Bu Yazımda her aman telafüz ettiğimiz ama bir türlü net olarak uygulayamadığımız Sosyal Mesafeyi tanımlayacağım.
Sosyal mesafe ve her zaman takımız haline gelen Maske artık hayatımızın önemli bir parçası gibi…
Lanet olası Korana denilen illet tuttu yakamızı bırakmıyor.
Bizde tedbirleri elden bırakmamamız gerektiği düşüncesi ile Sosyal Mesafeye dikkat etmeliyiz.
‘Sosyal mesafe’ nin Türkçesi ‘Uzak dur!’ veya ‘Kimseye yaklaşma!’dır, ‘izolasyon’a da ‘tecrit’ denir
Koronavirüs derdi çıktı çıkalı bol bol tıbbî terimin yanı sıra Batı dillerinden alınıp Türkçeleştirilmiş kavramlarla ve sloganlarla tanıştık…
Kısacası Batılılaştık denilebilir.
Maraş Lehçe’sine de karışınca işin içinden çık çıkabilirsen…
Bu kavramların özellikle ikisi, son bir ay içerisinde dilimize pelesenk oldu: ‘Sosyal mesafe’ yahut ‘fiziksel mesafe’ ve ‘izolasyon’…
Maske zaten artık aksesuarımız, saat, şapka, gözlük gibi bir eşyamız oldu.
‘Sosyal mesafe’ ibaresini ilk işittiğimde şöyle bir irkilmiştim, zira ‘Başkaları ile aranızdaki sosyal mesafeyi koruyun’ sözü bana geçmişte yaygın olan ‘alt sınıftan olanlardan uzak durulması’ gibisinden sevimsiz bir tavsiyeyi hatırlatmıştı.
Şimdi her gün defalarca işittiğimiz ‘araya sosyal mesafe koyma’ kavramını biz İngilizce’deki ‘social distancing’ sözünden aldık, alırken mânâyı sakatlayıp ‘Senin kalitende olmayan insanlarla sakın hâââ temas etme!’ diye anlaşılabilecek şekilde Türkçeleştirdik…
Hani derler ya Türkçe bu nereye çekersen çek uzayıp sünüyor.
Kahramanmaraş’ta ise çirkinleştirilmiş, yozlaştırılmış cümlelerde yer alabiliyor.
Bizde Sosyal Medya yaygınlaşması gibi, sosyal mesafede yaygınlaşıyor.
Lakin ne kadar tedbirlerle uygulanıyor merak konusu…
Otobüslerde yan yana oturulurken düğünlede, lokantalarda ise bir masa boş bırakılıyor.
Mantığın dışında bir hareket olsa da biz mesafeyi koruyalım.
Batılaşsakta sağlık için tedbirimizi alalım.
Koronavirüs illeti yüzünden Fransızca bir kelimeyi, ‘izolasyon’ sözünü de sık kullanır olduk.
Son günlerin en fazla işitilen sözlerinden biri olmasına rağmen, bu ifadeyi hemen herkesin bildiğini ve anladığını hiç zannetmiyorum.
‘İzolasyon’un Türkçesi, ‘tecrit’tir!
Eskiden hastahanelerde bulaşıcı hastalığa yakalanmış olanlar diğer hastalardan ayrı bir yere kondukları zaman ‘tecride alındı’ derlerdi.
Zaman geçti, modernleştiğimizi düşündük, Batı dillerindeki ‘izole’ tabirini kullanmaya başladık. Neticede ‘tecride almak’ tecrit edildi, ‘izole etmek’ ve ‘İzolasyon’ revaç buldu.
Bir dilde kabul görmüş olan kelimeler ve deyimler hatâlı şekilde kullanılsalar bile artık değişmez, öylece kalırlar; ama yine de söyleyeyim:
‘Sosyal mesafeyi muhafaza edelim’ gibisinden tuhaf ifadenin yerine ‘Kimseye yaklaşma!’ ihtarı veya ‘Uzak dur!’ uyarısı merâmı anlatabilmekte mutlaka çok daha tesirli olurdu düşüncesindeyim.
Kalın Sağlıcakla…