13 belediye başkanı ve 2 milletvekili AK Parti'ye geçti 13 belediye başkanı ve 2 milletvekili AK Parti'ye geçti

 Dora, ülkemize yönelik kontrolsüz ve düzensiz göçün artan ciddiyeti üzerine, AB-Türkiye ilişkileri çerçevesinde alınan kararlar ve uygulamalar hakkında Bakan Yerlikaya’dan açıklama istedi.

AB ile Vize Muafiyeti ve Geri Kabul Anlaşması

Dora’nın dilekçesinde, Avrupa Birliği (AB) ile vize muafiyeti sürecine değinildi. “Avrupa Birliği, bugüne kadar vize muafiyeti tanımayı öngördüğü ülkelerle önce Geri Kabul Anlaşması (GKA) imzalamış, bu Anlaşma’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte bu ülkelerle vize muafiyeti sürecini gündeme getirmiştir. AB ile vize muafiyeti süreciyle de bağlantılı önemli bir reform niteliği taşıyan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 11 Nisan 2013 tarihinde, Geri Kabul Anlaşması ise 1 Ekim 2014 tarihinde TBMM’de kabul edilmesiyle yürürlüğe girerek, esasen vize muafiyeti Yol Haritasında yer alan taleplerde önemli bir ilerleme kaydedilmiştir.” ifadelerine yer verildi.

Göç ve Sığınmacı Akını

Dora, göç ve sığınmacı akınının yalnızca Türkiye’nin değil, çağımızın ve tüm dünyanın en çarpıcı ve yakıcı sorunlarından biri olduğuna dikkat çekti. “Akdeniz ve Ege üzerinden Avrupa’ya yasadışı göçmen akınındaki artış sonrasında, AB tarafı ülkemizle üst düzey yoğun temaslarda bulunarak, göçün kontrol altına alınması için ortak bir Eylem Planı önermiştir. Türkiye, AB ile düzensiz göçle mücadele alanında 'yük ve sorumluluk paylaşımı' ilkesini temel alan bir işbirliğinin geliştirilmesini benimsemiş ve bu minvalde müzakereleri yürütmüştür.” dedi.

AB-Türkiye Göç Eylem Planı

Dora, 29 Kasım 2015 tarihinde Brüksel’de yapılan AB-Türkiye Zirve toplantısında kabul edilen Göç Eylem Planı’nın önemine değindi. “2016 yılı itibari ile vatandaşlarımıza Schengen alanına seyahatlerinde vize muafiyeti sağlanması, 'yük paylaşımı' ilkesi çerçevesinde ülkemizde geçici koruma altındaki Suriyeliler için yapılacak yardımın başlangıç olarak 3 milyar avroya yükseltilmesi, üyelik müzakerelerinde yeni fasılların açılması ve ülkemizin geçmişte olduğu gibi AB zirvelerine davet edilmesi gibi talepler yer almaktadır.” ifadelerini kullandı.

Ancak Dora, Türkiye-AB ilişkilerinin istikrarlı, iyi niyetli ve önyargılardan uzak bir şekilde ilerlemediğinin altını çizdi.

Soru Önergesinde Yer Alan Sorular

Zuhal Karakoç Dora, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya şu soruları yöneltti:

  1. Göç Eylem Planı kapsamında alınan kararların “yük ve sorumluluk” ilkesi çerçevesinde uygulandığını düşünmekte midir?
  2. Eylem Planı kapsamında imzalanan anlaşma ve tahsis edilen fonların Türkiye’nin (sınır) güvenliği, huzur ve istikrarına nasıl bir rolü/katkısı bulunmaktadır?
  3. FRİT kapsamında uygulanan projeler ve nakdi yardımların ülkemizde geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşlerine desteği bulunmakta mıdır?
  4. FRİT kapsamında uygulanan projeler ve nakdi yardımların Türkiye ekonomisine hangi kanallardan ne büyüklükte bir katkısı bulunmaktadır?
  5. Kayıt dışında kalan geçici koruma altında bulunan Suriyeli var mıdır?
  6. Geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin suça karışma oranları nedir?
  7. Geri Kabul Anlaşması kapsamında Haziran 2024’e kadar kaç kişi kabul edilmiştir? Bu sayı anlaşma hükümlerinin uygulanması açısından yeterli midir?
  8. Anlaşma kapsamında ülkemizin geri kabul konusundaki ulusal kapasitesinin artırılmasına ilişkin atıfta bulunulmaktadır. Bu çerçevede ülkemizin geri kabul ve Göç İdaresi Başkanlığı’na ait geri gönderme merkezlerinin kapasitesi nedir? Anlaşma hükümlerini yerine getirme bakımından yeterli midir? Eğer değilse kapasite artırımı konusunda (AB ile) ne tür işbirlikleri gerekmektedir?
  9. Göç İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre 2023 yılında 254.008 düzensiz göçmen yakalanmıştır. Yakalanan düzensiz göçmenlerin kaçı ülkelere gönderilmiştir?
  10. Geri Kabul Anlaşmasının 24. Maddesi gereğince vize diyalog sürecinin öngörülen süre içerisinde vize muafiyeti ile sonuçlanmaması halinde Anlaşmanın tarafımızdan tek taraflı feshi mümkündür. Bu kapsamda Anlaşmanın tek taraflı feshine ilişkin Bakanlığımız görüşleri ne yöndedir?
Muhabir: SEFA BAŞER