Kahramanmaraş Sanat Edebiyat Derneği (MESDER) başlatmış olduğu “Yaşayan Değerlerle Söyleşi” programları kapsamında eğitimci-yazar Ahmet Yüzeroğlu’nu konuk etti. MESDER’in salonunda gerçekleştirilen programa çok sayıda yazar, şair, eğitimci ve sanatsever katıldı.
Programın başında MESDER Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bilir kısa bir açış konuşması yaptı. Bilir, “MESDER’in şehrimizin edebiyat-sanat alanında temayüz etmiş yaşayan kişilerine saygı programın kapsamında bu gün çok kıymetli bir eğitimci-yazarı, mümtaz şahsiyet Ahmet Yüzeroğlu’nu derneğimizde ağırlamaktan mutluluk duymaktayız.” dedi.
“HADDEDEN GEÇMİŞ NEZÂKET YÂL Ü BÂL OLMUŞ SANA (ŞAİR NEDİM)”
Daha sonra Ahmet Yüzeroğlu’nun öğrencisi olan eğitimci-yazar Ramazan Avcı’nın, Yüzeroğlu ile söyleşisi başladı. Ramazan Avcı konuşmasına “Nedim bir şiirinde ‘Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmuş sana’ der. Yani nezaket haddeden geçmiş, sana boy bos olmuş demektedir. İşte nezaketin, mütevazılığın, hoş görünün, fedakârlığın, idealistliğin haddeden geçip boy bos olduğu efsane bir kişiyi misafir ediyoruz. Öğrencisi olmakla gurur duyduğum eğitimci, yazar, şair ve tiyatro sanatçısı Ahmet Yüzeroğlu’nu kendi dilinden tanımaya çalışacağız.” diyerek başladı.
Yüzeroğlu, bir soruya karşılık çocukluğuyla ilgili hatıralarını, eğitim hayatını anlattı. Çocukluğunda şehirde ilk, orta ve lise öğrenimini yabancılara ait eğitim kurumlarında, eski kilise ve misyoner okulu binalarında eğitim yapmak zorunda kaldıklarını belirterek “Hâlâ düşünüyorum, bizim taşımız, toprağımız, çimentomuz yok muydu, büyüklerimiz niçin okullar yapmamışlardı.” dedi. Yüzeroğlu; lisede Oğuz Paköz ve Hacı Ali Özturan ile üniversitede ise Erdem Bayazıt ile aynı sınıfta öğrenim gördüklerini ve onlarla arkadaşlık yaptığını söyledi, onlarla olan anılarını anlattı.
“TİCARET LİSESİNDE ÖĞRENCİLERİM YOKSULDU. YENİ BİR ELBİSEYLE, YENİ BİR AYAKKABBIYLA DERSE GİRMEYE İMTİNA EDERDİM.”
Yüzeroğlu, Ramazan Avcı’nın “Ticaret Meslek Lisesiyle özdeşleşmiş bir kimliğiniz var. Ticaret lisesinin sizin dünyanızdaki yeri nedir?” sorusuna karşılık Ticaret lisesi öğrencilerinin yoksul ailelerin çocukları olduğunu, kısa yoldan meslek sahibi olmak için okula geldiklerini belirterek, bu öğrencilerin karşısında yeni bir elbiseyle, yeni bir pantolon veya ayakkabıyla derse girmeye imtina ettiğini ifade etti. “Ben perişan biriyim ama bu öğrencilerin perişanlıkları benim kanıma işledi.” dedi.
“HAYATTA EN ÇOK İSTEDİĞİM ŞEYLERDEN BİRİ, KALBURÜSTÜ BİR OKULDA BİR SAAT DE OLSA DERSE GİRMEK”
Yüzeroğlu, ticaret lisesinde 40 yıl öğretmenlik yaptığını, bundan dolayı hiç pişmanlık duymadığını fakat hayatta çok istediği şeylerden birinin, Çukurova Elektrik Anadolu Lisesi gibi öğrencileri kalburüstü bir okulda bir saat de olsa dersine girmek olduğunu ifade etti. Bence hocamızın bu arzusunu, yıllar sonra dahi olsa, yetkililerimiz teberrüken yerine getirmeliler diye düşünüyorum.
“RAMAZAN AVCI’DAN SONRA TİCARET LİSEMİZİ TEMSİL EDEN İKİ EDEBİYATÇI DAHA YETİŞTİ. BİRİ NESİRDE, DİĞERİ MANZUMDA DEDE KORKUT’UMUZ OLDU”
Ahmet Yüzeroğlu, “Ticaret lisesi öğrencilerine, bu okuldan mezun olup tanınmış örnek bir kişi olarak gösterebileceğim insanların olmayışı beni çok üzmüştü. Yıllar sonra Ramazan Avcı Bey, kitabını imzalamak için okulumuza geldiğinde çok mutlu olmuştum. Öğrencilerime, dedim ki ‘Yıllardır okulumuzun adını yüceltecek bir kişinin adını söyleyememiştim. Ama şimdi Allah’a şükür ayağımıza kendi geldi.’ diyerek Ramazan Avcı’yı okulumuzun medarı iftiharı olarak tanıttım. Daha sonra Allah bana acıdı ve Ticaret lisemizi temsil eden iki değerli edebiyatçı daha yetişti. Biri yazar Ali Avgın, diğeri şair Hanifi Yılmaz. Biri nesirde, diğeri manzumda Dede Korkut’umuz.” dedi.
