Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu Mısırlı  İbrahim Paşa,1830’lu yıllarda Adana bölgesi ve Suriye Genel Valisi idi. Bu bölgelerde on yıl kadar hüküm sürdü. “Hüküm sürdü.” derken kağıt üzerinde Osmanlıya bağlıydı. Ama idareciliğinde bağımsızdı. Başına buyruktu. Tam bir despottu. Çünkü bu genel valilik kendisine verilmemişti. O, kılıç zoruyla almıştı. Bu nasıl oldu? Şöyle oldu: Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa, oğlu İbrahim Paşa'yı Suriye üzerine gönderdi. İbrahim Paşa, 1831'de bütün Suriye'yi denetimi altına aldı. Üzerine gönderilen Osmanlı ordularını ez-Zarra, Halep ve Konya'da Aralık 1832’de bozguna uğratarak 1833'te Kütahya'ya kadar ilerledi. Aciz kaldı Osmanlı. Araya Avrupa devletleri girdi. Yapılan Kütahya Antlaşmasıyla Suriye, Filistin ve Adana, Mısır'a bırakıldı. İbrahim Paşa, Suriye genel valisi oldu. İbrahim Paşa ağır vergiler koydu. İdaresi altındaki halk vergi yükünün altında ezildi. Vergi veremeyenleri şiddetli cezalandırdı. Zulüm ve baskı altında halk inim inim inledi. İşte o yıllarda İbrahim Paşa Maraş’a geldi. Ününü duyduğu ulemadan Saçaklızade’yi evinde ziyaret etti. Toprak damlı, mütevazi bir ev Saçaklızade’nin evi. Hoş beşten sonra yemekler yenildi. Saçaklızade, misafirini gerektiği gibi ağırladı. Onun kim olduğunu iyi biliyor. Zulmünü, acımasızlığını... Ama evine konuk gelmiş. Hürmette kusur etmek olmaz. İbrahim Paşa memnun kaldı. Müsaade istedi kalkmak için. Saçaklızade: -Paşa, müsaade senin. Fakat gitmeden önce şu bizim dama bir çıkalım. Dama çıktılar. Toprak damın üstünü ot kaplamış. Saçaklızade’nin isteği üzerine damda bir iki tur attılar. Sonra damdan indiler. İbrahim Paşa merak etti: -Hocafendi! Neden dama çıktık? Doğrusu anlamadım. Saçaklızade bu soruyu bekliyor.  Hiç sözünü çekmedi. Dobra konuştu. Taşı gediğine koydu. Dedi ki: -Paşa! Bizde, zalimin bastığı yerde ot bitmez, derler. Bizim damda çok ot bitiyor. Dam akıyor. Seni çıkarıp dolaştırdım ki bu otlar kurusun. Bir daha ot  bitmesin damda.