Kahramanmaraş halkı, genellikle okuyarak değil, izleyerek ve görerek öğrenen bir yapıya sahiptir. Bu durum ne kadar eleştirilirse eleştirilsin, bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Ancak ne yazık ki, şehrimizdeki basın mensupları genellikle yalnızca bir sorun yaşandığında hatırlanır. Üstelik çoğu zaman da hak ettikleri değeri görmez, aksine küçümseyici ifadelerle anılırlar. 

Oysa büyük şirketler ve holdingler, basının gücünün farkındadır. Örneğin, Gaziantep’te Konukoğlu ailesi ve ülke genelindeki büyük holdingler, basına önem verdikleri için haklarında olumsuz haberler pek yer almaz. Çünkü medya, kendisine değer verenleri göz ardı etmez. Peki, Kahramanmaraş’ta durum böyle mi? Maalesef hayır. Basının, iş insanları tarafından yeterince ciddiye alınmadığı bir şehirde, basın mensupları değersizleştiriliyor.

Örneğin, bazı olaylar yaşandığında, iş insanları hemen avukatlarına başvurup haberin kaldırılmasını isterler. Ancak unutulmamalıdır ki, bir haber yayımlandıktan sonra onu tamamen ortadan kaldırmak neredeyse imkânsızdır. Günümüzde yazılı basın ve sosyal medya, geçmişte olduğu gibi yavaş bir süreçle işlemez. Bilgisayarın bir tuşuna basıldığı anda, haber saniyeler içinde dünyanın dört bir yanına ulaşır. Bundan sonra, ne kadar uğraşırsanız uğraşın, olan olmuştur. 

Kahramanmaraş’taki iş insanları ve halk, artık bu gerçeğin farkına varmalıdır. "Yarın unutulur" düşüncesi bir yanılgıdır. Çünkü söz uçar, yazı kalır. Bir haber yayımlandığında, onun silinmesi ya da unutturulması neredeyse imkânsızdır. Tanıdıkları devreye sokarak sorunu çözmeye çalışmak da sonuç vermez. 

Öte yandan, çağdaş demokrasilerde gazetecilerin kamuoyunun bağımsız temsilcileri olduğu unutulmamalıdır. Basın ve sosyal medya, yalnızca olayları duyuran araçlar değil, aynı zamanda toplumun sesi ve vicdanıdır. Bu yüzden, basına değer vermek, gazetecilerin görüşlerini önemsemek, toplum nezdinde olumlu bir algı oluşturmanın en etkili yollarından biridir. Nasıl ki hukuk her zaman insana lazımsa, basın ve medya da her zaman gereklidir. İş insanları bunu ne kadar erken anlarsa, o kadar kazançlı çıkar. 

Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde, yazılı basın ve medya da kendi alanlarında dönüşüm geçiriyor. Artık bir haberin ertesi gün gazeteye basılmasını beklemeye gerek yok. Ülke içinde ve dışında yaşanan gelişmeler anında kamuoyuna ulaşabiliyor. Dolayısıyla, basının ve sosyal medyanın değerini anlamayanlar, bir gün mutlaka bu hatalarının farkına varacaktır. 

Sonuç olarak, tıpkı hukukun bir gün herkese lazım olacağı gibi, basın ve medya da herkes için bir gün gerekli olacaktır. Bu gerçeğin unutulmaması gerekir.