Ramazan Avcı, dinleyicilere Ahmet Yüzeroğlu’nun tiyatroculuğuna vurgu yaparak onun sanatseverler tarafından “Eğitmen Bal Hasan” olarak tanındığını belirtti. Yüzeroğlu, “Eğitmen Bal Hasan” oyununun nasıl doğduğunu ve metnin yazarı Şevket Bulut’u bu oyunu izlemek için salona gelmeye nasıl ikna ettiğini anlattı.
Ahmet Yüzeroğlu, yayın kurulu üyesi ve yazarı olduğu Yeni Ufuk Dergisindeki çalışmalarını, bu derginin düzenlediği etkinlik ve yarışmaların önemini anlatı. Bu derginin yetişen nesillere rol model olması gerektiğini ifade etti.
Ahmet Yüzeroğlu, Ticaret Meslek Lisesinde öğrenim gören ve 2020 yılında Suriye’de şehit olan Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Şehit Akif Akçadağ ile olan anısını ve onun şehadet sahnesini paylaştı. Dinleyicilerin gözlerinin yaşardığı bu anılardan sonra öğretmenliğin tıpkı cephede şehit olan Akif Akçadağlar gibi eğitim cephesinde savaş verdiklerinin şuurunda olması gerektiğini belirtti. Ticaret lisesine olan sevdasının Ahmet Akçadağların yetişmiş olmasından kaynaklandığını ifade etti.
“İNSANIN KİŞİLİĞİ, KAREKTERİ, TARZI, DÜŞÜNCELERİ, KENDİ ÜSLUBUNA YANSIR”
Ramazan Avcı, Ahmet Yüzeroğlu’nun yazılarındaki üslubuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Üslup ayniyle insanın kendisidir. İnsanın kişiliği, karakteri, tarzı, değerleri düşüncesine, düşünceleri de üslubuna yansır. Yunus meşrepli Ahmet Yüzeroğlu Hocamın nesri ve şiirlerindeki üslubu da kendisini yansıtıyor: Nahif, coşkulu, samimi ve estetik. Okudukça tadı gelen, mensur şiire yatkın bir üslubu var.” dedi. Ahmet Yüzeroğlu, “Şefket Bulutlar” başlıklı yazısından pasajlar okudu.
Ramazan Avcı, Yüzeroğlu’nun yazı ve şiirlerinin kitaplaşmamış olmasının büyük bir eksiklik olduğunu, bu yazı ve şiirleri kitap hâline getirmesi için yıllardır ikna etmeye çalıştığını fakat titizliği ve özellikle de müzevazılığı nedeniyle böyle bir çalışmaya girişmediğini belirterek “Hocam, şimdi bir kez daha sormak istiyorum: Kitap yayımlama hazırlığınız var mı?” diye soru yöneltti. Yüzeroğlu yine mütevazı bir şekilde soruya okuduğu bir şiirle karşılık verdi. Cevap yine olumsuzdu.
PROGRAMIN TATLI SÜRPRİZİ
Araştırmacı-yazar Serdar Yakar, söz alarak Ahmet Yüzeroğlu’na bir sürprizi olduğunu, onun bütün yazı ve şiirlerini derleyerek bir araya getirdiğini ve izin verirse kitap hâlinde baskıya hazır olduğunu söyledi. Bu müjdeli haber başta Ahmet Yüzeroğlu’nu olmak üzeri bütün dinleyicileri mutlu etti.
Söz alan Kültür ve Turizm İl Müdürü Seydihan Küçükdağlı, Ahmet Yüzeroğlu’nun yalnızca ticaret lisesinin değil tüm Kahramanmaraş’ın hocası olduğunu belirterek yetiştirdiği öğrencilerin şehrin eğitim, kültür ve sanatına önemli hizmetlerde bulunduğunu belirtti.
Programın sonunda MESDER Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bilir, Ahmet Yüzeroğlu’na teşekkür belgesi sundu. Ramazan Avcı “Kahramanmaraş Eğitim Tarihi” adlı kitabını imzalayarak Yüzeroğlu’na takdim etti. Şair Gamze Gökçek de programdan çok etkilendiğini ve istifade ettiğini belirterek Ahmet Yüzeroğlu’na şiir kitabını hediye etti.
Bilindiği üzere MESDER “Yaşayan Değerlerimize Saygı Günleri” proğramını ilk olarak şehrimizin değerlerinden Abdulhakim Eren beyle başlatmıştı. Ardından 18 Şubat günü Oğuz Paköz’le söyleşi yapılacaktı. Tanıtım afişleri dahi hazırlanmıştı. Lâkin asrın felaketi buna müsaade etmedi. 6 Şubat günü Oğuz Paköz Abimizi hakka uğurladık. Şimdi ise MESDER, Ahmet Yüzeroğlu hocamızla bu geleneği kaldığı yerden yeniden başlattı.
Bu vesileyle programı tertipleyen Mesder Edebiyat Derneğine, dernek başkanı Lutfi Bilir şahsında bütün dernek mensuplarına, Ramazan Avcı hocamıza, değerli katılımcılara, özellikle program konuğu Ahmet Yüzeroğlu hocamıza, edebiyatımıza ve kültürümüze katkılarından dolayı çok teşekkür ediyoruz.
Selam ve sevgilerle.