Ateş, Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na yönelik uygulanan anti-demokratik yöntemlerin halkın iradesini yok sayma girişimleri olarak nitelendirildiğini belirtti. "İlk önce diplomasını iptal edip açıklamalar yapamayanlar, ardından alelacele yapılan bir operasyonla İmamoğlu'nu yolsuzluk ve terörle ilişkilendirmeye çalıştılar. Ancak bu iftiralar hiçbir şekilde ispatlanamadı," dedi.
Saraçhane’deki büyük dayanışmanın, halkın iradesine sahip çıkma noktasındaki en önemli göstergelerden biri olduğunu dile getiren Ateş, "Halkımız, Saraçhane meydanını terk etmeyerek iradesine sahip çıkmıştır. Bayram arefesinde ise milyonlarca insan İstanbul Maltepe’de toplanarak adalet ve hukuk talebini haykırmıştır," şeklinde konuştu.
Ateş, yaşanan bu olağanüstü olaylar sırasında bazı medya kuruluşlarının halkın sesine kulaklarını tıkadığını ve bu büyük hareketi görmezden geldiğini söyledi. Ardından, halkın gücünü kullanarak anayasal hakları olan boykot hakkını devreye soktuklarını belirtti. "Halkın parasıyla servet edinen büyük holdingler, yalnızca basın alanında değil, birçok sektörde halkın emeğiyle büyümüştür. Artık halk, sesini duymayan bu çevrelere mesajını net şekilde vermektedir," ifadelerini kullandı.
Son zamanlarda, bazı yandaş medya ve sosyal medya trollerinin, boykotu manipüle etmeye çalıştığını söyleyen Ateş, "Boykotu, milli ve yerli kuruluşlara karşı gibi göstermeye çalışıyorlar. Oysa bizim meselemiz, halkın çağrılarına kulaklarını tıkayan ve halkın iradesini yok sayanlarla," dedi.
2008 yılında aynı çağrıyı yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı alkışlayanların, bugün kendilerine hakaret ettiğini belirten Ateş, "Fahiş fiyat artışlarıyla ilgili Erdoğan’ın ‘alışveriş yapmayın’ dediği dönemde sesini çıkaramayanlar, şimdi sahte kahramanlık yapmaya çalışıyor," diye konuştu.
Ateş, boykotun Gazze boykotunun alternatifi olarak gösterilmesine tepki göstererek, "Bunu söyleyenler büyük bir çarpıtma yapmaktadır. Asıl konuşulması gereken, bu boykotu yapanlar değil, İsrail’e mal satanlardır!" ifadelerini kullandı.
Ateş, ülkenin medya gücünü elinde tutanların, ya tarafsız olmayı öğrenmesi gerektiğini ya da bunun bedelini ödeyeceğini belirterek, "Halkın sesi susturulamaz," dedi.
