Üşümezsoy, yaşanan depremlerin aslında ana stresin boşaltılması amacıyla gerçekleşen küçük depremler olduğunu belirtti ve Marmara bölgesinde yeni bir tehlikenin belirdiğine dikkat çekti.
Depremlerin Doğrudan İstanbul'u Etkilemeyeceği Açıklandı
Üşümezsoy, Çankırı-Kastamonu ve Tosya depremlerinin İstanbul'u doğrudan etkilemeyeceğini ifade etti. Bu depremlerin aslında ana stresin boşaltılması amacıyla gerçekleşen küçük depremler olduğunu vurgulayan Üşümezsoy, odaklanılması gereken yerlerin Edremit ve Gemlik Körfezi olduğunu belirtti.
1999 Depremi ve Yeni Tehlikeler
Üşümezsoy, 1999 depreminin İstanbul'u etkilediğini hatırlatarak, bu kez odaklanılması gereken yerlerin Edremit ve Gemlik Körfezi olduğunu ifade etti. İstanbul ve Adalar'a doğru giden bir fayın söz konusu olmadığını belirten Üşümezsoy, ancak Çınarcık Çukuru'nun kuzey kenarındaki fayda stresin olmadığını vurguladı.
Kuzey Anadolu Fayı'nda Stres Boşalımı
Üşümezsoy, Türkiye genelinde meydana gelen depremlerin ardından Kuzey Anadolu'nun iki büyük kırılmasının ortaya çıkardığı gelişmeleri değerlendirdi. Ladik'te meydana gelen küçük bir depremin, 1943'te Tosya depreminin geniş bir alanda 7.5 büyüklüğünde bir depreme yol açtığını hatırlatan Üşümezsoy, bu iki depremin birbirini takip ettiğini ve Kuzey Anadolu Fayı'nın orta kuşağındaki stres boşalımının bu süreçte gerçekleştiğini belirtti.
Harita ile Açıklamalar
Üşümezsoy, konuya ilişkin paylaştığı harita üzerinden açıklamalarda bulundu. Mor lekelerin stres boşalımını gösterdiğini belirten Üşümezsoy, bu lekelerin ardından fayın iki ucundaki kırmızı noktalarda stres birikimini ve tetiklenmeyi gösterdiğini açıkladı.
Şener Üşümezsoy'un uyarıları, Marmara bölgesinde deprem riskinin devam ettiğine dair bilincin artmasına neden oldu. Kamuoyu, alınacak önlemleri ve yapılacak çalışmaları yakından takip etmeye devam ediyor.
Editör: Editör Melek