Siz kıymetli okurlarımın da bildiği gibi
Feto terör örgütünü bütün kurumlardan temizlemek için hükümet, büyük bir mücadeleye girdi. Bir yandan
Pkk terör örgütü ile mücadele ediyor, bir diğer yandan da bunlarla… Operasyon üstüne operasyon yapıyor. Öncelikle iyi yapıyor demek istiyorum.
Feto terör örgütü, Türk halkının maneviyat dünyasını kötüye kullanmış ve kazanca çevirmiş, diğer örgüt
Pkk ise maddi ve manevi olarak insanları kötüye kullanmış ve insanlıktan nasibini almamış hatta insanlıktan çıkmış, hayvanlaşma sürecini yaşayan terör örgütleri… Bu örgütlere mensup olan kişilere
‘’insan’’ demek istemiyorum. Çünkü insanlıkla bir alâkalarının olduğunu düşünmüyorum. Her iki örgütte de, inanan insanları kendilerine köle yapmak üzere kurulmuş bir yapı söz konusu… Her iki terör örgütünün de ellerinde kan var…
‘’Nasıl bir hırs yaptılarsa anlamak mümkün değil!’’ diyeceğim ama anlıyoruz. Çünkü her şey o kadar apaçık aşikâr, o kadar meydanda ki! Siyaset kurumundan, hukuk kurumuna, üniversitelerden gazetelere, köşe yazarlarından bilim insanlarına, akademisyenlerden öğrencilere varıncaya kadar, bütün kurumlar
Fetö ve Pkk terör örgütü üyeleriyle sempatizanlarıyla dolmuş… Belediyelerden çalışanlarına kadar, hatta çöpçülere varıncaya kadar, bu terör örgütlerinin kanlı emellerine alet olmuşlar. Başbakanların bile
Feto ile elele fotografları var… Şu an içinse sıkı bir politika uygulanıyor. Resmen sil süpür harekâtı yapılıyor… Zaten başka türlü olamazdı. Ancak, kararlı ve isabetli kararlar alınarak, uygulamaya dikkat ederek, bu terör örgütlerinin kökü kazınabilir. Peki, hükümet bu işte yol kat etti mi? Bana göre
Pkk ayağında bir hayli yok katetti.
Fetö ayağında ise bir arpa boyu yol katetti.
Pkk görünür olduğu için mücadele etmenin yolları daha kolay…
Fetö ise toplumun bütün kılcal damarlarına sirayet ettiği için, mücadelesi daha da zor olacak… Araştırmaya ve istihbarata ağırlık verip, her iki terör örgütünün finansman destekleri bulunup, kökten kesilmesi gerekir. Finansman desteği bittiği zaman çözülmesi daha kolay olacaktır. Arkasından, gelsin nokta atışları… Yani operasyon üstüne operasyon… Son söz
‘’Beni; düşmanımın kötülüğü değil… Dostumun sinsiliği korkutur…! ’’ ‘’
Pkk elli yıllık bir sorun…
Fetö elli yıllık bir sorun… daha bile fazla… Her iki örgüt bu günlere gelinceye kadar devlet yetkilileri ne yapıyorlardı? Diye bir soru sorsak! Ne diyecekler? Biz böyle olacağını bilmiyordukta sonradan anlaşıldı! ’’ diye mazeretler… Her zaman ki gibi… Bu işte bir yanlış olmaya varda asıl sorumlular kim? Onlar çıkmalı meydana… ‘’ ‘’Siyaset yapmak, yapabilmek, bir sanattır. Hatta zanaatkârlık gerektirir. Sorumluluk ve yükümlülük makamıdır. Omuzlarınızda milyonlarca insanın vebali olacaktır. Bunun altından kalkabilecekseniz siyasete atılın… Her aklına esen ben siyasetçi olacağım ’’ diye siyasete atılırsa sonuç bu olur. Şöyle durup bir düşünüyorum da, geleceği bilemem, fakat
Türkiye’nin geçmiş siyasi hayatı - tarihi hiçte aydınlık değil! Hep birileri yanlış yapmış… Hep birileri hata üstüne hata yapmış… Milyonlarca Güneydoğulu, amiyane tabirle
Apo denilen Abdullah Öcalan, köpeğin Pkk terör örgütünün yani bebek katilinin peşinden, milyonlarca kişi,
Fetö’nün ele başı olduğu salya-sümük ağlayan Fetullah Gülen’nin peşinden milyonlarca kişi gitmiş. Bu insanların sadece kara kaşlarına kara gözlerine meftun olduklarını düşünmüyorum… Para mı acaba bunları böyle peşine düşüren?… Paradan için toplum içinde bir deyim vardır… Sıkça söylenir.
‘’ Allah olmaya Allah değilsin de, Allah’a çok yakınsın’’ derler. Yani
‘’PARA’’ya tapınmayı anlatan güzel bir deyimdir… Şikâyet etmeye kimsenin hakkı yoktur. Bence de sil süpür harekâtına devam… Lafı uzatmayalım…
‘’Ne yaparsan elinle o gelir seninle… ‘’Ne dersiniz! Gününüz sağlık ve başarılarla geçsin. Hoşça kalınız.
John Stainbeck:‘’ Dünyanın her yerinden herkesin yenileceği bir yer vardır. Kimilerini yenilgi yıkar, kimileriyse zaferle küçülür, bayağılaşırlar. Büyüklük, hem yenilgiyi, hem de zaferi kabullenebilen kişilerde yaşar.