Geçtiğimiz hafta Cumhuriyet Halk Partisinin 38. olağan kongresi yapıldı.
İl başkanlığını yürüten Esat Şengül bu yarışı kaybetti. Ünal Ateş 229 delegenin oylunu alırken Eski başkan, Şengül 159 oyda kaldı. Esat Şengül, Uzun yıllar CHP‘nin Kahramanmaraş ilçe ve il başkanlığını yürüttü. Ancak partiyi fazla ileriye götüremedi. Son yapılan Genel seçimlerde Milletvekili Ali Öztunç sayesinde uzun aradan sonra İki Milletvekili çıkarttı. İkinci Milletvekili de CHP kontenjanından DEVA partisinin oldu. Bu tabi ki “Atom karınca” olarak biline Ali Öztunç’un her zaman aktif vekillik yapmasından kaynaklandı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın %76 oy aldığı bir ilde AK Parti karşısında siyaset yapmak o kadarda kolay olmasa gerek. 22 yıldan bu yana genel seçimlerde Milletvekilinin tamamını aldığı seçimleri de gördü bu il. Son seçimlerde de yine 8 milletvekilinden 5, Ak Parti. 2, CHP 1, MHP almıştı!
Bilindiği gibi 6 Şubatta asrın felaketi olan deprem yaşandı. O aylarda insanların büyük kısmı çadırlarda ve konteynerlerde, zor şartlar altında seçimlere gidildi. Ekonomi ve hayat pahalılığı… Yine de bu ilin halkı oyunu hem Milletvekili seçimlerinde hem de Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yana tercihini yaptı.
CHP sorunu birlik ve yenilik:
Ana muhalefet partisinin “CHP ”günümüzdeki bölünmüşlüğü içinde, “olabileceğinin ancak en zayıfı” Bu bölünmüşlük ve zayıflıktan en büyük zararı sosyal demokratın temsil ettiği topluluklar ve toplumun bütünü görür. Önümüzdeki ayda CHP’nin kuruluşunun 100, üncü yılı kutlanacak. Parti Eğer geçmişte de bölünmüş olsaydı “hiç” düzeyinde kalırdı.
Bütün bu varsayımları, tek akılcı ve sorumlu yolun bir an önce bütünleşmeye katkı sunmaktır. Bununla beraber. Siyasette, kimse iddiasını kendiliğinden terk etmez. Bireysel tutkulardan, sayılabileceği siyası avantajlardan vazgeçmez. ”Bütünleşelim “çağrısıyla herkesin bir araya gelmesi beklenemez.
Ne var ki, eğer denebilirse solculuk ve sorumluluk ciddi bir anlayıştır. Emekle, alın teri ve göz nuruyla yılların oluşturduğu birikimi gereksiz bölünmelerle etkisizleştirmek, iyi niyetli istenmeyerek yol açılmış olsa bile, insanları ve kurumları sorumluluktan kurtaramaz.
Diğer taraftan: CHP Geleceği düşünmek zorundadır. Geleceğe farklı açılardan yaklaşmak, değişik öneriler getirmek mümkündür. Bunların hepsi, kendini öncelikle savunanlar acısından “en doğrusu” olacak, fakat hiçbiri toplumunu önündeki tek çözüm mutlak tek bir ”alternatifi” yatmayacaktır. Ancak çözüm ;tepeden aşağıya doğru yenilenmekten geçmektedir.
Son olarak: CHP’nin tepesinde Genel başkan Kemal Kılıcdaroğlu ve CHP gurup başkanı Özgür Özel ile başkanlık mücadeleci var. Bu mücadele Kılıcdaroğlu lehine sonuçlanırsa eğer. ”cumhuriyet halk Partisi’nin” sabit oyu olan %25. Bu oyu bile diğer seçimlerde elde edemez. Ve bir asrın partisi diğer partiler gibi göçüp gider. Bizim siyasi tarihimizde istifa kültürü gelişmedi, kimse koltuğu kendi isteği ile bırakmadı. Yalnız Erdal İnönü ben bu işi yapamıyorum diyerek genel başkanlıktan istifa etmişti. Başka bir örneği de yok.