını yücelt, elbiselerini(bütün kullandığın şeyleri)temiz tut. Kötü ve pis şeylerden sakın”[1]buyrulmaktadır.
Ayet ve Hadislerden anlaşıldığı gibi temizlik, İslam dininde önemlidir. Namaz kılmadan önce abdest alma şartı konulmuştur. İbadetlerden önce temizlik şartı konulmuştur. Zaten temizlikte bir ibadet sayılmıştır. Abdest ve boy abdestinden gaye temizliktir. Namazdan önce abdest ve gerekiyorsa boy abdesti almak İslam’ın temizliğe verdiği önemi gösterir. Allah’ın huzuruna madden ve ruhen temiz çıkmayı gösterir.
Abdest kelimesinin Arapçası “vudû” dur. Vudû sözlükte temizlik ve güzellik anlamlarına gelir. Terim olarak ise belirlenen organları yıkamak ve mesh etmek suretiyle yapılan özel ibadetin adıdır. İbadet etmek özellikle namaz kılmak için abdest alırız. Abdestsiz namaz olmaz. Abdest namazın ön şartıdır.
Abdest dış dünya ile daha çok temasta bulunan organlarımızı temizlemek bu organlarla işlediğimiz günahlardan arınmak ve bağışlanmamızı sağlar.
Abdest de belirli uzuvların yıkanarak , geçmiş ve gelecek günahlardan tövbe edilmesidir. Bu uzuvların yıkaması ile bu organların işlemiş olduğu maddi kirlilikten temizlendiği gibi manevi kirlilik olan günahtan da temizlenmiş olur.
Yüce dinimiz İslam’ın, abdest yoluyla temizliğe verdiği önem, günümüz asrında da anlaşılmaktadır. Bu pandamı sürecinde, corana virüsünden kurtulmak ve ona yakalanmamak için el temizliğine gereken önem verilmesi gerektiği sık sık vurgulanmaktadır. İslam’ın yüceliği anlaşılmaktadır.
ABDESTİN ÖNEMİ VE MADDİ VE MANEVİ FAYDALARI
İbadet için abdest almak gerekir. Yani ibadetin ön şartıdır. Abdest almanın abdestli durmanın pek çok faydaları vardır.
Abdest temizliği sağlar.
Deri altındaki yağ birikintilerini önler.
Vücutta ki kan dolaşımını normale çevirir.
Sinirleri yatıştırır. Bozulan sinir sistemini önler. Peygamberimiz, sinirlenince, öfkelenince abdest almayı tavsiye etmiştir.
İç sıkıntısını yok eder. Kalbi huzura kavuşturur.
Ruha şifa verir.
Gözü bir takım hastalıktan korur.
Abdest almakla, abdest uzuvlarının işlemiş olduğu günahlar gider.
Abdest sayesinde sağlanan temizlik sayesinde çeşitli salgın hastalıklardan korunmamızı sağlar
Abdestsiz Emzirilen Bir Damla
Hacı bayram veli Hazretlerinin müritlerinden Yazıcıoğlu Mehmet efendi ve onun bir de Ahmet isminde Ahmet-i bican olarak maruf kardeşi vardır.
İki kardeşten biri olan Ahmet-i bican bir gün bir camide vaaz etmekte iken ağabeyi Muhammed Yazıcıoğlu camiden içeriye girer ve küçük kardeşinin sohbetini dinlemeye baslar. Kardeşi ağabeyinin camiye geldiğinin farkındadır fakat bir de bakar ki ağabeyi biraz sonra camiyi gülerek terk eder. Kürsüde nasihat etmekte olan Ahmet-i Bican Hazretleri, ağabeyinin bu halinden bir şey anlayamaz ve aksam eve geldiği zaman durumu annesine anlatıp durumu öğrenmesini ister. Her iki dervişin de anası, büyük oğlu Muhammed eve geldiği zaman :
-Oğlum, kardeşin camiden niçin gülerek cikciğini soruyor, bir hata mi işledim, diyor kardeşinin dersinden niçin gülerek çıktın diye sorduğunda söyle cevap verir,” Anneciğim ben kardeşimin vaazına gülmedim ben bir insanoğlunun sohbetini dinlemeye ne kadar melaike gelmiş oturacak yer bulamıyorlardı birbirlerinin üzerine oturuyorlar onların hali çok hoşuma gitti de ona tebessüm ettim bende melaikeden camide oturacak yer kalmadığı için çekip gittim” diye cevap verir. Annesi ağabeyinin bu sözlerini anlattığında Ahmet-i bican çok müteessir olup,
-Anneciği! ağabeyim melekleri görme derecesine erişti de ben niye erişemedim bunu ondan bir sorar misiniz dedi. Bu sefer o muhterem anne büyük oğluna bunu sorduğunda aldığı cevap söyle oldu,
-Anam bu noksanlığı sen kendinde araman lazım sen benden daha iyi bilirsin
O vakit düşünme sırası anaya geldi anaları uzun müddet tefekküre daldıktan sonra bunun sebebini söyle açıkladı,
-Oğlum sana hiç abdestsiz süt emzirmedim Ahmet’im ise henüz kundakta iken ben namaza durmuştum. Ahmet de şiddetle ağlamaya basla misti bu sırada evimizde bir komsu kadın vardı o çocuk ağlamasın diye Ahmet’i aldı emzirmeye başladı ben hemen namazı bozup elinden aldım ama birkaç damla emmişti. sonra o kadına abdestli olup olmadığını sordum bana abdestinin olmadığını söylemişti onun melekleri görmemişine sebep olsa-olsa bu olmalı ”dedi.
Ahmet-i bican hazretleri hataen emdiği bir damla sütün cezasını ölünceye kadar çekiyor ve onun yüzünden derece almakta engellerle karşılaştı ya bu zamanın kadınlarının çocukları nasıl olur. İşte her şey meydanda? Eskiden anneler abdestsiz çocuklarını emzirmezler, emzirirken ise Yasin okuyarak ve kahramanlık türküleriyle ninniler söylerlermiş.